Ülkemizde zaman zaman bazı felaketler yaşanıyor. Canımızdan can gittiği, yüreklerimizin yandığı zamanlar oluyor. Kahroluyoruz, ölüp ölüp diriliyoruz ama imanımız, inancımız sayesinde atlatıyoruz tüm sıkıntıları hamdolsun!..
Millet olarak metanetliyiz, acılar karşısında isyan etmiyoruz; sabrediyoruz, dua ediyoruz, şükrediyoruz!..
Ancak bizim felaketimiz üzerinden timsah gözyaşları döküp ülkeyi karıştırmak, milleti karşı karşıya getirmek, acılarımızdan rant elde etmek, halkı sokaklara dökmek isteyen, insanlıktan nasibini almamışları görünce tüm soğukkanlılığımı yitiriyorum. Onlardaki hainliği, kalleşliği, fitneciliği gördükçe bu hainleri bir kaşık suda boğmak istiyorum.
Başımıza bir felaket gelince hemen lağım çukuru ağızlarını açıp çevreye lağım saçıyorlar ya nasıl tiksiniyorum böylesi tiplerden!.. Midem bulanıyor, akıl sağlığım bozuluyor, normal düşünebilme yetimi kaybediyorum.
Sonra milletimizin duruşunu, bu şarlatanlara prim vermeyişini, yaşanan felaketler karşısında isyan etmeyişini görünce kendime geliyorum.
Sanki biz diyoruz ki yetkililer eleştirilmesin, sorumlular cezalandırılmasın, ihmali görülenler hesap vermesin!..? Ama az bekle, olay bir soğusun, insanların acıları hafiflesin!..
Ah şu insanlık, zekâtı verilecek bir şey olsa diyorum!.. Ortalama insanlarımız, kendilerindeki insaniyetten birazcık verebilse şu sosyal medya şarlatanlarına; parası çok, insanlıktan nasibi yok olan, parayı ilah edinmiş kapitalist sapıklara!.. Sanatçı geçinen ama ortaya sanat namına hiçbir eser koyamamış, ya Allah vergisi vücudunu teşhir ederek ünlü olmuş ya kendileri gibi sığ geri zekâlıların üzerinden prim yaparak şanını yürütmüş ya da sahip olduğu maddi güç ve hayvanca sürdürdüğü sapık ilişkiler sayesinde magazin medyasında yer alarak gündemde kalmayı başarmış embesillere de birazcık zekât verip insan sınıfına dâhil etmek mümkün olsa bu yaratıkları!..
Ya da parası olup insan olamayanlar, parayla insaniyet satın alıp insan sınıfına yükselebiliyor olsa!.. Gerçi onların parayı böyle hayırlı bir olay için harcayacaklarını pek sanmıyorum ama!..
Bu öfkemin sebebi sadece bir olay değildir, bir birikimin sonucudur ama bardağı taşıran son damla, memleketim olan Adana’nın Aladağ ilçesindeki yurtta çıkan yangında on iki ana kuzusunun Hakk’ın rahmetine kavuşmasından sonra özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlardır!.. Facianın üzerinden daha saat geçmeden yapılan paylaşımlara birkaç örnek vereyim:
“Siz değil misiniz bugünAladağ‘daki gibi tarikat yurtlarında heder edilen çocukları değil de leş partinizi ve cemaatleri korumaya çalışan?”
“Çocuklarını korumayan, koruyamayan bir devlet, bir hükümet neye yarar ki!”
“Soyup soğana çevir Allah de! Öldür, katlet kader de! Tecavüz et rızası vardı de! Yolsuzluk yap caiz de! B.k sizden temiz…”
“Küçücük kızları tecavüzcüsüyle evlendirmek için uğraştığınız kadar güvenlikleri için uğraşmadınız lan!”
Bu mesajları paylaşıp bu milletin dinine, imanına, kutsal bildiklerine saldırıp siyasi mesajlar verme ve kendi dünya görüşüne alan açma kaygısında olanlara öfkelenmek de haksız mıyım sizce?