İsrail ordusunun önceki gün sabah saatlerinde Han Yunus kentinin batısındaki el-Mevasi bölgesine düzenlediği saldırıda 100’e yakın kişi şehit oldu ve yaklaşık 300 kişi de yaralandı.
Söz konusu alan daha önce işgal güçleri tarafından “güvenli bölge” ilan edilmişti ve yerinden edilmiş masum insanlarla doluydu.
Derme çatma çadırlar yoğun top atışıyla ve füzelerle vuruldu, ilk yardım ekipleri dahi hedef alındı.
Saldırının hemen ardından bölgeden gelen görüntüler İsrail ordusunun gerçekleştirdiği vahşeti söze gerek bırakmadan yeterince anlatıyor.
Katliamı şiddetle kınayan Hamas’ın da dediği gibi, Biden yönetimi bu suça doğrudan ortak.
Uluslararası anlaşmaları ve savaş hukukunu hiçe sayan, sivilleri hedef almaması yönündeki uyarılara kulak tıkayan İsrail ordusunun bu vurdumduymazlığının sebebi ABD’den aldığı sınırsız destek.
Katliamın ardından İsrail tarafından yapılan açıklamada, el-Mevasi bölgesine düzenlenen saldırıda Hamas’ın askerî kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları komutanı Muhammed ed-Dayf’ın hedef alındığı ileri sürüldü.
Filistinli güvenlik uzmanlarına göre İsrail’in bu iddiayı ortaya atmasının birkaç amacı var.
Birincisi, çok sayıda masum insanın hayatını kaybettiği katliama bahane uydurmak ve kamuoyunun, katliamı değil saldırıda ed-Dayf’ın ölüp ölmediğini konuşmasını sağlamak.
İsrail böyle bir taktiğe ilk kez başvuruyor değil.
Gazze’deki Şifa Hastanesi’ni yerle bir ederken de hastanenin altında İzzeddin el-Kassam Tugayları’na ait komuta merkezinin bulunduğunu iddia etmişti.
İkincisi, Gazze Şeridi sakinlerinin sosyal medyada konuyu konuşmalarını sağlayarak bilgi toplamaya çalışmak.
Bu nedenle Filistinli güvenlik uzmanları, Gazzelileri -İsrail ordusunun iddiasını yalanlamak için dahi olsa- paylaşım yapmamaları konusunda uyarıyorlar.
İsrail’in saldırıyla ilgili asılsız haberler yaymasının bir diğer amacı da Filistinlileri umutsuzluğa sevk etmek ve işgal güçlerinin yerle bir olan moralini yükseltmek.
İsrail ordusu el-Mevasi bölgesindeki katliamdan birkaç saat sonra Gazze kentinin batısındaki eş-Şati Kampı’nda bir camiyi vurdu ve öğle namazını kılmakta olan insanlardan 22 kişiyi şehit etti.
Müzakere sürecini yeni taleplerle sabote eden İsrail Başbakanı’nın hedefi katliamlarla Hamas’a boyun eğdirmek.
Netanyahu, önceden planlanan ve kendisine sunulan katliam planına onay verdiğini gizlemiyor.
Saldırının Muhammed ed-Dayf’ı hedef aldığı iddiasını tekrarlayarak ed-Dayf’ın ölüp ölmediğini bilmediklerini söylüyor.
İzzeddin el-Kassam Tugayları komutanı büyük ihtimalle 7 Ekim’den bu yana tünellerde.
Tünelden çıkıp insanların arasına karışması için hiçbir sebep yok.
Hamas liderlerinden Halil el-Hayye, Netanyahu’ya seslenerek “Muhammed ed-Dayf hâlâ hayatta ve şu an seni dinliyor.” dedi.
İsrail Başbakanı ateşkes görüşmeleri için heyet gönderse de ABD’deki başkanlık seçimlerine kadar süreci uzatma niyetinde.
Biden’ın seçimi kaybetmesini ve “İsrail Gazze’de savaşı kazanıp işi hızlıca bitirmeli.” diyen Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesini bekliyor.
Adaylıktan çekilmesi için partisinden dahi baskı gören Biden’ın akıl sağlığı ile ilgili tartışmalar ve Trump’a suikast girişimi gibi gelişmeler, Netanyahu’yu kasımda ABD baskısından kurtulacağı yönünde ümitlendiriyor.