Daha önce de gündeme getirerek “PKK’nın her kanlı terör eyleminden sonra IŞID etiketli başka kanlı terör eylemlerinin olması bir tesadüf olamaz” demiştim.
Bunun paralelinde bir başka oyun daha sergileniyor. Bilhassa 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi pek çok kesimin aleni desteği ile HDP’nin barajı aşarak yüzde 13,12 oy oranıyla 80 milletvekili çıkarmasına rağmen PKK’nın yeniden silaha sarılması ne ile izah edilebilir? Yani 22 Temmuz’da yeniden başlatılan kanlı terör eylemleri hendek kazmalar, özerklik ilanları ülkenin farklı yerlerindeki bombalı eylemler birer aşama.
Sistematik olarak her geçen gün dozu artırılan terör eylemleri vesilesi ile tam bir tiyatro sahneleniyor. HDP – Kandil – İmralı şeytan üçgeninde sergilenen bu oyunda İmralı unutturulmaya çalışılarak HDP ve Kandil zaman zaman iyi polis-kötü polis oyununu bazen rol değiştirerek sergilemeye çalışıyorlar.
PKK ve türevlerinin Türkiye genelinde gerçekleştirdiği kanlı terör eylemlerinin asıl amaçlarından biri de milleti iyice bezdirmek. Dehşete düşürüp korkutmak ve sindirmenin yanında bu kesimler kötü polis rolünün hakkını vermenin telaşında. Herkesin kendilerinden tamamen nefret etmesini sağladıktan sonra bir nevi ölümü gösterip sıtmaya razı edecekler.
Olayların bir de HDP’li milletvekilleri boyutu var. Onların bir kısmı kamikaze görevini üstlenmiş durumda. Her terörist cenazesinde, olmadı taziyesinde sahne alarak ortalık karıştırmada ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar ve göstermeye devam edecekler.
Bu seçilen milletvekilleri yaptıklarının suç olduğunu bile bile pervasız davranışlar sergileyip, devlete-millete meydan okuyup kafa tutacaklar ve dokunulmazlıklarının kaldırılması için her yolu deneyecekler. Kendilerini feda ederek akıllarınca Türkiye’yi Batı’ya şikayet etmek için “Gördünüz mü, Türkiye’de demokrasi yok. Bizim siyaset yapmamıza imkan vermiyorlar” bahanesini de oluşturacaklar.
Korkarım bu terör ve şiddetin dozunu PKK asla azaltmayacak. HDP de kâh göz yumacak, kâh destekleyecek. Bazen de barış isteyerek çözüm masasının yeniden kurulmasından yanaymış gibi davranacak. Hatta daha da ileri giderek PKK’nın silahları gömmesini dahi isteyecekler. Terör eylemlerini kınamamakta ısrar eden bu partinin yakında bazı kınamalarda bulunması da sizleri şaşırtmasın.
Ortalık can pazarı-kan gölü iken Apo ortada yok, esâmesi okunmuyor. Birileri özenle, yaşanan olaylardan ve gözlerden uzak tutmaya çalışıyor. Her şeyin planlayıcısı, kurgulayıcısı olmasına rağmen sessizliğini sürdüren Abdullah Öcalan, tüm olan biteni tasvip etmiyormuşçasına birileri tarafından nakış nakış işleniyor.
HDP ve Kandil ile ortada iken Apo ile ilgili kimsenin eleştirisini görmüyor ve duymuyoruz.
Apo’nun ne zaman yeniden sahne alacağına başta kendisi olmak üzere o strateji geliştirenler karar verecek. Barışı getiren bir kurtarıcı gibi arz-ı endam ettirilerek zaten iyice yıpranmış ve neredeyse bitip tükenmiş olan HDP ve Kandil’e posta koyacak. Yani artık her şeyin olgunlaştığı düşüncesi hakim olunca bebek katili Apo, Mandela gibi bir kurtarıcı, bir barış sembolü edasıyla sahne alacak.
Hiç merak etmeyin farklı bir rol yüklenecek rötuşlu Apo’yu yeniden arzı endam edecek.
Senaryosu dahi bu denli iğrenç olan kanlı tiyatro bakalım nasıl sonuçlanacak?. Rabbim (cc) kandan beslenenlere fırsat vermesin. Gönlünüzden güzellikler eksik olmasın.