Sadece Müslümanların değil insanlığın başında büyük bir bela var: IŞİD. Yaptıkları, fantezileri, verdikleri görüntüler Din-i Mubin’in hiçbir yerine sığmayacak kadar iğrenç.

Biz günlerdir. Suriye’nin kuzeyinde etnik temizlik meselesini Diriliş Postası’ndan yazıp duruyoruz. Bunu yazmaktan, bunu işlemekten muradımız bir soruna dikkat çekmek. Ortada bir zulüm var ve biz bunu görmezden gelemeyiz. Küçük haberlerle, yorumlarla geçiştiremeyiz.

Irak-Suriye hattında süren kaos giderek tırmandırılıyor. Herkesin bir hesabı var. Olayların seyri değiştikçe, uluslararası kamuoyu belli yerlere kanalize edildikçe tüm gözler üstünde olsun isteyen IŞİD, yeni kurgularla, yeni fantezileri ile boy gösteriyor.

Yaptıkları vahşet sadistlikle de izah edilemeyecek kadar izan dışı. Sanki kötülüğün temsilciliğini kimseye kaptırmamak için canhıraş bir çaba içindeler. Yani o reklamdaki gibi “kötüyüm ben kötüyüm..”

Yayınlanan son görüntüler kan donduran cinsten. Görüntülerin içeriğine girmeyeceğim çünkü onlar bu konuşulsun istiyor.

Şu kadarını ifade edeceğim sadece; IŞİD denen bu vahşiler sürüsünün yaptıkları İslam’a değil ama Müslümanlara ciddi zararlar vermeye devam ediyor bu net. Beyaz adamın fundamentalist söylemlerini kuvvetlendiren bir proje ile karşı karşıyayız IŞİD derken.

Çünkü bu görüntülerde şefkat yok. Bu işlerin failleri merhamet nedir biliyor olamazlar.

İslam, yani slim kökünden gelen, barış demek olan İslam, savaş hukukunu dünya literatürüne sokan dindir, anlayıştır. Şimdi gelen haberlerde, yayılan görüntülerde bir hukuk var mı!

Yok, bir hukuk yok. Peki ne var? Bas bayağı ilkel, pis bir riya var! Vahşet üzeinden prim yapmak için kırk takla atan kötü bir teşhir var!

Bu görüntüleri de, olanları da tel’in ediyoruz, tel’in ediyoruz, tel’in ediyoruz.

Zulmü kim yaparsa yapsın zulümdür.

Zulme rıza da zulümdür.

Razı değiliz ya Rabb.

Şahit ol.