Herkesin malumu önemli bir mevzumuz var. Bu milletin, el ele vererek ancak aşabileceği bir mevzu. Nur topu gibi kucağımızda duran bir yıpranmışlıklar yumağı.
Bize ait kelimelerimizin ve bizden kavramların bu kavramlarla ortaya koyduğumuz değerlerimizin hayata, insanlığa ve ölümden sonrasına bakış açımızın yıpranmışlığı.FETÖ’nünbaşarısız kanlı darbe girişiminin başarılı olmuş kansız darbesi.
Bizim olan ve toplumsal dinamiklerimizi yerinde tutan kavramlarımızın dibine dinamiti yerleştirip patlattılar. FETÖ’nün bu istismarı surlarımıza açılmış yıllarca kapanmayacak koca bir deliktir.
Himmet dediler. Himmete ihtiyacı olana vermenin Allah’ın (cc) verdiğinden O’nun kullarına harcamanın, onlarla paylaşmanın ulviliğine ateş ettiler. İslam’ın 5 şartından birisinin altını oydular. Himmet diye diye hayır hasenat tevdiini zorla alınmış haraca dönüştürdüler. Dini yükümlülüğümüz olan zekâtı dahi görmezden gelir olduk. Zekât dediğinizde istihzai sırıtışlara muhatap olur olduk.
Abiler, ablalar dediler. Abilik ve ablalık toplumumuzda bir tür eminliğin karşılığı idi. Çocuğumuza abilik yapabilecek birisini bulmak her anne baba için bulunmaz bir nimet olurdu. İslami terbiyeyle yetişmiş bir abi aile ve öğretmenin veremediği birçok şeyi verirdi. Hayata hazırlanmanın bir yanıydı adeta bir tamamlayıcısı. Şimdilerde abi deyince boş ver abiyi ablayı der olduk.
Gazetemize abone kampanyası yapıyoruz. Birileri çıkıp “Bu FETÖ işidir siz FETÖ gibi gazeteye abone çalışması mı yapıyorsunuz” diyor. Nasıl yani? Abonelik çalışması Sebilürreşad’dan, İslam dergisinden günümüze değin bir medya-kitle ulaşım çalışmasıdır ama tahrip ettiler. Mahvettiler.
Her konuda her alanda Müslümanlar’ın inançlarını yaşamalarına uygun yapılan her faaliyetin altını oydular. Bu bakımdan başarılı bir darbe yaptılar. Lakin bunun farkında olarak gardımızı alıp bu mevzuların üstüne üstüne gidecek olan bizleriz, bu millettir. FETÖ’ün bize yaptığı bu darbenin altından millet olarak birlikte çıkabiliriz ancak. 15 Temmuz gecesinde nasıl ki tankların üstüne yürüyerek, önüne durarak bir darbeyi engellediysek yine aynı şekilde bu mekanizmaları inadına işleyerek ve işleterek bize ait olanları yeniden almalıyız.
Mesela bolca himmet etmeliyiz, infak etmeliyiz ama nereye gittiğini bilerek, çocuğumuzun eğitimine katkı sağlayacak toplumsal müessesleri işletmeliyiz, daha fazla güvenmeliyiz-tedbir ve denetim güvene mani değildir- ama takip ederek. Ezcümle toplum surumuza açılmış kara deliği millet olarak kapatabiliriz. Kapatmalıyız! Allah’a emanet olun!