Kıymetli kardeşim-meslektaşım Kerim Ulak’ın daveti üzerine, çalıştığı televizyon kanalına bir mülâkat vermiştim. Muhtevası ise FETÖ denilen belânın başındaki Fetullah Gülen ve onun zihniyetini deşifre etmekti. Kronolojik olarak hilafetin yıkılması ve Alem-i İslâm’ın parçalara ayrılmasının akabinde; Fethullah Gülen fitnesinin yaptığı tahribatı anlattım. Malum olduğu üzere, 15 Temmuz 2016’da fitne “zirve” yapmıştı. FETÖ, sadece devletin bekâsını değil, fertlerin dünya ve ahiret hayatını da tehdit ediyordu. FETÖ’nün başındaki fitneci, başta Peygamberimizin (asm) “risaletini” inkar etmek suretiyle, Kur’an’ın bir çok ayetini “bâtıl” ve “yanlış” tevil etmiş, bununla da kalmamış, dinin bir çok ahkâmını da sulandırarak “eğip-bükme” yolunu gitmişti.

Fetullah Gülen ve avenesi, “Peygambersiz bir Allah”ı nazara vererek, “Yahudiler ve Hristiyanlar da Cennete girecek” inancını ortaya attı. Yahudi ve Hristiyan’a hoş görünmek adına, Alem-i İslâm’da oluk oluk kan akarken, devletin içine sızan elleriyle, cihadın bu zamanda olmadığına Müslümanları ikna etmeye çalıştı.  “Kur’an’ın birçok ayeti tarihsel bir vakadır; bu zamanda geçerli değildir…” deme hadsizliğine kadar gittiler. Tesettürü inkara yeltendiler. Fakir ve fukaranın hakkı olan zekata dahi çöktüler. Bunun gibi bir çok tahribat karşısında, Müslümanlar adeta “büyülenmiş” bir vaziyette, sadece seyretti. Bir kısmı da “bilerek” ve “isteyerek” “destek” verdi.

YILLAR ÖNCE, FİTNEYE DİKKAT ÇEKTİ!..

Rumuzu’l Kur’an Külliyatı müellifi Mehmet Doğan 2005 yılında telif ettiği mezkur eserinde, Ali İmran Suresi’nin 64’üncü Ayet-i Kerimesi’ni tefsir sadedinde, Kur’an, 1440 sene evvel, 1970’de ortaya çıkan bir fitne ile; Yahudilik ve Hristiyanlığı “hak” gösteren bir “cereyanın” ortaya çıkacağını, bunların İslam aleminde büyük “tahribat” yapacağını ifade ediyor. Ayrıca katıldığım televizyon programında, bu kitaptan nakille, FETÖ fitnesinin 2014 yılında Kur’an’ın işaretiyle bitmeye başlayacağını özetle anlatmıştım. El hak, kitabın telifinden 9 sene sonra, 2014’te devlet eliyle Fethullahçı terör örgütüyle mücadele başlamış ve Kur’an’ın bu “ihbarı”, devlet eliyle “tasdik” olunmuştu.

MALUM-U İLAM!..

Keza, Ramuz-El E-hadis isimli eserde Peygamberimizin (ASM) şu şekilde bir hadisi var: “Ümmetimde Ğaylan isminde bir adam gelecek. Bu adam ümmetime iblisten daha zararlıdır.” Ğaylan, Gülen’i çağrıştırdığı gibi, Arapça yazılışları da birbirine benzemektedir. Bu hadis-i şerif aynı zamanda, İbn-i Asakir’in Tarih-i Dımeşk kitabında da geçmektedir. Malumu ilam nev’inden de olsa, asrın Ğaylan’ı olan Fethullah Gülen’in hususan dinde yaptığı tahribatı yukarıda zikretmiştim.

Not: “Ğaylan” Arapça “ğayl” kelimesinden türemiştir. Bunun bir anlamı da “sinsi” bir planla helak etmek demektir.

BEŞİNCİ ŞUA SÜFYAN DİYOR!

Risale-i Nur Külliyatı müellifi Bediüzzaman Said Nursi, Şualar isimli eserinde; "Süfyan büyük bir âlim olacak, ilim ile dalalete düşer. Ve çok âlimler ona tâbi' olacaklar.” şeklindeki Hadis-i Şerif’i, özetle “Süfyanın, başka padişahlar gibi ya kuvvet ve kudret veya kabîle ve aşiret veya cesaret ve servet gibi vasıta-i saltanatı olmadığı halde, zekâvetiyle ve fenniyle ve siyasî ilmiyle o mevkii kazanacağını, aklıyla çok âlimlerin akıllarını teshir edeceğini, etrafında da “fetvacı” yapacağını. Ve bir çok muallimlerin kendine taraftar olacağını ve din derslerinden tecerrüd ( soyutlanan )  eden dinsiz maarifi rehber edip tamimine şiddetle çalışacağını” belirtmiştir.

İLMİ MÜCADELE ŞART

Son dönemdeki FETÖ operasyonlarının yetersizliğini belirtmek için “FETÖ gitti, METÖ geldi” şeklinde bir söz duyar olduk. FETÖ denilen bela halen bertaraf edilmiş değil. Taşere ettiği bir çok cemiyet, cemaat, vakıf ve dernek lokal olarak FETÖ’nün “misyonunu” devam ettiriyor. Devletin, Diyanetin bahusus Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu fitneyle ilmi olarak mücadele etmesi gerekiyor. Zîrâ, bu yaranın iyileşmesi ve bu iltihabın kurutulması ancak devletin yapacağı cerrahi müdahaleyle mümkündür. Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.

Selam ve dua ile

Fiemanillah