“Batılı eğitim sistemi” bir nevi başarılı olmuştur…
Ülkemizin değil de ülkemize düşman olan kim varsa onların başarılı olmasını isteyen/bekleyen, onların başarısına sevinen ve bizim başarısız olmamız için içten içe “neye inanıyorlarsa ona dua eden” bir neslin yetişmesi bunun bariz örneğidir.
Suriye örneği de öteki birçok örnek de birer turnusol kâğıdıdır önümüzde.
15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasına üzülenleri topladığımızda Batılı eğitim sisteminin başarılı olduğunu görürüz. Oysaki 15 Temmuz gecesi darbe başarılı olsaydı ülkemiz işgal edilecekti. Bunu aklıselim olarak düşünen herkes bilir.
Ekonomik zorlukları bahane ederek Türkiye’yi beğenmeyen ve ilk fırsatta yurt dışına kaçmaya çalışan ama Suriye’deki bombalardan kaçanlardan da nefret eden nesil Batılı eğitim sisteminin kısmen de olsa başarılı olduğunu bize gösteriyor.
Giyim tarzımızdan tutun da yaşam biçimimize, dilimize düşen yabancı kelimelere kadar hemen her konuda Batı’yı “maymunca” taklit etmemiz de Batılı eğitim sisteminin başarılı olduğunun kanıtı değil de nedir?
Çocuklarımıza henüz ana sınıfında bile İngilizce öğretmeye çalışmamız yönümüzü Batı’ya çevirdiğimizi, geleceğin Batı’da olduğunu öğreten öğretmenlerin varlığı Batılı eğitim sisteminin bize dayattığı öğretilerin başarılı olduğunu göstermektedir.
“Bugün Suriye'ye savaş açsak banko Esed'i tutarım…” (S. Kadıgil 12.04.2012 X Platformu) diyen bir milletvekilinin bu ülkede oy alması ve onun bu söylemlerine kendi cenahından kimsenin karşı çıkmaması…
"Rumlar öyle meze yapar ki kardeşim, helali hoş olsun, Kıbrıs'ı veresin gelir." (Y. Özdil 14.12.2021 Sözcü) sözünü köşe yazısında kaleme alan bir yazarın ülkemizde “aydın” sayılması, kitaplarının peynir ekmek gibi satılması ve bu insana “karşı tavır” geliştirilmemesi…
“YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum.” (CHP Eski Genel Başkanı) diyen birinin ana muhalefet partisinin başında olması ve yüzde 48 oy alması ülkemizde Batılı eğitim sisteminin başarılı olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
------
Ancak tüm bunlara karşın, Batılı eğitim sisteminin çarkları arasında öğütülürken dişlileri de birer birer kırmaya çalışan bir neslin de varlığının farkındayız.
İşte o nesil “Yeni Maarif Modeli”yle ülkeyi Batılı eğitim sisteminin tasallutundan kurtarmaya çalışıyor.
Suriye’de destanlar yazıyor.
Dünya ülkelerine İHA-SİHA satıp, KAAN gibi yeni nesil uçaklar üretip TOGG gibi yerli arabalarla ülkemizi ihya etmeye çalışıyor.
Yıllar sonra bizlere dayatılan Batılı eğitim sisteminin dişlilerini kıranlarla “Yeni Maarif Modeli”yle yetişen nesillerin birleştiğini düşünsenize…
İşte o vakit, bize zamanında dayatılan Batılı eğitim sistemi yerini millî eğitim sistemine bırakacak ve bu sistemle ülkesini tam anlamıyla seven nesiller yetişecek demektir.