Üç ay önce paganist ve LGBT olan Anadolu evladı bir kardeşimizin, İslam'la müşerref olduktan sonra kaleme aldığı yazısını sizlerle paylaşıyorum. Şu an hepimizden daha güçlü bir imanı var, çok şükür.

Kuyu derin değil ipimiz kısa.

Zaman, geçip giden o çift taraflı bıçak.

Kalbinin atışlarıyla adım at.

Yüksel, gökler inlesin, yürü, yollar aşınsın. Yaz, yazık olmayasın.

Güzel çocuğum, sana müjdem. Dikenli yollar aydınlığa çıkıyor.

Kalbini gerçeğe aç, şüphe yok ki O en güzeldir.

O'na sığınan yarı yolda kalmaz, O duaları geri çevirmeyendir.

O'na sığın, kalbini koru.

Pes edenler sadece gerçeği söylüyorum diyen yalancılardan ibarettir.

Bir anka kuşunun küllerinden doğuşu gibi, sabah yıldızının yükselişi gibi parlayan gerçeğe göz yummayın.

İnsan nankördür güzel çocuğum, en yüce olana kalbini aç. Aç ki, tüm güzellikler günün gecenin karanlığını kırarak doğması gibi içine doğsun.

Tuna nehri akadursun, çocukları bulan biz olacağız!

Elinizden alınanlara ağlamayın!

Saldırın, ışığı çalanlarla anlaşma yapanlara!

Rabbim, kalbimi sana emanet ediyorum.

Sen ki emaneti zayi etmeyensin.

Tuna Nehri akadursun, çocukları bulan biz olacağız!

Çetin muharebemden beni başı dik çıkart ki onlara güzel bildikleri tüm pisliklerin aslını gösterip onları asıl olana çeviren olayım.

Doğruyu, doğru yerde, doğru zamanda, doğru şekilde anlatmayı nasip et bana.

Olduğu yerde göğsümden çıkmaya çalışan, küçük ve savunmasız bir kuş gibi çıkmaya çalışan kalbimi yolunda sabit kıl.

Yanlışa meyyal ayaklarımı sana çevir, yolunda kalmayı nasip et.

Yolumu ve göğsümü genişlet, beni ve benim gibileri feraha erdir.

Amin...