Hafta sonunda G-20 zirvesi için Arjantin de bulunan liderlerin yaptığı görüşmelerden dünyanın finansal anlamda geçtiği zor ve sıkıntılı süreç itibariyle en dikkat çekici olanı ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping in yaptıkları görüşmeydi.
Yapılan sadece yüz yüze bir görüşmeydi yani an itibariyle ortada henüz bir anlaşma yok fakat karşılıklı verilen sözler var.
Haber ilk duyulduğunda çok ciddi ses getirdi fakat Çin tarafından görüşmeyle ilgili herhangi bir açıklama gelmemesinden dolayı finansal piyasalardaki olumlu hava yerini durağan hava almaya başladı.
Bu sebepledir ki Asya piyasalarında durum pazartesi günü oldukça pozitif iken salı günü yatay hareket izlenmeye başlanmıştır.
Aslında dünya ülkelerinin ekonomilerinde son dönemlerde artan problemlerden dolayı herkes iyi bir habere kulağını çevirmiş durumdadır. Dolayısıyla dünyanın beklediği ABD ile Çin in kendi aralarında hızlı bir şekilde anlaşmaya gitmeleri yönündedir.
Varılan anlaşmanın yönüyle de küresel piyasalar kendi yön arayışlarını sona erdirip olumlu yönde seyir izlemeye başlayacaktır.
Ticaret savaşı her iki ülkenin karşılıklı olarak gümrük vergilerini artırmasıyla başlamıştı.
Sonrasında bu durumdan öncelikle 2 ülke ardından ise vergiler neticesinde yükselen emtia fiyatlarından ötürü de tüm dünya ülkeleri olumsuz etkilenmeye başlamıştır. Gelinen noktada ise hızlı bir şekilde anlaşmaya varmak dünya ekonomisi için bir zorunluluk halini almıştır.
Bu durumu gören iki ülke lideri ticaret savaşında 90 günlük ateşkes uygulamasını hayata geçirmek için kolları sıvamış durumdadırlar. Çünkü liderler özellikle kayıplarının ciddi miktarlarda olmasından ötürü ticaret konusunda birbirlerini çok iyi anlamaktadırlar.
Daha önce varılan ateşkes örneklerinden de görüleceği üzere ticari ateşkes sürecinde daha olumlu bir ortam ortaya konulacak ve ABD – Çin ateşkesi gerçek bir anlaşmaya doğru yol alacaktır.
Ortaya çıkan durum bu anlamda aslında pazartesi günü küresel piyasalarda ticaret savaşı endişelerinin azalmasıyla birlikte etkili olan pozitif seyir yapılan yorumlar sonrasında belirsizliklerin devam ettiği yönündeki yorumlar sebebiyle bir sonraki gün etkisini kaybetmiştir.
Aradan geçen zamanda ABD tarafından olumlu açıklamalar gelmesine karşın Çin tarafından aynı dozda açıklamaların gelmemesi yönün değişmesinde oldukça büyük önem arz etmiştir. Bu sebepten ötürü de ticaret savaşının ABD ye belki de daha büyük zarar verdiği yorumunu yapmak yerinde olacaktır. Ayrıca hafta sonunda varılan uzlaşma her iki ülke için bir dönüm noktası niteliğindedir.
Örneğin ABD tarafından yapılan olumlu açıklamalara örnek olarak ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin in yaptığı açıklamada ABD-Çin ticaret görüşmelerine Donald Trump ın kabine üyeleriyle birlikte liderlik edeceğini söylemesini gösterebiliriz. Bu ve bu beyanda ABD tarafından yapılan açıklamalar karşısında Çin den herhangi bir açıklama gelmemesi masada Çin tarafının daha güçlü hareket edeceğinin bir göstergesi olduğunu şimdiden söyleyebilmek mümkündür.
Çin her türlü gelişmeyi kendi lehine çevirebilmek üzerine bir oyun kurgulamaktadır. Büyük görüşmeler öncesinde az beyanat veren taraf daha güçlü olmayı başarmıştır.
Az konuşan öz konuşur. Çok konuşanın hata yapma riski her zaman daha fazladır.
Anlaşma görüşmelerinde Çin tarafını zorlayacak ve dolayısıyla da elini zayıflatabilecek konulardan birisi de ülkedeki hava kirliliği vesilesiyle birçok ürünün artık üretilmemesi dışarıdan ithal edilmesiyle ilgili yöndür.
Umarım bu görüşmelerin neticesinde anlaşmaya varılır ve bu durumdan tüm dünya ülkeleri kazanan olarak çıkar.