Sandıklardan çıkan tablo bir koalisyon hükümetinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Koalisyon ortağı partilerin gerçeğini unutmamak gerekiyor.

Bana göre, AK Parti açısından CHP koalisyonu daha yararlı. Peki, koalisyon olacaksa neden CHP?

Öncelikle hukümet olma formüllerini AK Parti’nin Çözüm Süreci’ni yürütebileceği partiler bazında değerlendirirsek, HDP dışında en akıllı alternatif CHP. Sürecin geleceği için CHP, MHP’ye göre daha esnek. Bu esneklik Meclis’te Çözüm Süreci’ni daha da sağlıklı zemine oturtur, iki partinin temsil kabiliyeti nedeniyle toplum tarafından daha kolay kabul edilir. Riskler ve kazanımlar paylaşılmış olur. Bu noktada özellikle sahil kesimlerinin ikna edilebilmesinde CHP faktörü etkin rol oynayabilir. Hükümet ortağı olarak CHP, bunu rahat başarır.

MHP’Yle kıyaslandığında CHP ve AK Parti seçmenleri, iç içe girmiş seçmenler değiller, kabul, oy geçişleri çok fazla yakın değil, bu anlamda her iki parti tabanında kayma söz konusu olmaz ve bu durum uygulanılacak politikaları ciddi etkiler.

Olası bir AK Parti-CHP koalisyonunda, CHP’nin içinden ya da seçmeni tarafından yöneltilecek sert eleştiriler de minimize edilir, bu eleştiriler kişiler üzerinden yapılır. Böylece sorumluluk alan, alabilen bir CHP ile yaşanabilecek muhtemel toplumsal kutuplaşmaşmalar da büyük oranda önlenir, kırılır, başlamadan durdurulur. Türkiye kutuplaşmaları minimize ederek yeni bir Anayasa’yı daha sağlıklı, daha güçlü ve duygusallıktan daha uzak olarak tartışır.

Meclis, Cumhuriyet tarihindeki en geniş katılımla Alevi toplumu temsilcilerini ağırlıyor. Alevilerin temel hak ve talepleri noktasındaki itirazlar da bu yasama yılında, 25. Dönem’de, Meclis’te daha güçlü şekilde dile getirilecel, yani doğal olarak siyaseti sokaklar üzerinden dizayn etme girişimlerine set çekilmiş olacak.

CHP ile olası bir koalisyon MHP’ye göre iş dünyasını da çok ciddi anlamda rahatlatır. Bu bakımdan ulusal ya da uluslararası arenada büyük projelerin hayata geçirilmesi daha kolaylaşacak.

AK Parti-CHP koalisyonunda uluslararası çevrelerde Türkiye’ye karşı oluşan bakış değişir, yürütülen haksız propagandalar, algı çabaları büyük oranda önemini yitirir. Bu da uluslararası bazda güçlü bir lobi faaliyetinin önünü açar.

Ayrıca, “Paralel Yapı” ile mücadele başta olmak üzere devlet içindeki yapıların hareket alanı daraltılmış olur, devlet içinde hangi vesayetçi yapı olursa olsun, onlarla verilen mücadeleyi kurumsal ilke haline dönüştürür.

Geçmişle yüzleşmek de AK Parti-CHP iktidarında daha kolay gerçekleştirilir.

CHP, AK Parti ile yan yana gelebilir ve gerçekten ufak hesaplar üzerinden hareket etmezse böyle bir koalisyon, Almanya başta olmak üzere yurt dışında yaşayan gurbetçilerin de birlikte hareket etmesini sağlar, yurt dışındaki kutuplaşmaların da önünü kapatır, yani kendiliğinden güçlü bir lobiyi meydana getirir.

MHP ile yapılacak olası bir koalisyona gelince; toplumdaki kutuplaşma ortadan kalkmayacağı gibi gerek iki tabanın geçişkenliği ve gerekse de verilecek görüntünün Çözüm Süreci üzerinde ciddi bir katkısı olmayacaktır. AK Parti’nin yıpranma katsayısı bu koalisyonda daha da artacaktır.

CHP ile yapılacak bir koalisyonun dış politikaya etkisinin kötü olacağı, özellikle de Suriye meselesinde bir geri dönüşe yol açacağı ifade ediliyor. Suriye politikası başta olmak üzere dış politikada bazı etkilenmelerin olacağı doğrudur; ama CHP’nin karar verici mekanizmanın ortağı olması ve devletin devamlılık esası, CHP ile AK Parti’yi ortak bir noktada buluşturur.

Gönül arzu eder ki, HDP veya MHP, AK Parti’yi dışarıdan destekleyecek bir hükümet formülünü harekete geçirsin. Ama erken yapılan konuşma ve vaatler bu kapıları şu an için kapatmış gözüküyor.