Geçtiğimiz hafta Gazze özelinde âlem-i İslam’ın hâl-i pürmelalini anlatırken dünyanın geri kalanının da hangi gayeyle olaya baktığını anlatmıştım. Söz konusu yazımın bir kısmını, önemine binaen aynen aktarmak isterim: “Evet, Yahudi; akıttığı kanla elini, yüzünü ve hatta bütün bedenini kirletti. İkiyüzlü Amerika ile Avrupa ise yaptığı zulümle; sözüm ona ‘takke düştü, kel göründü’. Kör âlem-i İslam ise bunların mahiyetini anlayarak uyanmaya başladı.”

“Kur’an-ı Kerim’in Tekvir Suresi’ndeki ilk beş ayetinde buyrulanlarla durumu yorumlayacak olursak; evet Yahudi’nin yalancı güneşi katlanıp dürülecek!

Amerika’nın parlayan yıldızı kararıp dökülecek! Kendini dağ gibi yenilmez sanan Avrupa pek yakında çökecek!

Âlem-i İslamiyet ve insaniyeti ifsat etmek için bir şehvet aleti olarak köle gibi kullandıkları kadın taifesi; İslamiyet güneşi ile eski değer ve hürriyetlerine kavuşacak!” 

“Yahu, bütün peygamberlerin bahusus Peygamberimiz (a.s.m)’in getirdiği ahkamı dünyada sindirmek için, âdeta vahşi hayvanlar gibi, tekrar tekrar toplanan Birleşmiş Milletlerin, İsevilik şahs-ı manevisinin kılıcıyla iki parçaya bölündüğünü görmüyor musunuz?”

“Amerika, Fransa ve İngiltere; İslamiyet ve insaniyete savaş açmışken Rusya ile Çin, insaniyeti muhafaza etmenin, ancak İslam’la mümkün olduğunu görmeye başladı. Almanya ile Japonya ise aklını başına alırken Hindistan, bin yıl hükmedecek saadet güneşinin farkına vardı.”

“BU ÜMMETİN İMAMI KENDİSİNDENDİR…”

Yalancı yıldızlar, kararan güneş ve kendini dağ gibi yıkılmaz görenlerin nasıl zelil, nasıl rezil ve nasıl yerin dibine batacaklarını göreceğimiz zaman çok yakın. Asırlardır Müslümanlara kan kusturmaya çalışanlar ve onlarca yıldır kan kusturanların, ne menem bir şey olduğunu âlem-i İslam artık görüyor.

“İkra” diye buyrulan eylemin ehemmiyetini kavrayan Müslüman, okuyunca şunu da görüyor: “Umum yeryüzünde dört kişi hâkim olmuştur ki, ikisi mü’min ikisi de kâfirdir. İki hâkim-i mü’min Hz. Zü’lkarneyn ve Hz. Süleyman (as)’dır. İki hâkim-i kâfir ise Nemrut ve Buhtunnasr’dır. Ve beşinci olarak ileride benim ehl-i beytimden birisi (Mehdi) dahi bütün Arz’a hâkim olacaktır.” (Fetevâ-yi Hadîsiyye / İbn-i Hâcer-i Heytemi / s.39)

Aynı kitapta geçen bir başka Hâdis-i Şerif’te şöyle buyurulur: “Tulû-ı fecirde, Beyt-i Makdis’de Hz. İsa bin Meryem (as) nazil oluncaya kadar, ümmetimden bir taife daima hak üzerine mukatele (cihad) edecektir. O vakit Hz. İsa (as), Hz. Mehdi’nin bulunduğu camiye nüzul eder. Ona, ‘Ey Allah’ın Nebisi! Öne geç, bize namaz kıldır’ denir. O da ‘Bu ümmetin imamı kendisindendir. Onların içinden birisi daima diğerine imamdır’ der. Yani Hz. Mehdi’nin imamete geçmesini emreder.”

HADİS-İ ŞERİFLERDEKİ MÜJDE!

Keza, bir başka Hadîs-i Şerif’te “Dünyanın ömrü bir gün kalsa bile, muhakkak bizden (Ehl-i Beytimden) birisini (Mehdi’yi) gönderir. Onu hâkim kılarak zulümle dolmuş yeryüzünü, adaletle doldurur.” buyuruyor. (En-Nihaye Fi’l-Fiteni ve’l  Melahim/ İbni-i Kesîr / 1. Cilt / s.23)

“Zaman-ı Adem’den bugüne, beşeriyetin bu kadar çok zulümle karşı karşıya kaldığı başka bir devir var mıdır?” şeklinde bir soru geliyor akıllara. 

Yukarıda zikrettiğimiz hadis-i şerifler, zulüm ve adaletsizlikler karşında ümidi zedelenen âlem-i İslam’ın ümidini takviye etmektedir. Asla yeise düşmememizi ve Allah’ın dininden zerre kadar taviz vermememizi tavsiye eden bu hadis-i şerifler, vakti saati geldiğinde, Allah’ın bütün kâfirleri kahr-u perişan ederek İslamiyet güneşini parlatacağını müjdelemektedir.

MEHDİYET CEREYANININ ÜÇ MÜMESSİLİ!..

El-İşâa Li-Eşrâti’s-Saat ve El-Bürhân Fî Alâmât-i Mehdi-i Âhirzaman gibi eserlerle birlikte, Risale-i Nur Külliyat-ı müellifi Bediüzzaman Said Nursi dahi, ahir zamanda mehdiyet cereyanının üç vazifesi ve üç mümessilinin bulunduğunu haber vermektedir. Bunlar; İman Mehdi’si, Hayat Mehdi’si ve Şeriat Mehdi’sidir. 

Birinci Mehdi: Hakáik-ı îmâniyyenin mehdisidir. Birinci mehdinin yapmış olduğu bu vazife, diğer iki mehdinin vazifelerine nispeten çok daha ehemmiyetlidir.

İkinci Mehdi: Âlem-i İslam’ı zulümâttan nûra çıkaracak ve Âlem-i İslam’ın ittihadını temin ederek şeáir-i İslâmiyyeyi ve ahkâm-ı Kur’âniyyeyi bütün Âlem-i İslam’da tatbik edecek olan zattır. Hazreti İsa (as), bu ikinci mehdinin hâkimiyetinin son zamanlarında nüzul edecektir.

Üçüncü mehdi ise: Hazreti İsa (as) ile birleşerek ve Müslüman olan İsevi ruhanilerini de arkasına alarak ahkâm-ı Kur’âniyyeyi ve şeáir-i İslâmiyyeyi bütün dünyaya hâkim edecektir.

ÂLEM-İ İSLAM’IN REFAHI VE FELAHI MEHDİ ALEYHİSSELAM ELİYLE OLACAK!
Akidesi sarsılmış, ittihadı bozulmuş ve hayatın hemen her sahasında Allah’ın ahkâmını unutmuş âlem-i İslam-ı, ancak Muhbir-i sadık ve doğru haberci olan Peygamberimizin (a.s.m) haber verdiği Hazreti Mehdi (as) kurtarıp sahil-i selamete çıkarır. 

Akideyi temin, ittihadı tesis ve ahkâm-ı ilahiyeyi tatbik edecek mübarek zat, ancak Hazreti Mehdi’dir. Elbette şakirtleriyle birlikte… Feteemmel!

Selam ve dua ile

Fiemanillah