28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanıklı davada savcı, esas hakkındaki görüşünü perşembe günü nihayet açıkladı.

Refahyol hükümetini devirmeye TSK’deki tüm unsurların katıldığını belirten savcı, cezaların en üst seviyeden verilmesini istedi.

Aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in de olduğu 60 sanık için, “hükümeti yıkmaya yönelik darbeye teşebbüsten” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak gibi o dönemde milleti köle, kendilerini efendi olarak gören, burnu yere düşse almayacak kadar kibir, enaniyet sahibi kişilerin mahkemece yargılanıp suçlu olduklarının tescil edilmesi bile insanı sevinçten uçuruyor.

Şükür, bugünleri gösteren Rabbimize!..

Şükür, mazlumun ahını zalimde bırakmayan Allah’ımıza!..

Şükür, hiçbir zulmün ilelebet payidar olamayacağını, zalimin zulmüyle abad olmayacağını herkese bir kez daha gösteren Mevla’mıza!..

Şükür, sırtını Allah’a dayayanların asla kaybetmeyeceğini ve sonunda mutlaka kazanacağını gösteren Yaradan’ımıza!..

“28 Şubat bin yıl sürecek.” diyenlerin bin yıl ceza aldığı günleri görmemiz yakın inşallah!..

Ancak bu davanın geldiği aşama bizi ne kadar sevindirse de, bize hayatı zindan edenlerin zindanlarda çürüyecek olmasını düşünmekten ne kadar memnun olsak da; olayın farklı bir yönü bu sevincimizi buruklaştırıyor, mutluluğumuzu gölgeliyor:

Müslüm Gündüzleri, Ali Kalkancıları, Fadime şahinleri piyasaya sürüp onlar üzerinden her gün Müslümanlara ve İslam’a küfreden 28 Şubat’ın postal yalayıcıları, gazeteci kılıklı darbe şak şakçıları, milletin dinî değerlerine düşman olup dindarları hedef tahtasına koyan medya patronları ve sermaye sahipleri ne zaman yargılanıp millete yaşattıklarını yaşayacaklar, ne zaman olmaları gereken yere -kodese- tıkılacaklar?

Her gün ana haber bülteninde salya sümük küfürler savuran Reha Muhtar, darbe kışkırtıcılığı yapan Pop-Sosyolog Ertuğrul Özkök, Emin Çölaşan, Ali Kırca, Fikret Bila, Sedat Ergin, Derya Sazak, Mehmet Yılmaz, İsmet Berkan, Zafer Mutlu, Fatih Çekirge, Mustafa Balbay, Sebahattin Önkibar vb. kişiler suça aleni ortaktı ve o dönemde yapılan haksızlık ve hukuksuzlukları elleri parçalanana kadar alkışlıyorlardı.

Bunlar ve bunlara her türlü imkânı verip mütedeyyin insanlara sürekli küfrettiren Aydın Doğan ve avanesi ne zaman yargılanacak?

28 Şubat’ın güdümlü hâkim ve savcılarının içeri tıktığı ve 20 yıldır cezaevinde yatan mazlumların hesabı ne zaman sorulacak bu hâkim ve savcılardan? Ve hâlâ hapislerde yatan mazlum Müslümanlar ne zaman çıkarılacak?

On binlerce öğrenciyi okulundan, memuru işinden edenler ve gencecik kızlara hayatı zindan edenler ne zaman zindanlara buyur edilecek?

Kemal Gürüzler, Kemal Alemdaroğlular, Nur Serterler için adalet hemen işletilmeli; mağdur ettikleri her öğrencinin hesabı ayrı ayrı sorulup hemen zindanlara atılmalıdır bunlar!..

Geçen yıllarımız geri gelmese de zalimlerin zulümlerinin cezasını çekmeleri rahatlatacak bizleri!..

Rabbim, o süreçleri bir daha yaşatmasın biz Müslümanlar’a!..