Geçen hafta Siyonist İsrail’in, 30 Mart 1976’da Filistinlilere ait binlerce dönüm araziyi işgal edip el koyması ile alakalı yaşanan olayların anıldığı “Toprak Günü’nde’’ Siyonist İsrail askerleri, namaz kılan Filistinlilere gerçek mermilerle alçakça saldırdılar. Saldırısı sonrası 15 Filistinli Müslüman kardeşimiz şehit oldu. 1500 Kişiye yakın masum silahsız insanda yaralandı… İnsanlıktan nasibini alamamış olan bu aşağılık yaratıkların, bu masum insanlara daha önce yaptıkları katliamları anımsayınca hiç ama hiç şaşırmadım. Esasen biliyorum ki bu mazlumların tek ve büyük bir suçları var oda ‘’Müslüman’’ olmak.! O vakit bilesin ki kardeşim senin de;

Eğer ülkende fitne, fesat, yokluk, açlık, kargaşa varsa,

Eğer sürekli itilip kalkılıyor ve gözyaşında yıkanıyorsan,

Eğer tüm cihanda dördüncü sınıf insan muamelesi görüyorsan,

Eğer secdede öldürülerek özgürleştiriliyorsan,

Eğer kabuk bağlamışsa yaraların, yardım çığlıklarını kimse duymuyorsa,

Eğer şu fani dünyada payına her daim ölmek düşüyorsa,

Eğer henüz daha doğmadan adını mazlum koymuşlarsa,

Eğer soluduğun her yerde işkence, katliam, tecavüz varsa,

Eğer Asya’dan Afrika’ya, dünyanın dört bir yanında,

Zulüm şahlanmış, ömrün budanıyor, yuvan yıkılıyorsa,

Evlatların gözünün önünde alçakça katlediliyorsa,

Eğer kalbin, ruhun ve zihnin bu hoşçakalsız vedaları, çaresizliği ve tükenmişliği kabullenmiş ise,

O zaman dostum bilesin ki sende ‘’Müslümansın’’ hem de günümüz Müslümanısın..!

Bunu sana yapan deyyuslar bilesin ki ‘’Haçlılar’’dır. Yapılan kirli savaşın adı da ‘’Haçlı Savaşı…’’

Kıymetli dostlar; Dünya üzerinde 217 farklı ülkede yaklaşık olarak 7,7 Milyar insan yaşıyor. Dünyada Yahudiler ‘in toplam nüfusu sanki ‘’ete batmış bir kıymık gibi 17 Milyon’’ Son 10 Yılda katledilen kara toprağın kara koynuna koyulan ‘’Müslüman’ın sayısı ise maalesef 14 Milyon’’ Bu Müslüman kardeşlerimizin katledilişini bir film gibi seyreden ve 57 ülkede yaşayan ‘’Müslüman sayısı ise 1.7 Milyar…’’Dünyanın her yerinde sürekli olarak Müslümanlar öldürülüyor. Ama ‘’terörist olarak suçlananlar her ne hikmetse yine Müslümanlar oluyor.!’’ İkinci dünya savaşından bu tarafa bir bakın hele! Hiç küffarın birbirini öldürdüğüne ya da kendi aralarında katliam yaptıklarına şahit oldunuz mu? İnanmayın siz bunların DAEŞ Maskesi ile ‘’Ölen Müslüman, öldürende Müslüman’’ martavallarına…

Bu saatten sonra uluslararası toplumun ya da BM daimi yalancısının eyleme dönüşmeyen süslü sözlerle kınamasını beklemek herhalde biz Müslümanlar için en hafif tabirle aptallık olur. Gerçekten merak ediyorum.! Ve bu meyanda sormak istiyorum.’’ Sesleri hiç çıkmayan Müslümanların seslerini çıkartmaları için acaba kaç Müslüman’ın daha ölmesi gerekiyor! Kaç Müslüman kadına daha tecavüz edilmesi, kaç masum çocuğun daha hunharca katledilmesi gerekiyor?’’ Müslüman elbisesi giymiş ve pembe panjurlu villalarda keyif yapan bazı satılmış Arap ülkelerinin kralları, prensleri daha ne kadar bunların postallarını yalayacaklar?

Kıymetli dostlar söyleyin hele? Böyle bir ümmet olabilir mi Allah aşkına? Gerçekten kendimizi tanıyamaz durumdayız. ‘’Değirmenci uykusundan kalkıp hakikate ne zaman uyanacağız? Gerçeklerle yüzleşmek için kendi gözlerimizle dünyaya bakmayı ne zaman öğreneceğiz?’’ Her geçen gün bizi biz yapan değerlerden, inançlardan hızla uzaklaşıyoruz. İşin diğer bir acı tarafı da, ‘’ruhlarımızdaki bu değişimin farkında bile olmadan, onların namı hesabına sürekli olarak birbirimizi suçluyor ve ilişkilerimizi türbülansa sokuyoruz.’’

İnsanlık kılık değiştirdi değiştirmesine de, biz hangi ara bu hale geldik? Bizi bu hale, kimler nasıl getirdi? “Müslümanların derdiyle ilgilenmeyen bizden değildir. Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (zalimlere de) teslim etmez. Kim, din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir.” Diye buyuran Peygamber Efendimizin yüzüne hesap gününde nasıl bakacağız?

Deyin hele; ‘’Dünyevi ve gündelik rahatımız için, dünya üzerinde yaşanan zulümlere, akan ümmet kanına, kendi kardeşlerimize yapılan soykırım ve katliamlara daha ne kadar sessiz kalacağız?’’ Ümmet kardeşliğinin, vatanı da sınırları da olmaz. Soruyorum size din kardeşimize yapılan şerbetli zulümler karşısında, ‘’Arafta kalmak ya da ilgisiz kalmak’’ gibi bir lüksümüz olabilir mi? Mesela şu yalan dünyada, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi, İsrailli soysuzlara yüksek sesle itiraz edecek ve bu katillerin yüzlerine karşı ‘’Siz terör devletisiniz’’ diyecek başka samimi Müslüman bir lider yok mu?

Ezcümle demem o ki dostlar; ‘’Gelin fikirlerimizi ayrıştıran ve acıtan bu çukurların inadına biran önce bir olalım beraber olalım ve zora talip olalım. Bilesiniz ki Allah (cc) zalimler için, asla acele etmez. Zalimlere sadece mühlet verir, fakat asla ihmal etmez.!’’ Yüreğimizi serinleten tek şey, Allah (cc)’nin ‘’Yahudileri hiçbir zaman amaçlarına ulaştırmayacağını’’ Maide suresinde bizlere açıkça bildirmiş olmasıdır. Allah (cc) Bir gün mutlaka onların kumdan kalelerini tepelerine yıkacaktır. Çünkü Yahudiler, lanetlendiklerinden itibaren hiçbir zaman istedikleri neticeye ulaşamamışlardır. Kutsal toprakları da ele geçirmelerine Allah (cc) inşallah izin vermeyecektir… Yeter ki bizler ahitleştiğimiz gibi Rabbimize karşı samimi bir kul ve Müslüman olmayı becerelim…