Çağrı yaptın.

Hendekler kazıldı.

Barikatlar kuruldu.

Bombalar, mayınlar patlatıldı.

Şehirler, mahalleler harabeye döndü.

100 güvenlik görevlisi şehit oldu.

20 den fazla sivil hayatını kaybetti.

Sonra çağrı yaptın, ”Direnişe devam, hendek kazanların alınlarından öpüyorum, halk bu mücadeleye destek vermeli” dedin.

Mahallerde çatışmalar daha da şiddetlendi.

Şehit sayısı 200’e çıktı.

Sivil kayıplar üstüne daha da eklenerek devam etti.

Ardından yine çağrı yaptın.

“Hükümet baskıda ısrar ederse biz de direnişte ısrar ederiz” dedin.

Derken şehit sayısı 300,

Sivil kayıplar 60’a ulaştı.

Durmadın, halkı sokağa çağırdın

Seni Batman’da kimse duymadı.

Hakkari,  umursamadı.

Mardin’de görmedi.

Urfa’da tınlamadı.

Diyarbakır’ı zorladın,

1,5 milyonluk şehirden sadece 10 bin kişi toplayabildin

ki yarısından fazlası partilin, kalanı da çoluk çocuktan ibaretti.

Daha da zorladın,

Sen zorladıkça Kürt halkı sana sırtını döndü.

Sen zorladıkça Kürt halkı direndi.

Ve o halk geçtiğimiz hafta sana güzel bir ders verdi.

Kültür merkezi binasından çıkacak yüzü bulamadın.

Yine çağrı yaptın.

Gelin hep birlikte cuma namazı kılıp, çözüm için dualar edelim diye.

Herkes şaşırdı, temkinlide olsa olumlu buldu.

Ama bu halk seninle burada bile saf tutmadı.

Hiç mi için sızlamıyor Demirtaş?

Geceleri gözlerini huzurla kapıya biliyor musun?

Evlatlarına baktığında(Allah onları bağışlasın, uzun ömürler versin),

Cizre de, Nüsaybinde, Surda hayatını kaybeden o masum çocukların yüzünü görüyor musun?

Eminim bir baba olarak yavruların için güzel bir gelecek düşlüyorsundur.

Şehit düşen Asker ve polislerinde çocukları için hayalleri vardı

Barikatların arkasında elleri silahlı o genç çocuklarında bir geleceği olabilirdi.

Sen bir siyasetçisin Demirtaş.

Silahlı örgüt komutanı değil.

Senin asli vazifen çatışmaların, ölümlerin olmaması için her türlü çabayı ortaya koymaktır.

Fakat sen başından beri bunun tam aksini yaptın.

Kobane çağrıların 60 insanın hayatına mal oldu.

Hendek siyasetinin bilançosu da neredeyse 1000 lere ulaşmak üzere.

Şehirler, mahalleler harabeye döndü.

İnsanlar günlerce aç susuz, bodrum katlarında mahsur kaldı.

Masum siviller hayatlarını kaybetti.

Çoğu yoksul, gariban olan vatandaşlar evlerini yitirdi.

Yüz binlercesi kendi vatanlarında mülteci durumuna düştü.

Ve sen ve senin partin hiç susmadı.

Savaş çığırtkanlığı yaptınız ama bu halk sizi duymadı.

Rusya’yı, ABD’yi, İran’ı arkanıza aldınız,

ama bu halk sizin arkanızdan gelmeyi reddetti.

Sonuç itibari ile geçtiğimiz hafta sen ve partinin siyaseti resmen iflas etti Demirtaş.

Gerçeği gör ve olmayacak hayaller ile bu halkı mahvetmeye son ver.

Hani demiştin ya iki yıl önce,”Hendek kazanlar kendileri o hendekte kaldılar”diye.

İşte sende o hendeklerde kaldın ve oralarda unutulup gideceksin.

Bittin artık Demirtaş.

Anlasana.