Filistin direnişinin bu safhasında gözümüz kulağımız gelecek ateşkes haberlerinde. Devletler, milletler ve insanlık olarak mazlumu olduğumuz bu çete düzenine isyan etmeliyiz. Dünyanın her yerinde yakılan ağıtlar yetmez! Siz gözyaşı dökerken sizin seçtiğiniz hükûmetler, katil İsrail’e silah veriyor ve her türlü desteği sağlıyor.
1 Ocak 2024 Pazartesi günü sabahı Ayasofya, Süleymaniye ve Yeni Cami’den yükselen ezan sesleri yine İstanbul ile Filistin arasında manevî köprü oldu. İstanbul’un her yerinden bu kutlu davete icabet eden müminler, Filistin şehitleri için dua ettiler. Galata Köprüsü’ndeki Filistin bayraklı tablo muhteşemdi. Millî İrade Platformu’nu tebrik ediyorum; demek ki istenince sanat içerikli eylem de yapılabiliyormuş.
Eylem sırasında çekilen görüntülerin bir yerde arşivlenmesi; konuyla ilgili yapılacak film, belgesel ve programlarda kullanılması ihmal edilmemelidir. Savaş sırasında çekilenler ve yapılan protestolar internet ortamının dışında da arşivlenmelidir. Paylaşım yaptığımız sosyal medya mecralarının siyonistlerin kontrolünde olduğunu unutmayın. Savaşın sıcaklığı geçince bu görüntüler hızlı bir şekilde silinir, arasanız bulamazsınız.
Katar’ın başkenti Doha’da yapılan belgesel film festivallerine yıllarca katıldım. Yarışmaya katılan çok başarılı onlarca Filistin filmi seyrettim. Ama işin ilginç tarafı, daha sonra Türkiye dâhil bu filmlerin hiçbir yerde yayınlandığına şahit olmadım. Konuyu araştırırken kütüphanemde bir kitap buldum. Filistin Sineması - Bir Ulusun Hayalleri isimli kitabı, Columbia Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Hamid Dabaşi yazmış. Kitabın ön sözünü 2003 yılında ölen Yeni Binyılın Filistin Sorunu kitabının yazarı, büyük münevver Edward Said yazmış.
Edward Said, Filistin meselesinin anlatımında nasıl sıkıntılar yaşandığını kendi kitabı olan Son Gökyüzünün Ardından isimli eserden alıntılar yaparak anlatıyor. 1983 yılında Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen ‘Filistin Sorunu’ konferansına katılan 20 tebliğden sadece üç tanesinin kabul edildiğini söylüyor. İsviçreli fotoğraf sanatçısı Jean Mohr‘un açtığı resim sergisinde fotoğraflarla ilgili bilgilerin yazılmasının engellendiğini anlatıyor.
Dabaşi, kitabın sunuş kısmında Filistinli yönetmen Elia Süleyman’ın Kutsal Direniş adlı filminin, yönetmenin vatansız olması gerekçesiyle Oscar adayı olarak değerlendirilmediğini belirtiyor. Filistin sinemasını ise şöyle tanımlıyor. “Bugün kendi filmlerini üreten ulusun, fiilen yok sayılıp kadim topraklarının ayaklarının altından çalındığı ve ülkelerinin beyaz Avrupalı ve Amerikalı kolonyal yerleşimcilerin askerî işgali altında bulunduğu bir dönemde, bir ulusal sinemanın görkemli yükselişine tanıklık etmekteyiz.”
Bu kitabın yazılış tarihi 2006. Bugün Filistin topyekûn yok edilmeyle karşı karşıya. Filistin dışındaki Filistinlilerin ve büyük acıya sanatıyla sahip çıkmak isteyen sanatçıların filmleriyle bu soykırımı belgelemesi Filistin sinemasını yaşatacaktır.