Türkiye’de dergiler fikir hayatımızın en önemli kaynaklarını oluşturur. Bir düşünce etrafında birleşen insanlar ülkeye ve dünyaya dair söyleyeceklerini bir dergi üzerinden ifade ederek fikir ve sanat hayatında var olmaya çalışırlar. Bir dergi etrafında mayalanan fikirler zaman içinde ülkenin sosyal ve siyasal hayatına yön veren boyutlara ulaşabilmektedir. Ülkemizin sağ ve sol olarak siyasi yapılanmasında dergilerin ve onun öncülerinin büyük katkısı olmuştur. Örneğin Büyük Doğu Dergisi ve Necip Fazıl Kısakürek ülkemizde sağ hareketlerin ideologlarından birisi olmuştur. Diriliş Dergisi ve Sezai Karakoç yine siyasi yelpazenin sağında duran herkesin kendisinden istifade ettiği fikir ocağıdır. 1930’lu yıllarda çıkan Kadro Dergisi Cumhuriyet ideolojisini benimsetme amacını güdüyordu. Bunlar gibi onlarca dergi görüşleriyle topluma yön vermeye çalışmıştır.
Türkiye’de matbuat dünyasında en kısa ömürlü yayın organı dergilerdir. Ömürleri kısa ancak toplum hayatına katkıları çok fazla olan dergilerin büyük çoğunluğu, fikrin çok para etmemesi veya ekonomik nedenlerden dolayı kapanmıştır. Acı ama gerçek olan şu ki ülkemizde fikrin, kültürün, sanatın değeri yoktur. Onlar kamu malı gibi algılanır ve onlardan istifade edilir.
Fikir hareketlerinin yanı sıra kültür ve sanat hareketleri de çoğu zaman bir dergi etrafında toplanmaktadır. Hatta çoğunlukla fikir hareketleriyle kültür sanat ve edebiyat iç içe olmuştur. Bir dergiden başka dergiler doğmuştur. Dergilerin fikir ve sanat hayatımıza en önemli katkılarından birisi de kanaat önderlerinin ve lider şahsiyetlerin yetiştiği yerler olmalarıdır.
Yeşilay Dergisi sosyal bir maksatla içkiye karşı mücadele etmek amacıyla 1925 yılının şubat ayında yayın hayatına başlıyor. Ülkemizin kesintisiz yayın yapan ve 1000 sayıya ulaşan tek dergisidir. Yeşilay Derneği’nin kurucu başkanı Dr. Mazhar Osman ilk sayının önsözünde derginin maksadını şöyle ifade ediyor. ‘’En hayırlı bir cemiyetten bu alâmet-i fârikası bugün de içtimai bir gazeteye unvan oluyor. Âlem-i matbuatta iptida yüzünü gösteren bu Yeşil Hilal de Cemiyetten ayrı bir şey değildir, içki düşmanları cemiyetinin bir uzvu, vasıta-i neşr-i efkârıdır. Hilal-i Ahdar propaganda gazetesidir.’’
Yeşilay Dergisi 1000 sayı boyunca içki ve kötü alışkanlıklarla mücadele ederken ülkemizin fikir ve sanat insanlarının makalelerine de yer vererek bu alanda da öncülük yapmıştır. Bu hayırlı cemiyet ve dergi hayırsever insanların eliyle yaklaşık yüzyıldır ayakta kalma başarısını göstermiştir. Son yıllarda Yeşilay Cemiyeti içki, sigara, uyuşturucu ve bağımlılıklarla mücadeleyi hızlandırarak sürdürmektedir.
Yeşilay Dergisi 1000. Sayısını bir belgesel filmle taçlandırdı. Yine bir ilki yaptı diye düşünüyorum. Bir kurum dergisinin belgeselinin yapılması fikri, Yeşilay Cemiyeti’nin öncü ve ön açıcı faaliyetlerinden bir tanesi. Belgeselin tanıtım etkinliğinde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı’mız mütefekkir Prof. Dr. Nabi Avcı’nın güzel ifadesiyle: ‘’Yeşilay bağımlılıklarla mücadele ediyor. Ancak dergicilikte güzel bir bağımlılıktır. Yeşilay Dergisi de bunun bir örneğidir.’’
Bir iyilik hareketi olan Yeşilay Cemiyetini ve onun dergisine emek verenleri tebrik ediyorum. Diğer kurum ve kuruluşlara örnek olası temennisiyle ‘’Bin yaşa Yeşilay, bin yaşa Yeşilay Dergisi’’…