Gezi kalkışmasının yıl dönümü ile ilgili programları izlerken,15 Temmuz darbe ile ülkeyi işgal girişiminden başlayarak, geriye doğru 17-25 Aralık kalkışması, Gezi olayları, 28 Şubat, 12 Eylül.., bütün bir siyasi tarih almanakı gözümün önünden gelip geçti.
Helikopter kazasında kaybettiğimiz 13 vatan evladından geriye doğru bakıldığında, terörle mücadele, darbe, suikast ve provokasyonlar neticesinde ne kadar çok ağır bedeller ödediğimiz apaçık görülmekte…
Ne yazıktır ki, 15 yıllık Ak Parti iktidarı rahmetli N.Fazıl Kısakürek’in gençlik şiirinde olduğu gibi sizin de çok arzu ettiğiniz, ‘Annesi, babası, ninesi ve dedesi de içinde olsa gelmiş ve geçmiş bütün eski nesillerden hiç birini beğenmeyen, onlara “siz güneşi ceketinizin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanlarısınız!
Öte yandan yine zat- alilerinizin tespit ettiği gibi at izinin it izine karıştığı bir ortamda birçok yol arkadaşı olarak seçtiğiniz insan dökülüp kayan yıldızlar gibi sönüp gittiler.
Hem Ak parti teşkilatı ve hem de belediyelerde görev alanlar bu uzun ve yorucu süreçte ‘metal yorgunluk’ dediğiniz nefislerin zafiyetlerine uğrayarak rehavete kapıldılar. Hatta birçoğu malumunuz olduğu üzere paralel ve meridyen unsurlarca gaflet ve delalete düşürüldüler…
Ak partisinin uzun ve yorucu siyasi iktidarında uğradığı ‘metal yorgunluk’ bir şekilde giderile-bilinir.
Ve fakat bu metal yorgunluğun, ölümüne senin arkanda duran bu aziz milletin kahir ekseriyetine sirayet etme gibi bir tehlike söz konusudur…
Özellikle belediye ve Ak parti il teşkilatlarında, paralel unsurlar ve onlarla iş tutanların varlığını, hiçbir şey olmamış gibi sürdürmeleri, temizlenme ve yenilenme çalışmaların tatmin edici olmaması nedeniyle ‘güven’ denilen hayati desteği bir kuzgun gibi kemirdiği aşikârdır.
Partinin direksiyonu başına tekrar geçmiş olmanız elbette size olan güven nedeniyle salimdir. Ve fakat hızlı doğru isabetli bir yenilenme ile değişim olmazsa daim değildir bilesiniz.
Artık Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını gediğine koy be Reis vesselam…