Ülkemiz üzerine sürekli oyunlar oynanıyor; ülkemiz sürekli karıştırılmaya, devletimiz zayıflatılmaya, milletimiz karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Ancak son zamanlarda bu gayretler iyice artmaya, görünür olmaya, somut gelişmeler yaşanmaya başladı.

Seçimlerde daha önce rastlanmayan şaibeler, organize hileler… Milleti sokağa çağıran söylemler, taciz tecavüz haberleri ve halkı galeyana getirmek için uydurulan, hedef gösteren haberler, devleti itibarsızlaştırmaya çalışan, zaaf içinde gösterme gayretindeki asparagas yayınlar, milletin ayrılıklarını ön plana çıkarıp kaşıyan kışkırtıcı eylem ve söylemler…

Tüm bunlara karşı dikkatli olmalıyız, bu kafanın tehlikeli olduğunu unutmamalıyız çünkü artık biz bu kafayı çok iyi tanıyoruz!..

Az çok tarih bilgisi olan, Batı’yı ve Batı ülkelerini tanıyan, içerideki yerli iş birlikçilerin geçmişten bugüne Batılı ağa babaları ile nasıl iş tuttuğunu, ülkemize ve milletimize nasıl ihanet ettiklerini bilen ortalama insanımız, ülkemiz ve milletimiz üzerine oynanmaya çalışan oyunları görecek ve bu oyunları oynamak isteyenlerin oyununa gelmeyecek, onlara fırsat vermeyecektir.

Çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi değil; biz artık düşmanlarımızı da biliyoruz, onlarla iş tutarak ülkemize ve milletimize ihanet eden hainleri de çok iyi tanıyoruz.

Biz bu kafayı çok iyi tanıyoruz ve artık kırılma noktasını aşmış, tekrar ayağa kalkıp oyun kurucu olmak ve yeni dünya düzenini kurmak için hareket geçmiş  bu milleti hiçbir güç yolundan döndüremeyecektir inşallah!..

Biz bu kafayı nereden mi tanıyoruz?

Biz bu kafayı Tanzimat Dönemi’nden tanıyoruz.

İyi bir eğitim alsın, Batı’nın teknolojisini, bilimini ülkemize getirsin diye devletin parasıyla yurt dışına gönderilip de Batı’nın ve batılın hayat tarzını, kokuşmuş fikirlerini, ahlaksızlıklarını alıp ülkemize getiren ve edebiyatı bile bu milletin ahlakını, inançlarını, değerlerini yok etmek için bir araç olarak kullanan hainlerden tanıyoruz biz bu kafayı!..

1876 darbesinden, Bab-ı Âli Baskını’ndan, 31 Mart Vakası’ndan tanıyoruz biz bu kafayı!.

Alman birliğini kuran Bismark’ın, “Dünyada 100 gram akıl varsa bunun 90 gramı Abdülhamid’de, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da diğer dünya siyasilerindedir.” dediği Cennet Mekân Sultan 2. Abdülhamid Han’ı uzun yıllar “Kızıl Sultan” olarak yaftalayan, bu deha sultanı tahttan indirip Osmanlı’yı parçalatan vatansever görünümlü hainlerden, İttihat kafalı kafasızlardan tanıyoruz biz bu kafayı!..

Birinci Dünya Savaşından sonra İstiklal Savaşı verilirken milletin değerlerine sahipmiş gibi davranıp, milletin iman ve ihlas dolu mücadelesiyle kazanılan istiklalden sonra gücü eline alıp milletin değer verdiği tüm kutsalları çiğneyip, milletle ortak değerlere sahip yetkilileri devlet görevlerinden uzaklaştırıp, milletin değerleri ve İslam’ın yerine Batı’nın değerlerini, yasalarını ikame etmeye çalışmalarından tanıyoruz biz bu kafayı!..

Biz ezanda kulağı, namazda gözü olmadığı hâlde milletin ibadeti nasıl yapacağına, ezanı nasıl okuyup dinleyeceğine karar verip milleti değerlerinden, İslam’dan uzaklaştırıp Batı’nın kucağına oturtmaya çalışmalarından tanıyoruz biz bu kafayı!..

Halkın büyük teveccühüyle seçilip ifsat ettiklerinizi, yakıp yıktıklarınızı düzeltmek için çaba sarf eden, milletle aynı dili konuşan Başbakan’ı ve bakanlarını bir darbeyle indirip asmasından tanıyoruz biz bu kafayı!..

12 Mart 1971’de verdiği muhtıradan tanıyoruz biz bu kafayı!..

12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştirebilmek için Çorum’da, Maraş’ta milleti birbirine kırdırmasından, sağ sol çatışması diye gençlerimizi, insanlarımızı birbirine kırdırmasından tanıyoruz biz bu kafayı!..

12 eylül 1980 Darbesi’nden, darbeden sonra yüzbinlerce insanın işkenceden geçirilmesinden, onlarca  masum insanın idam edilmesinden tanıyoruz biz bu kafayı!..

Sivas Olayları’ndan, Madımak’tan, Başbağlar katliamından tanıyoruz biz hastalıklı, hain ruhlu bu kafayı!..

28 Şubat’tan tanıyoruz… İrtica ayaklarıyla başörtüsünü yasaklamasından, başörtülü kızlarımızı okullardan atmasından, hanımı başörtülü askerî personeli Peygamber ocağından, memuru işinden atmasından, Kuran kurslarını kapatmasından, çocukların Kuran öğrenmesini yasaklamasından, irtica masallarıyla 30’a yakın bankayı hokus pokus yöntemiyle buhar etmesinden, ülkeyi 400 milyar dolar zarara uğratmasından, pavyon kızını şeyh karısı, alkolik ve esrarkeşi şeyh, uçkuruna düşkün şarlatanları hoca diye tanıtıp İslam’ı ve Müslümanları karalayıp inananlara kan kusturmasından tanıyoruz biz bu kafayı!..

Üç beş ağacı bahane edip ülkeyi ateşe veren Gezici hainlerden, 17-25 Aralık darbe girişimlerinden, MİT tırlarına düzenlene ihanet saldırılarından, 15 Temmuz ihanet kalkışmasından ve bunlara destek verenlerden, alkışlayanlardan, o melun gecede ATM kuyruklarında sabahlayanlardan tanıyoruz biz bu kafayı!..

Dünyaya nizam veren, bu ülkede başımız dik gezmemizi sağlayan, faizleri %150’lerden %4’lere, enflasyonu %80’lerden %5’lere çeken, herkesin inandığı gibi yaşamasının önünü açan adama saldırmalarından, ihanet etmelerinden, o adama karşı dünyanın tüm kâfirleriyle, içerideki ve dışarıdaki şer odaklarıyla, tüm terör örgütleriyle iş tutmalarından tanıyoruz biz bu kafayı!..

Şimdi de bu ülkede fitne ateşini yakmaya çalışan, her gün yeni bir olay çıkaran, milletin birbiriyle çatışması için milletin sinir uçlarıyla oynayan, milletin ortak yönlerini değil de ayrışan yönlerini ön plana çıkaran bu kafaya dikkat edin!..

Bir gün seçime hile karıştıran, bir gün bu milletin şehitlerine dil uzatan, bir gün taciz tecavüzleri kullanarak milleti galeyana getirmeye çalışan bu kafaya karşı çok dikkatli olun!..

Bu kafadır bu milleti karşı karşıya getirmeye çalışan, bu kafadır milleti birbirine kırdırmaya çalışan, bu kafadır toplumsal barışı dinamitlemeye çalışan, bu kafadır devleti zayıf düşürüp aciz göstermeye çalışan, bu kafadır milletin devlete olan güvenini yok etmeye çalışan!..

Zaten yakinen tanıdığınız bu kafaya fırsat vermeyin, bu kafayı gördüğünüz yerde ezin!..

Yoksa ne biz barış içinde yaşarız ne devletimiz yeterince güçlenir ne de dünya devletleri arasında söz sahibi olabiliriz!..

Sürekli Batı’ya ve batıla uşak, kâfirin karşısında köçek oluruz; ne öldürürler ne güldürürler, sürekli kendilerine hizmet edecek kadar yaşamamıza müsaade ederler, fazlasını talep edince sırtımıza binerler!..

Biz bu kafayı iyi tanıyoruz siz de tanıyın ve fırsat vermeyin!..