Türk eğitim sisteminde sürekli gündemde olan değişiklikler mütemadiyen değiştirilen mevzuat eğitimin paydaşlarınca da değerlendirilmektedir. Eğitim sistemimizde müfredatından öğretmen istihdam modeline, performans sisteminden kariyer basamakları uygulamasına, sınav sisteminden yönetici yetiştirme ve belirleme sistemine kadar hemen tüm alanlarda ciddi problem alanları bulunmaktadır.
2019 yılı başında açıklanan yönetici atama ve yer değiştirme esas ve usulleri eğitim yöneticilerince dikkatle takip edilmektedir. Konu çok önem arz etmektedir. Zira Türkiye genelinde Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre resmi ve özel toplam 68.411 eğitim kurumu bulunmaktadır. Yani 68.411 eğitim yöneticisi okullarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın genel hedefleri doğrultusunda eğitimin niteliğinin artması için çaba sarf etmektedir. Müdür yardımcıları ile birlikte yüz bine yakın okul yöneticisi öğrencilerin gelecek inşalarında ter dökmektedirler.
Eğitim Bir Sen Genel Merkezi’nce geçtiğimiz günlerde “Liyakat ve Kariyer Sistemi” çağrısı yapıldı. Eğitim Bir Sen 433 bin üyeye sahip bir sendika. Eğitimin hemen her alanıyla ilgili raporlar hazırlamakta, Bakanlık, il milli eğitim müdürlükleri ve üniversite rektörlükleri nezdinde çeşitli öneriler yayınlamaktadır. Bizim kültürümüzde asırlar boyunca istişareye çok önem verilmiştir. İstişareden, uzaklaşıldığı zamanlarda ise istikrarlı bir planlama ve yönetimden söz edilemez hale gelinmiştir. Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın’ın kamuoyuyla paylaştığı raporda eğitim yöneticiliği ile ilgili talepler şu şekilde sıralandı:
“Eğitim yöneticilerinden hak edenin görev almasını, hakkını verenin görevde kalmasını ve yeterliliğini kaybedenlerin görevine son verilmesini öngören bir modelin hayata geçirilmelidir.”
“Mevcut haliyle eğitim sisteminde herhangi bir eğitim lideri yetiştirme politikasının varlığından söz edilemez. Bu eksikli gidermek adına kariyer ve liyakat ilkesinin çalıştırıldığı, eğitim yöneticiliğinde ilerleme haklarının tesis edildiği, kendilerini, öğretmenleri, eğitim personelini ve kurumlarını değişim, dönüşüm ve gelişime hazırlayacak haklar, yetkiler ve imkânlarla teçhiz edildiği bir eğitim kurumu yöneticiliği sisteminin inşa edilmesi gerekmektedir.”
“2023 Eğitim Vizyon Belgesinde çerçevesinde planlanan değişim ve dönüşüm çalışmalarında Milli Eğitim Bakanlığı sahada olan, emek veren, ter döken, işin içinde yoğrulan tüm paydaşları sürece dâhil etmelidir.”
Yukarıda bir bölümünü paylaşmaya çalıştığımız Liyakat ve Kariyer Sistemi raporunun ana düşüncesi idarenin eğitim yöneticiliği konusunda kazanılmış hakları koruyan, gelişim ve değişime imkan veren, hak edenin desteklendiği hak etmeyenin ise eğitim yöneticiliği makamında kalamayacağı, istikrarlı bir sistemin getirilmesinin eğitim sistemimiz açısından çok önem arz ettiğidir.
Ağustos ayı tüm kamu çalışanları ile birlikte bir milyonun üzerindeki eğitim çalışanı için de heyecanlı geçeceğe benziyor. Tüm çalışanların kulağı hükümetin vereceği zam oranında ve Yetkili Sendika Memur Sen’in verilecek zammı nasıl karşılayacağında olacak. Yani bu yıl ağustos çok sıcak geçeceğe benziyor.