Hususi mahfillerde konuşulan sohbetleri kamuoyuna faş etmesiyle ünlü CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, çözüm sürecine dair tuhaf iddialarda bulunmuş.

Bir şey olmak için kendisini attığı son gemi olan CHP’nin, genetik kodlarına hayli mutabık bir iddia bahsini ettiğim…

Diyesiymiş ki; “AKP Kürt meselesini çözmez, çözemez. Çözmez çünkü amacı çözmek değil, çözüyormuş gibi yapmanın rantı… Ayrıca AKP bu sorunu çözemez, çünkü eşit yurttaşlığa inanmıyor. Oysa bu sorun ancak eşit yurttaşlıkla çözülebilir.”

Bekaroğlu’nun kısa cümleler kurmaktaki başarısızlığını görmezden gelirsek eğer, söylediklerinin aslında bir tespit olmaktan çok temenni kabilinden husumet içeren bir iddia olduğu apaçık ortada.

Kızgınlığı ve öfkesi nedeniyle hakkaniyetten olabildiğince uzak durduğunu yakinen bildiğimiz Bekaroğlu’nun, bu iddialarını ciddiye almayabilirdik.

Ama konuşanın, “CHP Genel Başkan Yardımcısı” şapkası taşıdığını dikkate aldığımızda meseleyi, husumetin motive ettiği kişisel suçlama bağlamında değil de CHP’nin kurumsal yaklaşımı olarak ele almak gereği hâsıl oluyor.

Bekaroğlu’nun, yukarıya dercettiğim mezkûr ifadelerinin hakkaniyetten uzak olduğunu az önce ifade etmiş idim.

Bunun için örnek olarak ‘Çözüm Süreci’ yahut ‘Barış Süreci’ dediğimiz zaman aralığında, AK Parti’nin neler yaptığını tek tek saymaya yerimiz yetmez…

Zira hasımlık saikıyla meseleye bakmayan herkesin hakkını teslim ettiği bir hakikat var orta yerde.

Çözüm Süreci’ne inanan ve buna destek veren insanların sayısal oranının yüzde 70’e dayandığını söyleyeyim de gerisini varın siz hesap edin.

Yani?

Yani, Türkiye halkı, Türkü ile, Kürdü ile ve sair etnik unsurlarıyla, kahir ekseriyet diyebileceğimiz bir oranda çözüme inanıyor ve destekliyor!

Yani?

Yani, Bekaroğlu’nu yalanlıyor!

Söylemek istediğim, Bekaroğlu’nun doğru olmayan bir iddiayı seslendirdiği hususu değil aslında.

Asıl dikkat çekmek istediğim nokta Bekaroğlu’nun “eşit yurttaşlık” vurgusu.

Bütün tarihi boyunca ve hiçbir biçimde ‘eşit yurttaşlık’ olgusuna inanmamış bir partinin Genel Başkan Yardımcısı’nın söylediği bu söz, ironi değilse eğer, halkın zekâsına hakarettir!

On binlerce Kürt’ü ortadan kaldıran, şapka inkılabına itiraz ettiği için, Bekaroğlu’nun memleketi olan Rize’yi denizden topa tutan ve buraya sığdıramayacağımız kadar çok halk düşmanlığının faili olan CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı’nın söylediği bu söz, açık söylemek gerekirse, ciddiyetten ve samimiyetten bir hayli uzak!..

Bence resmen ayıp!

Elinde hâlâ on binlerce insanın kanı bulunan CHP ve bu partinin faşist zihniyetine kısa sürede adapte olup içselleştirdiği açıkça görülen Bekaroğlu, “eşit yurttaşlık” konusunda söz söyleme hakkını nasıl kendilerinde görüyorlar, şaşkınlık verici doğrusu!

Bu hususta partisine ve Bekaroğlu’na söyleyeceğimiz son söz şudur:

Siz önce faşist geçmişinizle bir hesaplaşın, sonra konuşuruz bunları.