‘Şartlarımı kabul ederse avuçlarımı patlatırcasına alkışlarım…’

Vay bee cümleye bak sen, egoya bak sen, fiyakasına, afilli cümlesine bak sen, sankim ciziroğlu, bir beyin oğlu peh peh peehh…

Bu cümleyi kim, kime söylüyor..!?

Yaşça büyük birisi, kendisinden yaşça küçük birisi hakkında mı söylüyor, bir baba oğlu için, bir öğretmen öğrencisine mi, bir amir emrindekilerine mi söylemekte bu sözü veya iki arkadaş birbirine mi söylüyor…! eğer böyle olsaydı anlamlı ve mantıklı olurdu bu cümle.

Oysa bu cümleyi, bir medya patronunun emrinde çalışan bir yazar, bir ülkenin halkının yarısından fazlasının seçtiği Cumhurbaşkanına söylemekte.

‘Cumhurbaşkanı şartlarımı kabul ederse avuçlarımı patlatırcasına alkışlarım’ Diyor  medya taraçasına konmuş olan bir küçük gamlı baykuş.

7 Haziran ile kabaran şehvetleri tam doyuma ulaşacakken 1 kasım ile boşlukta kalınca gam ve keder kaderleri olmuş oldu.

Narsist obsesif kişilikleri olmasaydı, eyvallah kazandılar ve biz kaybettik diyerek sessizce köşelerine çekilmeleri, kendi eksikliklerini giderme yoluna koyulmaları gerekirdi.

Ama ne yazık ki bu kişilik bozukluğunun doğası gereği bir ülkenin yarısından fazlasının ve hatta tamamının görüş ve kabullerinin kendi görüş ve kabulleri karşısında bir diğeri yoktur.

‘Şu şartları yerine getirirse ben bu ülkeyi avuçlarımı patlatırcasına alkışlarım…’

Sen kimsin..!?

Bir medya mahallesinden diğer medya mahallesine uçup giden bir küçük bay/kuş…

Üstelikte gamlı, gamlı bay/kuş ama narsist ve obses…

Ne diyelim Allah acil şifalar versin…