Namazsız, oruçsuz, zekatsız, tesettürsüz bir din icat etmek için çok çalıştılar. Şimdi sırada hepimizi alkolik yapmak da varmış. Bunu da görmedik demeyeceğiz.
Ne zaman başladı bu moda bilmiyorum. Fakat, 28 Şubat günlerinde zirvesini yapmıştı. Bilen bilmeyen, ne kadar ağzı laf yapan varsa ekrana doluşur, saatlerce İslam’ın orasını burasını çekiştirerek konuşur, akla hayale gelmedik saçmalıklar üzerimize boca edilirdi.
İslam’da çocukların, kadınların, emekçilerin haklarını konuşmamak; sömürüye, adaletsizliklere karşı başkaldıran duruşunu gölgelemek için bundan iyi manipülasyon olabilir miydi? İslam’ın tüm insanlığı kurtuluşa çağıran özgürlük sadası bundan iyi bastırılabilir miydi?
Ramazan ayı gelince iştahları daha fazla açılırdı. Kur’an’da başörtüsünün olmadığı, orucun kış aylarına sabitlenebileceği, horozdan da kurban olabileceği gibi bir alay tuhaflık günlerce konuşulurdu. Böylece bir Ramazan da sinir harbi ile geçerdi.
Artık ekranlarda fazla yer bulamasalar da, imdatlarına sosyal medya yetişti. Şimdi zehirlerini bu mecralardan kusuyorlar. Aralarında ekranlara çıkmayı başaranlar da yok değil. Kısıtlama döneminde alkollü içki tüketiminin azaltılması hedeflenince hemen başörtülü bir alkol yandaşına perdelerini açtılar. Yanlış duymadınız. Berrin Sönmez isimli bir bayan CHP’nin kanalı Halk TV’de alkollü içkinin helal olduğuna dair fetva verdi. Elbette başörtülüydü. Yoksa kim bu saçmalığı dikkate alır ki?
Namazsız, oruçsuz, zekatsız, tesettürsüz bir din icat etmek için çok çalıştılar. Şimdi sırada hepimizi alkolik yapmak da varmış. Bunu da görmedik demeyeceğiz.
Bir yanda nefislerinin esiri olmuş hocaefendi kılıklı sahtekârlar, diğer yanda dini tahrif etmek için gece gündüz çalışan sözde aydınlar. Gençleri inançlarından koparmak için iki koldan çalıştılar. Fakat nafile. Başaramayacaklar.
***
Anladık. Salgın hastalığı bile umrecilerin üzerine yıkıp, yazınızı Avrupa’nın virüslü caddelerinde geçireceksiniz. Kısıtlama döneminde soluğu Akdeniz sahillerindeki lüks yazlıklarınızda alıp, hastalık artarsa köyüne giden Anadolu insanını suçlayacaksınız. Otobüslere balık istifi gibi dolmamızı başaran tatilsever başkanınıza tek laf etmeyip, yapılmaması için bin bir yalanlı kampanyalar yürüttüğünüz Avrasya Tüneli’nden, Osmangazi Köprüsü’nden geçip gideceksiniz. Bizi soykırım yapmakla suçlayan ABD Başkanı’na tek laf etmeyip, devlete katil diyen Kaftancıoğlu’nu alkışlayacaksınız. Olsun.
Bizi bari Ramazan’da rahat bırakın…