Yeni bir yılın başlangıcındayız. Ülkemizde de resmi olarak kabul edilen takvime göre 2018 yılı bitti ve 2019 yılına girdik. Her yılın sonunda Müslümanlar’ı eleştirdiğimiz bir gündem var. Bu eleştirilerde Müslümanın yılbaşı kutlamayacağı şeklindedir. Eğer yeni bir yıla girme bahanesi ile haram işlenmemesi gerektiği anlatılmak isteniyorsa, her Allah’ın günü için haram işlemenin günah olduğunu anlatmak daha doğru değil mi? Yılbaşı nedeni ile işlenen günah ile diğer günlerde işlenen günah arasında bir fark var mı?
Yok eğer yılbaşı diye Hz. İsa’nın doğum gününün kutlanmasına karşı isek buna hakkımız yok. İsteyen istediğine inanır. Senin dinin sana, benim dinim bana…
Aslında neye karşı olduğumuzu dahi bilmediğimizi düşünüyorum. Esasen tam da bu noktada takvimin ne olduğunu anlatmak gerekir sanırım.
Takvim zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metodudur. İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak Güneş’i ve Ay’ı kullanmışlardır. Güneş’i kullananlar dünyanın güneş etrafında bir tam dönüsünü esas almışlardır.
Romalılar Roma’nın kurulusunu, Müslümanlar Hicreti, Hıristiyanlar Hz. İsa’nın doğumunu yeni bir yılın başlangıcı olarak esas alır.
Türkler’in kullandığı en eski takvim Güneş yılını esas alır. Hicri takvimi ise Ay yılını esas alır. Başlangıç olarak Hz. Muhammed’in (sav) Mekke’den Medine’ye hicret ettiği 622 yılını esas alır. Ramazan ve Kurban Bayramı gibi dini günlerde bu takvimi kullanmaktayız.
Rumi Takvim; Osmanlı devletinde resmi ve mali işlerde kullanılmak üzere 19. yüzyıl başlarından itibaren yürürlüğe giren takvimdir. Güneş yılını esas alır.
Miladi Takvim; 1926′ dan itibaren kullandığımız takvimdir. Güneş yılını esas alır. Temeli Mısırlılara dayanır. İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batıya aktarılmıştır. Romalılar Sezar zamanında Julyen takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır. Yeniçağda Papa XII. Gregor tarafından yeniden yapılan düzenlemelerle Gregoryan takvimi olarak anılmıştır. Günümüzde ise Milat takvimi denilmektedir. Milat takvimi Hz. İsa’nın doğumunu (sıfır) kronolojinin başlangıcı olarak kabul eder.
Müslümanlar olarak yılbaşı kutlamasına değil, işlenen günahlara karşı hassas olalım. İnsanların gerçekleri görmesine yardımcı olalım. Ama bunu sadece yılbaşına endekslemeyelim. Ayrıca, yılbaşında işlenen günahlara karşı hassas olduğumuz kadar, açıkça haram olan, yalana, iftiraya, rüşvete, nefrete, faize, fitneye de karşı olalım.
Sırf takvim yılının yeni bir yılı gösterdiği için tüm insanlığa güzellikler dileyen herkese selam olsun. Bizler, iyilikte yarışıp, İslam’ın emrettiği güzelliklerle örnek olmaya başladığımız zaman, daha çok görevimizi yapmış olacağımızı da unutmayalım.
Selam ve dua ile…