Bir temmuz akşamıydı hava aydınlıkla ayrılma zamanına durmuş, mevsim yaz, sağlam sıcak, memleketimiz en bir güzelinden bahar havasındaydı…

Hava puslu değil, havada alçakların kol gezdiği bir kokuda yoktu…

Saatler dokuza yakınken kuvvetle muhtemel daha basına bile yansımamışken  yaklaşan tehlike benim gibi birçok kimsenin yakını köprü gişelerindeyse telefonunuz bilgi almak için çalardı ve çaldı…

Telefondaki abim soruyor köprüler kapatılmış başları tutulmuş bir şey mi var?

Abime verdiğim cevap abi sen iyi misin olmuştu sen iyi misin abi?

Bu ülkede darbe olacak ne oldu ki demiştim gayrı ihtiyari…

Bu ülkede darbe olacak bir şey yok darbede olmaz dedim gür bir seda ile…

Hayır dedim bu ülkede darbe olmaz o bir terör ihbarı için güvenlik güçlerimiz tarafından alınan önlemdir yapılan bir hazırlıktır dedim…

Bizim ordumuz bize namlusunu doğrultmaz…

Bizim askerimiz biziz bize yanlış yapmaz…

Boğaz’ın incisinden acı doğmaz demiştim…

Meğer…

Yine zalimler bir plan yapmıştır onun için ordumuz askeri dahi sokağa indirmiştir diyebilmiştim…

Aklıma gelmiyor, bir diğerini aklım almıyordu çünkü…

Evet son beş yıldır içerde ve dışarıda uğraşmadığımız şey kalmadı biliyordum…

Ve bitmediğini de biliyordum…

Ancak…

Ben ki on sekiz yaşında dün gibi hatırladığım mensubu olmaktan onur duyduğum Refah partimin kapatıldığı o acı günleri yaşan nesildim…

Ben ki Fazilet Partisi’nin kapatıldığı gün Abdi İpekçi’de büyük toplantıya giderken polis anonslarına şahitlik etmiştim…

Dikkat diyordu telsiz anonsları dikkat her an bir kargaşa çıkabilir…

Anayasa Mahkemesi Fazilet Partisi’ni kapattı diyordu telsizler…

Hayır dedim polise hayır biz Müslümanız ve bizden kimseye bir haksızlık gelmez…

Daha taze kapatılan Refah Partisi’nde nasıl davrandıysak yine öyle davranırız dedim…

Bizden kimseye bir keder gelmez…

Evet haksızlığa uğrayanlarız ama bu bir başka haksızlık yapmamıza müsaade etmez diyebilmiştim…

Yani ne olmuştu da darbe olacak diyebildim…

Son dakika haberleri geçmeye başlayınca içimden geçen ilk söz bu bir iç darbe olamaz, ya bir işgal girişimi ya da büyük bir dünya savaşı başlangıcı olmalıydı diyordum…

Zira ülkemiz başarı anlamında, gelişim anlamında zamanların en güzel çağını yaşıyorken niye biz bizi durduralım ki?

Niye bizim içimizden birileri bize set çeksin ki?

Mutlaka bir el bizi durdurmak için yapıyordur dedim…

Evet o gece Allah şerefli bu millete cesaret yağdırırken göklerden…

Zalimlere korku yağdırmıştı…

Bir ben değil milletin tamamı şahitlik ediyordu o tarihi geceye…

O geceki kıyam, soylu direniş Allah işiydi…

Yardım Allah işiydi…

O geceki kurtuluş destanı Allah’ın yazdığıydı…

Cesaret, lider, devlet, itidal, mücadele, millet, izzet hepsi bir biri ardına yağıyordu sağanak sağanak üzerimize…

Şehit şehit tebessüm edenleri görüyorduk…

Kâfire kul olmuşların kurşunları arasından şeref yağıyordu ülkemizin üstüne…

Söz niye mi buradan başladı…

Yürüyormuş İslam’a harp açmaktan ibaret olan parti CHP…

Yürüyormuş adalet isteriz diye…

Adil Sultan Abdülhamid’i devirmek için yürüyenlerin emri ile…

Kasetle gelen bir adamın adalet yürüyüşü hezeyanları şöyle dursun…

Sen önce şunun cevabını ver hele?

Sen iki yüz elliden fazla vatan evladı şehit düşerken…

Binlerce Gazi, binlerce yaralı varken…

Ülkemizin sınırları düşman işgali için beklerken…

Kaçıp gidip saklanmışken…

Adaletin neredeydi?

Ülkemiz nerdeyse elden gidecekken sen yatıp uyumayı tercih ettiğinde adaletin neredeydi?

Sen korkup havalimanından kaçarken, adalet neredeydi?

Ülkenin mahrem bilgilerini basına sızdıran vatan haini vekiline sahip çıkmak mı adalet?

Dünyanın neresinde bir vekil bu bilgileri basına sızdırsa şimdi yargılanmıyordu bile?

Öyle geniş bir demokrasimiz var işte…

Vekilin milyonluk telefon faturaları ile devleti soyarken elinde ki adalet sözü adaleti ağlatır be…

Kimi vekillerin Avrupa kapılarında ne olur gelin bizi işgal edin diyecek kadar vatansızken adaletin neredeydi?

Silahlı terör örgütleri yan kurumlarınız oldu adaletin neredeydi?

Sahi sana neyi fısıldıyorlarsa onu yapmandaki neden seni nerenden yakaladılar Sayın Kılıçdaroğlu?

Nerenden bağlandın da her denileni yapıyorsun?

Neyin uğruna korkudan bu kadar Pensilvanya’nın kulu oluyorsun?

Sahi yakın zamanda hukuk CHP’ye yaklaşacak haberleri artınca yavuz hırsız rolünü erkene mi aldınız?

Vatanını satan kansızlar isimlerinizi vermeye başladı peki sizi satmazlar mı sandınız?

CHP’nin FETÖ imamı senin çıkma ihtimalinle inliyor ortalık…

Öyle ya Fetullahçı terör yapılanması bir İslami yapılanma değil ki zaten size uzak olsun…

O İslam’a, Türkiye’ye savaş açmış Vatikan hareketi olduğu için size pekte uzak sayılmaz…

Küresel emperyalist zihniyetin Türkiye temsilcisi CHP sen değil misin?

Zira sizin gelenek İslam’a savaş açmakla  meşhur…

Yürüdüğün yol Vatikan’a çıkar millete değil dar oğlu…

Yürüdüğünüz yol Erdoğan kininize çıkar ama o yolları Erdoğan yaptı bil dar oğlu…

Yürüdüğün yolda seninle yürüyen herkes terörle bağ kurmuş kitleler diyeceğim ama zaten tamda istediğiniz bu değil mi dar oğlu?

Bak koca Milli Görüş geleneğini güvensiz bir ocağa çeviren…

Milletin bedduasını alan, milletin artık uzağında kalan saadet partisi bile yanında daha ne olsun…

Alayınız birleşse ne çıkar?

Yerin üstünü sevdiği kadar altını seven bu kadim milletin yazgısını değiştirecek olanlar sizler değilsiniz…

Siz Vatikan’ın çocukları olmayı seçerken…

Millet ecdadının Fatih’in torunları olarak hiçte boş durmuyor bil dar oğlu…

Batıya çalıştıkça size yar edecek bir papatya bahçemiz bile yok bizim…

Ya rahat durur bu ülkenin havasını suyunu kardeşçe hep birlikte yaşar gideriz…

Ya da Batı’nın köleleri olarak anıldığınız anıtlar diker ibreti âleme nasıl rezil olduğunuzu bin yıllar boyunca anlatır bu millet…

Millet yürümez, millet can verir sonra nöbet tutar vatan bekler…

Sen sancağımızdaki hilali koparmak, yıldızı sökmek isteyenlere ajanlık yaparken…

Millet şehadeti kalbine kazımakta…

Sen bütün terör gruplarını yanına alıp artistlik yaparken…

Kadim millet devletinin, sancağının, liderinin yanında…

Yüzyıl sonra bizden yeniden istenen ne varsa…

Hiçbirini vermeyeceğiz…

Hür ve gür sesle yine haykıracağız…

Başaramayacaksınız…

Bayrağımızı indirmeyeceksiniz…

Ezanlarımızı susturamayacaksınız…

Bizi parçalayamayacaksınız…

Ülkemizi bizden alamayacaksınız…