Er ya da geç Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin kurulacağına herkes ikna olmuştu. Ancak denizle bir bağlantısı olmayan uydu devletin yaşama ihtimaline Kürtler bile inanmıyordu. Akdeniz’e kıyısı bulunan Hatay’a, Adana’ya kadar uzanan bir Kürt devleti kurulamayacağına göre, proje boş bir hayalden öteye geçmiyordu. 100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı sırasında masa başında kurgulanan Sykes-Picot Anlaşması’nın belirlediği çizgiler de bir Kürt devleti için uygun değildi.

100 yıllık haritaların batının isteği doğrultusunda yeniden çizilmeye başlanması Kürt devleti için umut oldu. Biz Suriye’de bir iç savaş var, halk gaddar Esad’a isyan etti diye düşünürken aslında haritalar değişiyordu. Tehcirler, toplu katliamlar derken Kuzey Irak’la bağlantılı, Akdeniz’e doğru uzanan bir Kürt devleti şekillenmeye başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Buradan tüm dünyaya sesleniyorum. Güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz’ diyerek bu hareketlenmeye noktayı koydu.

MGK’dan sızan bilgiler ise hatları daha da keskinleştirdi. PYD’nin Fırat’ın batısındaki Cerablus’a ve Suriye’nin İdlib’in kuzeyine göç dalgasına yol açacak harekâtı, “kırmızı çizgi ihlali” olarak nitelendirilecek. Asker emir almadan harekete geçecek.

Fırat’ın bir sınır olarak belirlenmesi dikkat çekiciydi. Kürt devleti suya ulaşacaksa bu su Fırat olacak ancak asla Akdeniz olmayacaktı. Türkiye belki de Kerkük ve Musul’u kaybettikten sonra ilk kez sınırlarının ötesindeki bir coğrafyaya işaret taşı dikiyordu.

Neden Fırat? Bundan asırlar önce Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) işaret ettiği Fırat, Türkiye’nin Ortadoğu jeopolitiğinde en önemli parametrelerden ve komşu ülkeleriyle ilişkilerinin belirlenmesinde rol oynayan en önemli unsurlardan biri.

Tüm bu söylenenler ışığında, her ne kadar Fırat’ın taşıdığı değerler konusunda tam bir fikir birliği yoksa da, insanlık tarihini etkileyecek kadar önemli gelişmelere gebe olduğu daha da net anlaşılıyor.

Türkiye, agresif ama yerinde bir çıkışla, güney sınırımız boyunca kurulacak Kürt devletinin Hatay’ın alt kısmından geçerek Akdeniz’e inmesine müsaade etmeyeceğini ilan etti. Bu durum harita tasarımcılarının hoşuna gitmeyecek.

Yani mesele AK Parti’nin muhtemel erken seçim öncesi puan kazanmasına yönelik bir çalışmanın çok çok ötesinde. Dünya meselesi… Tarih kitaplarının yeniden yazılacağı bir dönemden geçiyoruz.