Açıkçası belli bir dönemden bu yana “erken seçim” AK Parti kulislerinde de değerlendirilen bir ihtiyaç idi. Fakat bu kadar erken bir seçimi de kimsenin beklediğini sanmıyorum. Açıkçası bu, herkes için ciddi bir sürpriz oldu.

Öyle zannediyorum ki en çok da Cumhur İttifakı karşısında yer almayı planlayan, bir ittifak oluşturma çabaları gün yüzünde olan ana muhalefet ve diğer partiler için şaşırtıcı derecede beklenmedik oldu.

Bu “çok erken seçim” kararının alınmasında elbette çok önemli etkenler var. Bunların başında gelenleri izah etmekte fayda var elbette.

Öncelikle ifade edelim ki meselelerden biri, yapılan “Anayasa değişikliği” ile bir zihin tazelemesine, yönetim anlayışında yapılan köklü revizyona ayak uyduramayan eski bürokrasi anlayışının getirdiği ciddi uyumsuzluklardır.

Uyumsuzlukların sebep olduğu kilitlenmeler söz konusu oldu hatta zaman zaman Cumhurbaşkanının dahi yakınacağı kadar ileri düzeye varan durumlardı bu uyumsuzluklar. Netice itibarıyla Türkiye’nin uzun bir dönemden beri ne denli bir kuşatma içerisine alınmak istendiği gayet açıkken, bu bahsedilen uyumsuzlukların ekonomik dengelerde de etkili olmaya başlaması durumu artık engellenmeliydi. Bunun en radikal yöntemlerinde biri ve elbette demokratik zeminde iktidarın elini bürokratik vesayete karşı güçlü kılacak olanı seçimdi.

Makroekonomik dengelerde meydana gelen olumsuz hareketler, petrol ve ona bağlı olarak artan fiyatlar, konut sektöründeki durgunluk ve yine ona bağlı olarak durağanlaşan ürünler zemininde belirli etkiler oluşturmaya zorlarken, muhalefetin de bu durumu körükleyen kışkırtmaları söz konusuydu. Sorunlara karşı, üstelik de milli ve manevi değerleri tehdit eden sorunlara karşı durmak yerine “iktidar zayıflasın” mantığıyla kışkırtıcı bir üslup takınan muhalefetin elindeki bu “malzeme”nin alınması açısından da seçim önemli bir yöntemdi.

Sürekli “seçim” diyen; üstelik de “hodri meydan” çağrısı yapan Kılıçdaroğlu ve diğerlerini hiç beklemedikleri bir zeminde yakalayan, aday belirleme ve teşkilatlarda toparlanma süreçlerini çok kısa zamana sıkıştıran bu karar, muhalefeti adeta “hareketsiz” bırakan bir hamle oldu.

“Peki, bu tabloda seçim kararı alan Cumhur İttifakı’nın güçlü argümanları neler?” derseniz onları da ifade etmeye çalışayım.

Bana göre bu erken seçime en hazırlıklı olan taraf iktidar kanadını temsil eden AK Parti’dir. Uzun bir dönemden beri kongre sürecinde olan parti birçok il ve ilçedeki miting ve salon toplantılarını tamamlamış durumda. “Metal yorgunluk” denilen süreçten ciddi olarak arınmış bir teşkilat yapısıyla bu seçimlere gidiyor.

Terör örgütlerine karşı, üstelik de küresel ölçekli en büyük örgütlere karşı ciddi başarılar elde eden AK Parti, dev yatırımlarla ve savunma sanayinde ortaya konan millilik eksenli başarılarla da ciddi bir enerjiyi arkasına almış vaziyette. Özellikle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtları ile uluslararası zeminde çok önemli bir diploması zaferi ve ona eşlik eden askeri zafer kazandı.

En önemlisi de yaklaşık 16 yıldır iktidarı elinde bulunduran AK Parti’nin bir oy kaybı yaşamadan, yıpranmadan hatta her seçimde oyunu artırarak bugünlere gelmiş olmasıdır. Seçmenin çok ciddi bir umut almadığı hiçbir zeminde, istikrarından vazgeçmediğine dair geçmiş örnekler vardır.

Bu geldiğimiz tabloda da çok hazırlıksız yakalanan siyasi partilerin değişim ve gelecek adına bir umut vadetmesi çok mümkün görünmüyor. Bir araya gelme ihtimalleri fikir dünyalarındaki aşırı uyumsuzluklar sebebiyle çok zor olan partilerin bu saatten sonra ne söyleyebilecekleri gerçekten benim açımdan da çok dikkatle takip edilmeye değer olacaktır.

Siyasi tarihimiz ve elbette siyaset bilimine hizmet edecek olan tartışmalarımız, çok ilginç olabilecek bu gelişmelerden yepyeni bir hafıza kazanacaktır.

Ve hiç kuşku yok ki her seçim, erken de olsa zamanında da olsa netice itibarıyla bazıları için endişe bazıları için de umutlar barındırır; ama bu erken seçimin, daha çoğunda “umut” barındırdığını, verilen ilk tepkiden ve oluşturduğu sinerjiden okumak mümkündür.

Ülkemize, milletimize ve bu milleti kendine “umut” yapmış olan mazlumlarımıza hayırlı olsun…