Daha birkaç ay öncesine kadar hiç duymamış olmayı kendi adıma büyük bir eksiklik olarak kabul ettim. Toplumsal cinsiyet eşitliği!
Biraz bakınca gördüm ki Allah’ın koyduğu müesses nizamın karşı bir uygulaması ve toplumsal eşitlik diye adlandırılan asıl mevzuun toplumsal kaos sonucu doğuracağını düşünmeden edemedim. Allah’ın (cc) ortaya koyduğu nizamda kadın kadındır, erkek de erkektir. Her ikisine de hem ayrı ayrı hem de birlikte belli sorumluluklar yüklenmiştir.
ETCEP (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi) olarak adlandırılan bu projenin Avrupa Birliği dayatması ve logolarıyla bezenmiş animasyon filmini de seyrettim. Film her türlü çelişkiyi içerisinde barındırıyor. Şuan okullarda kullanılmayan 2005 yılında ortadan kaldırılmış sistemdeki fişlerle oluşturulmuş. 2005 yılından beridir okullarda tümdengelim değil tümevarım yöntemi işlenmekte hatta bu işleme modelinde kadın lehine pozitif ayrımcılık bile yapılmaktadır. Önce ses, sonra harf, sonra hece ve kelime daha sonra da cümle sıralamasında gidiliyor. Ali ekmek al/Ayşe sofra kur fişleri var. Ali ADAM ol. Ayşe… Ayşe… Ayşe… şeklinde vurgulanıyor. Oysa Ayşe de KADIN olmalı değil mi? Tüm filmin fişlerle örülü kurgusu “yeniden yazmaya var mısın?” hayati sorusuyla bitiyor. Yazılmak istenen burada tüm toplumsal düzen, inanç ve değerler sistemidir.
Oysa Allahu Teâlâ, Kur’an’da erkek ve kadının rollerini, sınırlarını, duracakları yerleri, hadlerini hep çizmiştir. Ali eve ekmek getirir, Ayşe de sofrayı kurar. Ancak Ayşe hep sofra kurucu değildir ve başka bir iş yapmaz, işe yaramaz demek değildir. Ali de Ayşe’nin elinden tutup sofrayı birlikte kuramayacaktır anlamı da çıkmaz. Çok örneğimiz vardır Alinin ata binmeden Ayşe’yi bindirip atın yularını tutarak önden çektiği.
Kadınların ezilmesi(!) edebiyatından yola çıkıp sürekli olarak cinsiyet karmaşası yaşatılmaya çalışılan bir dönemden geçiyoruz. “Ata neden Ayşe de binemiyor” diyen zihniyet “Ayşeler askere de zorunlu olarak alınsın” demiyorlar.
Toplumsal olaylar büyük bir nehre benzer. Önüne set çekerseniz setin boyuna kadar su dolar ve setin boyunu aşar. Aşarsa her şeyi yıkar geçer. Tüm tutunulacak dalları kırar götürür. Eğer önüne çektiğiniz seti daha doğru havzalardan akması için yönlendirici setler yaparsanız ve doğru tarafa yönlendirmek kabiliyeti gösterebilirseniz yeşile yeşillik katar, güzellik katar meyveye durur her taraf. Toplumun genleriyle oynamaya çalışan her kim olursa yıkar geçer kimseye hayrı olmaz bu oyunun.
Mevzu uzun alan dar. Ama bu yönlendirme, doğru işleme konuları ve düzenlenen programlar hususuna bir sonraki yazımda nasipse yenide değineceğim.