İmam Gazali, bir çocuğun akletmeye başlamasının işaretini 'konuşması', 'sayı sayması' vs. değil, 'utanma duygusu' olarak görür.

Sadece kendi mahremiyetimizi koruyor olmamız yeterli değildir, çocuklarımıza da mahremiyetlerine özen göstermeleri gerektiği bilincini küçük yaşlardan itibaren kazandırmamız gereklidir. Bunun için sistemli ve programlı bir eğitim süreci gözetmemiz oldukça önemlidir. Çocuklarımızı mahremiyet noktasında bilinç ve eğitim verirken azı ilkelere dikkat etmeliyiz. Öncelikle çocuklarımıza mahremiyet eğitimi verirken onların duygusal gelişimine zarar vermemiz, onları rencide etmeden ve utandırmadan bu süreci yönetmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Toplumumuzda sık kullanılan, ayıp, günah gibi kelimeleri kullanmak çocuklarımızda bilinç oluşturmak yerine duygusal anlamda gerginlik ve kaygı yaşamalarına ve bu hisleri bilinçaltına atmalarına yol açmaktadır. Önemli olan farkındalık geliştirmektir bu nedenle çocuklarımıza bir şeyin neden uygun olmadığını, neden mahremiyete aykırı olduğunu veya neden yapmaması gerektiğini mutlaka onun anlayacağı dille izah etmeliyiz. Bunu yaparken de en iyi yöntem model olmaktır, böylece mahremiyet eğitimi doğal bir şekilde çocuğa kazandırılmış olur.

Çocuklarımızın beden mahremiyetlerine özen göstermeliyiz, bizler ebeveyni de olsak çocuğumuz istemeden veya keyifli olmadığı durumlarda dokunmaya, sevmeye ve öpmeye çalıştığımızda çocuğumuzda “ne yaparsam yapayım kendimi koruyamam” algısı oluşacağı için zamanla bunu tanımadığı yabancı yetişkinlere de geneller ve kendisini koruma refleksi geliştiremez. Bu nedenle çocuğumuz istemediğinde onu öpmemek, onu kucaklamamak ve fiziksel temas kurmamak onun yararına olacaktır. 2 yaşından itibaren çocuğumuza genital bölgelerinin gizlenmesi gerektiği ve başkalarına göstermenin uygun olmadığı anlatılmalıdır. Bu bölgelere de annenin dışında başkalarının dokunması önlenmelidir. Anne de sadece bakım ve temizlik sürecinde bu bölgelere dokunmalı, onun dışında oyun veya şaka amaçlı hiçbir şekilde çocukların cinsel organlarıyla temas edilmemelidir.

Çocuklarımız başkalarının bakımına muhtaç olmaması için en küçük yaşlardan itibaren vücudunu temizlemesi öğretilmeli, öz bakım becerilerini yerine getirecek konuma gelmesi sağlanmalıdır. Ayrıca çocuklarımızla cinsel bölgeleri ile ilgili şakalar yapmamalıyız, onları severken cinsel bölgelerini teşhir etmelerini istemek çok büyük bir yanlıştır. Çocuklarımızı çıplak bir şekilde evin dışına göndermemeli, bizler de büyükler olarak buna hem ev içinde hem de ev dışında riayet etmeliyiz. Giyinme ile mahremiyet arasında büyük bir ilişki vardır, sistematik duyarsızlaşma ile yavaş yavaş nesil çıplaklığa alışmaktadır. “Küçükken çıplak olsun bir şey olmaz büyüyünce değişir mantığı” bizi bu hale getirmiştir. Çocuk çıplaklığa yani mahremiyete uygun giyinmemeye küçük yaşlarda alışırsa onu ileride değiştirmeye çalışmak nafile bir çabadır.

Çocuklarımızın odasına girerken mutlaka kapıyı çalmalı ve müsait olup olmadığını kontrol ederek içer girmeliyiz. Bu durum onlar da mahremiyet algısının gelişmesine zemin hazırlar. Kıyafet ve aksesuar seçiminde çocuklarımızın mahrem bölgelerini ön plana çıkarmamalıyız. Aldığımız elbiseler onların yaş ve cinsiyetlerine uygun olmalıdır. Özellikle günümüzde küçük çocuklara giydirilen bazı kıyafetler teşhirci yönler içermektedir, küçük çocuklara asla makyaj yapılmamalıdır. Bu bir tür çocuk istismarıdır.

Ebeveynler olarak bizler de hiçbir sosyal medya ortamında çocuklarımızın resim ve videolarını paylaşmayalım. Reşit olmadıkları için onların onayı alınmamış olur ve ileride bu nedenle bir sorun yaşadıklarında sorumlusu yasal anlamda da moral anlamda da biz oluruz. Son zamanlarda çocukların sosyal medyada paylaşımlarından dolayı sorun yaşadıkları ve bu nedenle ebeveynlerine dava açtıkları gözlenmektedir. Unutmayalım ki sosyal medyada çocukların teşhir edilmesi bu çağın en büyük sorunlarından birisidir. Ayrıca çocuklarımızın giyim kuşamları kadar okudukları kitaplar ve izledikleri programlara, takip ettikleri sanal sitelere ve sosyal medya platformlarına karşı son derece dikkatli olmalıyız.

Haftaya bu konuya devam edeceğiz İnşallah.

Selametle…