Ey oğul, insan yaratılışı itibariyle eşref-i mahlûkattır.  Ağacın altında beklemek kadar kısa olan hayatta, son nefese kadar şerefli insanlığın yolu Allah’a kul, peygambere ümmet olmaktan geçer.

 Yavrucuğum!

Allah’ı bil ve O’na kul ol! Bil ki, servetlerin en büyüğü O’na kul olmaktır. O’na kul olmadan yaşanılan bir hayatın anlamı olmadığı gibi, büyük bir kaybı ve hüznü de vardır. Ayrıca insan bundan dolayı hesaba çekilecektir.

Yavrucuğum!

İnsan olmak güzel bir şey. Ancak insan kalmak çok daha güzel ve önemlidir. Herkes insan yaratılmış olabilir ama insanca yaşayan azdır. Onlar da ehl-i iman ve amel-i salih sahipleridir. Sen, Allah’ın sana bahşettiği iman zenginliğinin yanına salih amelleri de kat ki, gerçek bir insan yani insan-ı kâmil olasın! Kurtuluş da ancak bununla mümkündür. Bu mana Asr Suresi’nde en güzel şekilde haber verilmiştir.

Yavrucuğum!

Allah’ın sevdiklerini de sev! Onları bul ve onlarla beraber ol! Bilesin ki onları tanımanın en iyi yolu, Kur’an ve sünnettir. Onlar, “Görüldükleri zaman Allah’ı hatırlatan kimselerdir.” Onlarla beraber olanlar sanki cennet bahçesinde gibi hissederler kendilerini. Zira onlar Allah’ı unutmayan kimselerdir.

Yavrucuğum!

Hayat akıp giden bir su gibidir. Ama bilesin ki, bu su, bir gün akmayacaktır. Sen bugün akmakta olan suyunla bahçelerini sulamaya bak! Zira cennet bahçeleri ancak bu dünyada elde edilir. Yoksa yarın çok pişman olabilirsin.

Yavrucuğum!

Allah’ın kullarına iyi davran! Onlarla güzel geçin! Onlara değer ver ki, Allah (c.c.) da sana değer versin! Çünkü onları yaratan da, seni yaratan da O Yüceler Yücesi Allah’tır.

Yavrucuğum!

Efendimizin hayatını göz ardı etme! O’na uymanın farz olduğunu unutma! O, en güzel ve en seçkin insan ve kul örneğidir. Bunu Rabbimiz ayetlerinde haber vermiştir. O halde O’nun eşsiz hallerinden örnek al! Uygula! Hayatının bir anlamı olsun. Gönlün Allah ve Rasûlü muhabbetiyle dolsun. Allah yâr ve yardımcın olsun!

Yavrucuğum!

Güzel ahlâklı ol! Bilesin ki güzel ahlâk insanı güzelleştirir, çirkin ahlâk ise sahibini çirkin yapar. Zira güzellikler bedende değil, asıl huydadır. Ne demişler; “insan güzel yüzden kırk günde usanır ama güzel huydan kırk yılda bile usanmaz.” Yüce Rabbimiz de Habibini överken; “Şüphesiz sen en yüksek ahlâk üzeresin!” (68 Kalem 4) buyurmuyor mu? Gördüğün gibi Cenab-ı Hakk sevgili Peygamber’in (s.a.v) ahlâkını ön plana çıkarıyor. Bu da bizler için çok önemli bir uyarıdır.

Yavrum!

Nasihatlerimi iyi dinle! Sakın kulak ardı etme! Sonra pişman olursun. Zira sana dünyada ve ahirette kazanç olacak öğütler veriyorum. Bunlar Allah’ın, Rasûlü’nün ve Allah dostlarının tavsiyelerine uygundur. Rabbimiz bizleri rızasından ayırmasın.

Sevgili Yavrum!

Bizler bu dünya için yaratılmadık. Bilâkis ebedî olan ahiret için yaratıldık. Ancak bu dünyadaki yaşayışımız, ahiret hayatını şekillendirecektir. Onun için dünyada yaptığın ve yapacağın her şeyi Kur’an ve sünnet süzgecinden geçir. Geçmiyorsa ondan uzak dur. Zira onun hesabı ağır, üzüntüsü fazladır. Ölüm gelince de telâfisi yoktur.

Yavrucuğum!

Ölüm, ahirete geçiş noktasıdır. Onun günü bizler için belli değildir. İlmi ise Rabbimizin katındadır. Onu unutma! Ona hazırlıklı ol! Zira ne zaman geleceği belli olmaz! Aniden çıkıp gelebilir. Ama sen; “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et!” (15 Hicr 99) emrini ve hatırlatmasını asla unutma!

Yavrucuğum!

Hakk’a yakın olan kullar hep hazırlık içinde olmuşlardır. O’nu arzulamışlar, O’nun için yanıp yakılmışlardır. Sen de Allah’a yan, O’nun muhabbetiyle gözyaşı döküp ağla! Zira ancak böylesi bir hayatın tadı vardır. Allah sevgisinden gayri hiçbir şey bu lezzeti veremez!

Yavrucuğum!

Bilesin ki, kulluk fedakârlık gerektirir. Kişi nefsinden, malından fedakârlık edecek ki Rabbine kul olsun. Nefsine düşkün olan, onu önde tutan nasıl kul olsun ki! Sıcak yatağından kalkıp sabah namazını kılmayan kul olabilir mi? Malını sevip cimrilik yapan da ne zekât verebilir, ne sadaka ve ne de misafire ikram edebilir! Oysaki cennet bunlarla kazanılır. Kişi mal biriktirerek Rabbinin huzuruna varsa hali nice olur, bir düşün! Hâlbuki mal-mülk O’nun değil mi? İnsan onlarla oyalanır da onların asıl sahibini unutursa buna akıllılık mı dersin? Yunus ne güzel demiş:

Mal sahibi mülk sahibi,

      Hani bunun ilk sahibi,

      Mal da yalan mülk de yalan ,

      Var gel biraz da sen oyalan!

***

Kıymetli Yavrum!

İnsanlık hizmettedir. Büyükler hep hizmetle kazanmışlar. “Efendim himmet” denilince onlar; “Evlâdım hizmet” demişler. O halde Allah’ın kullarına hizmet et! İlminle, irfanınla, madden ve manânla hep hizmete koş! Sakın yaptığını sayma! Çünkü Allah (c.c) sana verdiğini saymıyor. Sakın bir karşılık da bekleme! Karşılığı sadece Rabbinden bekle! Bilesin ki herkes kendi hanesini doldurur. Ama iyilikle ama kötülükle. Sen, iyilikle doldurmaya bak!

Yavrucuğum!

Kapına gelene yüzünü aç! Sakın kapatma! Gülen yüzler daima sevilir. Allah da sever, kulları da. Hem bilmez misin hadis-i şerifte; “Müslüman kardeşinin yüzüne gülümsemen senin için bir sadakadır,” (Tirmizî, Birr 36) buyurulur. Bu ne güzel bir kazanç değil mi?

Yavrucuğum!

Allah yolunun yolcusu ol! O’nun yolcularıyla beraber olmaya gayret et! Onlara karşı sevecen ve müşfik ol! Onlara nasihat eyle! Doğruyu ve Hakk’a giden yolu anlat! İlmini sakın saklama! Bil ki ilmin zekâtı anlatmaktır. Allah yolunu açık etsin!