Geçtiğimiz hafta içinde çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, esasında 2013 yılında kendisine sorulan bir soru üzerine verdiği bir cevap gündem oldu. Tekin'in, ''Kız çocuklarını okula göndermeyen velilerin argümanlarından bir tanesi de 'Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum.' O zaman veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz.'' sözleri yeni bir tartışmayı alevlendirdi.

Bakan Tekin konuşmasının devamında şöyle konuşuyor: ''Karma eğitime karşı olduğum söyleniyor; tam tersine özgürlükçüyüm. Zaten Milli Eğitim Temel Kanunu da karma eğitim esastır diyor. Kız çocuklarıyla ilgili böyle bir şey yapılabilir demiştim, oradan hareketle tartışma bambaşka yerlere doğru gitti.''

Başta Ana Muhalefet partisi olmak üzere bazı partiler, olaya sert tepki gösterip ifade yeniymiş gibi bir reaksiyon geliştirdiler. Peki, sivil toplum bu konuda ne dedi?

HÜDA-PAR, konu ile ilgili olmak üzere bakan Tekin’e desteğini sundu. HÜDA-PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir konuyla ilgili:

“Milli Eğitim Bakanı’nın karma eğitim ile ilgili söylediklerine biz de katılıyoruz. Kimse, çocuklarını karma eğitim veren kurumlara göndermeye zorlanmasın. Kız okulları da olsun, erkek okulları da. Aynı şekilde karma eğitim veren okullar da… İnsanımız çocuğunu hangi okula göndermek istiyorsa, baskı altında kalmadan, kendi değerleri doğrultusunda göndersin.” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “Karma okullarla birlikte kız okullarının da olması zenginliktir. Kız öğrencilerin, hem karma okullarda hem kız okullarında okumalarının bir sakıncası yok. Bunun laiklikle de bir alakası yok.” ifadelerini kullandı.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Milli Eğitim Bakanımızın, kız çocuklarımız için müstakil okullar açılmasıyla ilgili önerisine tereddütsüz katılıyor ve destekliyorum. Laiklik adı altında buna karşı çıkanların asıl niyetlerinin inanç-din düşmanlığı olduğunu biliyoruz. Binaenaleyh onların zırvalarına aldırmadan, çalışmalar süratle başlatılarak önümüzdeki eğitim öğretim yılında hayata geçirilmelidir. Okullarımızın hangi türde ve ne şekilde olacağına TBMM, seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümet; çocuklarımızın hangi okula gideceğine de aileleri ve kendileri karar verir. Gerisi lafügüzaf…” demişti.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız da, attığı tweette:

“Cumhuriyet döneminde bilimsel ve pedagojik formasyona uygun olarak, kız/erkek lisesi adı altında okullarımız bulunmaktaydı. İdeolojik tartışmaların dışında, Milli Eğitim Bakanımız Sn. Yusuf Tekin’in kız çocuklarımız için müstakil okullar açılmasıyla ilgili önerisine katılıyoruz.

Bu anlamda, öneride kalmayıp gerçekleşmesini de destekliyoruz.

Önümüzdeki eğitim öğretim yılında gerekli çalışmalar yapılarak kız/erkek çocuklar için müstakil okullar hayata geçirilmelidir.

Laiklik adı altında buna karşı çıkanların asıl niyetlerinin İslâm düşmanlığı olduğunu biliyoruz.

Çocuklarımızın hangi okula gidip eğitim alacağına ebeveynleri ve kendileri karar verir.” şeklinde bir destek açıklaması yaptı.

Peki, sizce kız veya erkeklerin ayrı okumasının bir zararı olur mu? Yani sonuç itibarıyla, mesele kızların okula kazandırılması ise neden bir cenah bu kadar yüksek sesle alanı kirletir? Bırakın çocuk okula gelsin, gerisi lafügüzaf. Bırakın bu ülkenin kızları ailelerin hassasiyeti doğrultusunda okusunlar. Tabii eğer derdiniz kızların okul okuması ise... Her tür okul olsun; isteyen çocuğunu, istediği yere göndersin artık. Biz de bunları tartışmaktan kurtulalım. Rahat olun, kimse sizi geldiğiniz yerden geriye bir noktaya taşımaya çaba harcamıyor. Vesselam…