Genç Öncüler Kısa Film Yarışması’nın lansmanında basın mensubu arkadaşlarla sohbet ederken -benim de gazetelerden gördüğüm bir dramı- anlattılar. Aslında ben Genç Öncüler’in kısa film yarışmasının değindiği noktanın öneminden bahsedecektim ama konunun bağlantısı hasebiyle iki olayı birleştireyim dedim.
Genç Öncüler’in yarışmasının konusu ‘Evsizler’. Türkiye’de henüz büyük bir problem olarak ön plana çıkmamış ama değişen toplum yapısıyla gelecekte büyük bir problem olmaya doğru giden konuya dikkat çekmek istemişler. Yarın çok geç olmadan sinemanın etkileyici gücüyle konunun gündemimize girmesini ve henüz geç değilken sosyal yapımız içinde önlemler alınması gerekliliğine vurgu yapmak istemişler. Ayakta alkışlanır.
Böylesi hassasiyet sahibi bir fikrin lansmanı esnasında yemekli bir lansman yaptıkları için de tedirgindiler. Konu evsizlerken uygun düştü mü diye çok tereddüt etmişler. Onların tereddüt etmesi bile klas bir hareket. O tedirginliğin bile nasıl hasbî bir yaklaşım olduğunu ifade etmek isterim.
Tam da bu tedirginliğin yaşandığı esnada Türkiye’nin önemli kültür sanat muhabirlerinden birisi birkaç gün önce Yalçın Menteş’e destek için satılan Kayahan’ın şapkasından ve mikrofonundan bahsetti.
Yalçın Menteş’in durumu gerçekten sıkıntılı. Şu an sanatçı dostlarının desteklerine de muhtaç halde. Ama meselenin çirkinliği Yalçın Menteş için bir gece organize etmekte değil. Açık arttırma malzemesi olarak sahneye gelen mikrofon ve şapkanın yanına Yalçın Menteş’in de sergilenmek için çıkarılmış olması. 80 bin lira civarı bir yardım toplanmış. Ne var ki çok daha pahalı bir organizasyon yapılmış. Bir de tabi televizyonlar, yayınlar… Acıdan şöhret devşirmeye çalışan bir ekip var. Acıyı idrak edemeyen, sağ elin verdiğiyle sol el arasında ilişki kurmakta zorlanan, bunu içselleştiremeyen, verdiğinin reklamını yaptığından ancak verdiğine inanan bir insanımsı güruh var memlekette. Üstelik ekranlarımızdan toplumumuz için rol model olan bir kesim.
Bu ülkenin şöhretleri hep skandallarla, ahlaksızlıkla bar çıkışı kavgalarıyla gündem oluyor. Başarısıyla, emeğiyle, fikriyle şöhret olan filan yok. Hal böyleyken bir sanatçıya düzenlenen yardım gecesine üç beş sanatçı dışında yardım etmekten çok rol kapmaya gelmiş insanlarla dolu salonlar oluyor. Hepsinin çürümüş vicdanları için Allah’tan merhamet diliyorum. Tertemiz yürekli Genç Öncüler’den de Allah razı olsun. Adı gibi Genç Öncüler olsunlar toplumun vicdanında!