Geçtiğimiz hafta ilginç bir gelişme yaşandı. İngiltere, Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Belçika ve Fransa'nın ardından İsviçre'nin İstanbul Başkonsolosluğu güvenlik sebebiyle ikinci bir duyuruya kadar kapalı olacağını duyurdular. Gerekçe olarak ta terör tehdidini gösterdiler.
Son dönemlerde Türkiye’ye ve bölgede misyonu bulunan ülkelere yönelik direkt bir terör tehdidi olmadığı da bilinmesine rağmen bu ülke misyonlarının kapıyı bir süreliğine kapatıyoruz demelerini aslında İsveç ve bazı ülkelerde Mushaf-ı Şerif yakılması üzerine Türkiye’nin tepkileri ile beraber NATO süreci işletilen ülkelerin bir an önce kabul ettirilmesine yönelik adımlar olduğu sokaktaki insanın dahi konuştuğu konu haline geldi.
AK Parti kanadından misyonların kapatılması ile ilgili sert açıklamalar gelirken, DAEŞ’e yönelik operasyonlar da hız kazandı. Hücre olduğu değerlendirilen bazı yerlere operasyonlar yapıldı bir kısım şahıs lar tutuklandı. Olmayan terör tehdidi giderildiğine göre bu ülkeler neden misyonlarını kapatıp, terör tehdidini bahane gösterdiler. Bir de önemli bir konu var ki bu ülkelerin tehdidin geldiği yeri ve durumunu da birlikte çalıştıkları Türkiye’ye vermesi gerekirken sessiz sedasız durmaları da uslu akıllı olmalarından değil bilakis “güvensiz ülke” algısı oluşturmaya yönelik operasyonun bir parçası olduklarının nişanesi olarak ortalık yerde duruyor.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye güvenli bir ülkedir. Güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimiz işinin başındadır. Bugün güvensiz olarak nitelenebilecek ülkeler; göçmen düşmanı ve İslam düşmanı siyasi hareketlerin demokrasilere meydan okuduğu, kutsal kitabımız Kuran'ı Kerim'e saldırılan yerlerdir. Ülkelerimiz arasındaki ilişkileri geliştirmeyi hedeflemesi gereken misyonların daha özenli ve sorumlu açıklamalar yapmaları gerekir. Türkiye'yi yıpratmaya dönük açıklamaları reddediyoruz." Diyerek konuyu özetledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu:
"- Bu konsoloslukları ya da büyükelçilikleri kapatırken bizimle detayları paylaşmadan önce bu adımları atmaları, tüm ülkeler için söylüyorum, maksatlı. Burada 'Türkiye istikrarsız, Türkiye'de terör tehdidi var' imajı vermek istiyorlarsa bu dostluğa da sığmaz, müttefikliğe de sığmaz.
- Hele hele seçim öncesi Türkiye'yi, AK Parti iktidarını, bizleri zor durumda düşürmeye çalışıyorlarsa bizim halkımız da bunun arkasında ne olduğunu çok iyi biliyor. Bunun da onlara bir faydası yok, amaçlarına hizmet etmez. O yüzden biraz dürüstlük ve samimiyet bekliyoruz." Diyerek Ülkeni tavrını net olarak ortaya koydu.
Öte yandan muhalefetin bu konudaki sessizliği ise bu ülkeleri onaylar durumda olmakla açıklanabilir ki onlar zaten batıdan “Aferin” beklediklerini bir süredir yüksek sesle ifade ediyorlar.
Kazanan kim olur? Tabi ki hakkı hak bilip batıldan içtinap edenler galip gelecektir. Kimseye boynu eğme lüksü olmayan bir ülkede yaşıyoruz. Boynumuz kesilir lakin eğilmez. Vesselam…