İsimler sahte, profiller sahte, sonrasında hukuk yoluyla mücadele etmek de imkansız. Üstelik böyle bir alanda paylaşım yapıp bu paylaşım altında küfür eden insana hukuk yoluyla ceza vermeye çalışmak da ayrıca kötü bir şey.
Twitter ve Facebook vakit öldürmek için bire bir. Doğru. Bu iyi bir şey mi? Hayır. Ama konumuz o değil. Twitter duyuru, anons yapmak için (yani dikkati başka yere çekmek için) güzel bir yer. O da iyi. Başka sitede yayınlanan bir şeye bağlantı vermek için de güzel. Ama en çok da “laylaylom” için güzel. Bilinen tabiriyle “geyik” yeri Twitter. Şakalar, göndermeler vesaire.
Ama Twitter siyaset yapılacak yer değil. Demeç verilecek yer değil. Analiz “kasılacak” yer değil. Bunu standart Twitter kullanıcıları yapabilir. Ama lütfen başta cumhurbaşkanımız ve başbakanımız olmak üzere tüm devlet yetkilileri Twitter’ı terk etsin. Bu alanlarda yukarıda saydığımız “gayri ciddi” bağlamda takılmayacaklarsa, hiç takılmasınlar daha iyi.
DEVLET MEVZUYU ANLAMAMIŞ
Bakanların, milletvekillerinin, parti başkanlarının Twitter sayfalarına bakın. Ya mevzuyu hiç anlamamışlar ya da racon bu sanıyorlar. Siyasi propaganda merkezi sanıyorlar Twitter’ı. Elleri havada topluluğu selamlarken çektirdikleri fotoğraflar, “falanca derneği, filanca kurumun müdürünü makamında ziyaret ettik, alın bu da fotoğrafı” kabilinden soğuk saçma sapan paylaşımlar. Harbiden soru soranlara cevap vermiyorlar, bir müddet sonra da kimse soru sormuyor ve devlet erkânının yaptığı her paylaşım diğer Twitter kullanıcılarının küfür etme, hakaret etme, dalga geçme fırsatını doğuruyor. İsimler sahte, profiller sahte, sonrasında hukuk yoluyla mücadele etmek de imkansız. Üstelik böyle bir alanda paylaşım yapıp bu paylaşım altında küfür eden insana hukuk yoluyla ceza vermeye çalışmak da ayrıca kötü bir şey.
ÜSTELİK KENDİLERİ DE KULLANMIYOR
Üstelik devlet yetkilileri bu Twitter hesaplarını kendileri de kullanmıyorlar. Danışmanlar, sosyal medya uzmanları, basın büroları yazıyor onlar adına. Al bu mecranın ruhuna aykırı bir durum daha. İlla bu mecrada olacaksa bir devlet yetkilisi; kendisi kullanmalı ve bu ortamların ruhuna uygun şekilde kullanmalı. 140 karakter saçmalığında boğulup sekiz parçaya bölüp onu da 1-2-3 diye numaralandırarak twit atmak da neyin nesi. Anlaşılır gibi değil.
Bütün bu söylediklerimizi aslında tek bir şey için söylüyoruz. Twitter’da bir devlet makamını temsil eden kişilerin var olması, bu ortamlara saçma sapan bir meşruiyet kazandırıyor. Tüm yazılanlar kişilerin “ortak havuzuna”, ana sayfasına, ya da gâvurca adıyla “timeline”ına düştüğü için üstünde, altında yazılan şeyleri meşru hale getiriyor.
Cumhurbaşkanının attığı bir twitin altında bir dezenformasyon, başbakanın twitinin altında küfür kıyamet bulunduğu zaman koskoca devlet yetkilisinin yanı başına ilişen bu “suçlar” kendilerine meşru bir zemin elde etmiş oluyorlar. Ne gerek var? Cumhurbaşkanımız kendi web sitesi aracılığıyla beyanat verse de ilginçtir zaten. Bir bakanın basın yoluyla konuşması da zaten gerektiği gibi yayılır. Twitter’a ne gerek var?
Bana bu söylediklerimden ötürü “geri kafalı” diyebilirsiniz. Oysa ben tam tersine çok hayati bir meseleden bahsederek “ileri görüşlülük” yapıyorum. Twitter başbakanın olmadığı bir ortam olsa daha “gayri ciddi” bir yer olur. Eğer bakanlar buradan demeç vermek için yarışmazlarsa daha konforlu olur. Çünkü o zaman “gençler takılıyor” işte deriz. Yalana inanmayız, espri der geçeriz, küfür edeni sitenin kendi iç dinamikleriyle yok etmeye çalışırız. Ama şimdi başbakanlık koridorlarına döndü Twitter. Ciddi gazeteciler, muhteşem analistler, parti başkanları… İnsan refleks olarak bu ortamdan sadır olan her şeye ciddi gözüyle bakıyor. Tam da bu yüzden açık hedef oluyoruz.
Bizi koruyun. Eğer Twitter’ı bu ortamların ruhuna uygun bir şekilde kullanmayacaksanız kullanmayın. 140 karakterle demeç verilmez. Elinizi havaya kaldırıp “halkı” selamladığınız parti afişlerinizi kapak fotoğrafı yaparak bir şey elde edemezsiniz. Twitter’sız olmaz diyen danışmanlarınızla da ilişkinizi yeniden gözden geçirin. Bu âlemde olmazsanız ölürsünüz diyen sosyal medya danışmanlarıyla da.