Gazze'de yaşanan insanlık dışı saldırılar ve soykırım, sadece toprakların değil, aynı zamanda geleceğin de hedef alındığını açıkça gösteriyor. İsrail'in Filistin topraklarındaki eğitim sistemine yönelik acımasız saldırıları, Filistin halkının gelecek umutlarını karartmayı amaçlıyor.
İsrail'in Filistin toprakları üzerindeki işgali 1948'den beri devam ediyor. Bu işgal sadece toprakları ele geçirmekle kalmıyor, aynı zamanda Filistin halkının kültürünü, kimliğini ve geleceğini de yok etmeye çalışıyor. Bu çerçevede, eğitim kurumları ve eğitimciler İsrail'in hedefi haline geliyor.
Son dönemde Gazze'de artan saldırılar ve soykırım, İsrail'in eğitim sistemini hedef alarak Filistin halkının geleceğine yönelik bir tehdit oluşturuyor. İsrail, eğitim kurumlarına ve eğitimcilere yönelik gerçekleştirdiği saldırılarla, Filistin halkının gelecek umutlarını paramparça etmeyi amaçlıyor.
Eğitim soykırımının en çarpıcı örneği, Gazze'deki eğitim kurumlarının ve eğitimcilerin hedef alınmasıdır. İsrail, Gazze'deki üniversiteleri, okulları ve diğer eğitim kurumlarını bombalayarak eğitim altyapısını yok etmeyi hedefliyor. Bu saldırılar sadece binaları değil, aynı zamanda eğitimcileri de hedef alıyor. Filistin Eğitim Bakanlığı verilerine göre, İsrail'in Gazze'de öldürdüğü öğretmen ve eğitim personeli sayısı bin civarında. Bu saldırılar sadece eğitimcilerin yaşamlarını sonlandırmakla kalmıyor aynı zamanda Filistin halkının gelecek umutlarını da yok ediyor.
İsrail'in Gazze'deki eğitim soykırımı, sadece Filistin halkının geleceğini karartmakla kalmıyor, aynı zamanda uluslararası hukuku da ihlal ediyor. Bu saldırılar, İsrail'in insanlık dışı politikalarının bir göstergesi olarak kabul edilmeli ve uluslararası toplumun müdahalesi gerekiyor.
Gazze'deki eğitim soykırımı, İsrail'in Filistin halkına yönelik sistematik zulmünün bir parçasıdır. Bu zulme karşı çıkmak, sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın görevidir.