Ulusal manada iç politikada siyasal partilerin liderleri ve vekilleri birbirlerine karşı manevra kazanma adına söylemlerinde sertleşebilir, diğerini ötekileştirebilir hatta yalan olduğunu bildiği argümanları kullanabilirler. ‘Siyasetin doğasında bu var’ sözü artık klişe bir ifade ve bu ifade her davranışı ve söylemi içine alabilir.
Devletler yeri gelir uluslararası alanda da birbirlerine karşı söylemlerini sertleştirebilir, birbirlerini ötekileştirebilir ve hatta yalan argümanlarla dünya siyasetinde yol almak isteyebilirler. Uluslararası siyasetin doğasında da bu vardır.
Ama siyasetin doğasında yer almayan dünya ülkelerinde çok nadir görülse de bizde sürekli arz eden bir durum söz konusu desek yanlış olmaz. Ülkemiz açısından terör örgütlerinin ve hamilerinin açıktan Türkiye’ye karşı ortaya koyduğu hasmane davranışlar olmasına rağmen içerde millet olarak nasıl ayrışabildiğimiz sorusu irdelenmeye ve siyaset bilimcilerin araştırmasına konu olabilecek önemi hak ediyor.
Harekât başladığında operasyon dursun diyenlerin harekâta ara verildiğinde ‘hükümet geri vites’ yaptı demeleri şöyle dursun, Türk ordusunun ülke menfaati için yaptığı operasyonu mantık dışı bir kıyaslama ile yorumlayan Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanının düşüncelerinin gerçeklerle alakası olmadığını da öğrenmiş olduk.
Suriye milli ordusunu illegal görenlerin PYD’ye söz etmemesi yeni bir şey değilken Yunanistan’a tatile giden bazı sözde ‘barışseverlerin’ Atatürk’ün evine PYD’lilerce saldırılmasına kulak tıkamalarına ise yeni şahit olduk.
Dost kara günde belli olur sözü sadece dış politikada değil iç politikada da zor günlerde kendini gösteriyor. Türk ordusunun başarısız olacağını söyleyenlerin harekâtın başarıya ulaşmasından sonra argümanını nasıl dile getireceklerine dair olan şaşkınlıkları hala hafızlarda duruyor. Şu an itibariyle Trump”dan medet ummanın beklenileni vermediğini de öğrendiler. Bizde bir hafta da birçok şeyi öğrenmiş olduk, olsun öğrendiklerimiz pek yeni değil ama verilecek örneklerin çoğalıyor olması açısından önemli.