Sabık Başbakan Davutoğlu stratejik ve derin “istikşafi görüşmelerinin” sonunda nihayet partisini kurdu. Kurucularının yaş ortalamasının 55 olduğu partinin ismi ise ilginç bir şekilde “Gelecek”. İnsan “Geçmiş” diye parti kursalar ortalama yaşın ne olacağını merak etmiyor değil doğrusu.

Uzun bir süredir AK Partili gibi görünüp, “eleştiri adı altında” akla hayale gelmez tuhaflıklar sergileyenlerin yeni bir adresi oldu. Bundan böyle muhalefetlerini Gezicilerin piri Kaftancıoğlu’nun dayanışma mesajlarının yedeğinde sürdürebilirler. Çok da yakışır.

ÇOĞULCULUK AMA NASIL?

Davutoğlu, “çoğulcu” parti kurduklarını açıklayınca, ister istemez kurucularının profili dikkatleri çekiyor. Listede, liberal Batıcı görüşleriyle bilinen ve AK Parti’nin “bin yıllık devlet geleneğine sahip çıkıp Osmanlı-Selçuklu çizgisine kaydığından, İslami renginin ağır bastığından” yakınan Etyen Mahçupyan da var. İslami kimlikten uzaklaştığı iddiasıyla AK Parti’ye bayrak açan Hakan Albayrak ve Bahadır Kurbanoğlu da.

Davutoğlu’nun Suriye politikasını yerden yere vurup, Esed’le görüşülmesini savunanlar da var, Suriye muhalefetinin öncü ismi Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun eski Başkanı Halit Alptekin Hocaoğlu da.

Partide, oğlunun 15 Temmuz’da babasıyla birlikte şehit düşmesi üzerine tanınan ve Olçok ailesinin bu soyadını kullanmasını istemediği Nihal Süleymanoğlu da var FETÖ’nün üniversitelerde yaygınlaşmasının en önemli müsebbibi olmakla suçlanan eski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan da.

Devletin, Fırat Kalkanı’ndan, Barış Pınarı’na kadar tüm terörle mücadele operasyonlarına “İslami” bir kılıfla inceden inceye itiraz eden Kürtçü İslamcılar da mebzul miktarda var listede.

Aslında bu yönüyle farklı gibi görünse de, çok ortak noktaları bulunuyor.

Büyük çoğunluğu, 17 yıl boyunca makam-mevki sahibi olup, sonradan “gözden düşmüş” kimseler. Çoğunluğu, Hükümetin FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerine karşı başlattığı ölüm-kalım savaşına farklı tonlarda itiraz eden kişiler. Kimisi liberal, kimisi muhafazakâr, kimisi ise İslamcı bilinen bu kişilerden mürekkep liste aslında İttihat Terakki‘ye ne kadar benziyor.

NEO OSMANLICILIKTAN İTTİHAT TERAKKİ’NİN KÖTÜ KOPYASINA

Onların içinde de, laikliğin en uç savunucusu Abdullah Cevdet’ten, İslamcılığın kurucusu Said Halim Paşa’ya; Türkçü Cemal Paşa’dan, Abdülhamid Han’a düzenlenen suikasttan sonra Romanya’ya kaçıp, bu ülkede senatörlük yapan Balkan milliyetçisi İbrahim Temo’ya kadar “çoğulcu” kurucular vardı. Hatta Ermeni bölücü Taşnak Partisi’nden 14 kişi İT’te vekil dahi olmuştu.

Tek ortak noktaları vardı: Hepsi II. Abdülhamid’den nefret ediyorlardı. Çünkü, Abdülhamid Han, “Batı’ya diz çökmeyen bin yıllık Müslüman Türk Devleti’nin iradesini” temsil ediyordu. “Aslında temelde hepsi Batıcı‘ydı.”

Yine de İttihat Terakki’ye haksızlık yapmayalım. Davutoğlu’nun listesi, bunların yanında “bilgi, birikim ve tecrübe” açısından suyunun suyu bile değil.

Peki, Davutoğlu’nun listesindekilerin ortak düşmanı kim?

Erdoğan sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. “O çok daha derinde.”