Günümüzde savaşların ve ölümlerin şekli geçen yüzyıllara göre bir hayli farklı. 3. Dünya savaşı nasıl olur ya da olacak? diye sorsam farklı senaryolar üretebiliriz.
Zannetmeyelim ki müttefiklerini belirlemiş ülke kümeleri arasında birbirleriyle tanklı tüfekli, gemiliya da uçaklı bir savaş gerçekleştirecek ve her iki gurubun üyeleri birbirlerinin ülkelerini tarumar edecek.
Kapitalist dünyanın savaşa bakışı artık hiç de öyle değil. Hiçbir kapitalist zihniyet karşılıklı cenge girip kendisini veya lüksünü tehlikeye atmak istemez. Bunun yerine eskimemiş yeni savaş tekniklerini daha aktif kullanarak uzaktan kumanda etmek suretiyle düşman bildiği ülkelerle savaşı yeğlemekteler.
Kanımca Türkiye şuan tüm batı bloğu ülkelere karşı bir dünya savaşı vermektedir. Bilindik savaş tekniklerinden öte sinsice uzaktan kumanda edilen icap ettiğinde tevil edilebilen bir teknikle ülkemize karşı açılan savaşta ilk defa bu kadar açık vermişler ve kendi kendilerini ifşa etmişlerdir.
Üst akıl (şer güçler) bir dönem Osmanlı’ya “hasta adam” yaftalaması yaparak kendileri açısından durumu izah etmişlerdi. Şimdi ise Türkiye’yi “Yoldan çıkan bir NATO müttefiki” olarak tanımlamaktalar. Buna şaşırdık mı tabi ki hayır!
Peki yoldan çıkan bir müstemleke! nasıl yola getirilir? Bu konuda formülleri bellidir. Mevcut uygulamalardan herhangi birisi ile bugüne kadar tereyağından kıl çeker gibi amaçlarına ulaşmışlar. Bunlardan en etkin olanları kısa kısa vereyim.
1- İç savaş çıkarma; müstemlekeleri, sömürge ya da kontrol altında tuttukları ülkeleri çok daha kolay kontrol edebilmek adına etnik, fikri ya da siyasi farklılıkları kullanarak ülke içi çatışmalar çıkarma
2- Ajanlarla ülkelerin sinir uçlarına dokunma ve kaşıma; ırklar arasında, mezhep adı altındaki farklı inanışlar arasında, aşiretler arasında veya farklı dini inanışlar arasında kovuculuk yaparak reaksiyona hazır hale getirme veya tepki oluşturma
3- Terör eylemleriyle kaos ve kargaşa oluşturma; 30 yıldan fazladır Türkiye’nin başına bela ettikleri PKK gibi, son zamanların DAİŞ’i gibi, PYD’si gibi masum/sivil insanların canına karanlık emeller uğruna kıyarak kaos oluşturma
4- Halk tarafından sevilen lideri al aşağı etme, darbe yaptırma; bugüne kadar Türkiye’de yaklaşık her yirmi yılda bir gerçekleştirdikleri (maalesef ki maalesef) bu formülün en yakın örneği SİSİ eliyle Mısır’da gerçekleşti. Bu uygulamayı yaparak piyonlarla oynama,
5- Vatan hainleriyle iş birliği içinde ülkenin gizlisini/ mahremini ifşa etme; bu formül sinsice, yılan tıynetli kişiliklerin ülkenin mahremine sızması ile üst akılın kendilerine uşak ettiği hainlerin maşa olarak kullanıldığı formüldür. Ülkemizdeki ilk ve son en büyük örgütsel örneği FETÖ.
Ülkemizdeki uygulamalardan sık sık rahatsızlıklarını dile getirerek Türk demokrasisinden endişe edip duran Amerika, Türkiye’yi ve Erdoğan’ı ‘felaket tehlikesi’ olarak görüyordu.
2016 yılını kendi felaket senaryolarından kurtuluş yılı olarak gören ve planlarını bunun üzerine yapan batı, ellerindeki hazır sömürge formüllerden birisini Türkiye’ye uygulayacaklar ve korkularını bertaraf edeceklerdi.
“ABD, zararlarını azaltma hazırlıklarına şimdiden başlamalı.” sözleriyle ‘Amerika’nın başına er ya da geç bir hesaplaşma açacağından’ korktuklarınıifade eden John Hannah gibi MichealRubin gibi derin Amerika temsilcileri tarafından yapılan acil darbe çağrılarına cevap verildi.Ama olmadı çünkü cevaba cevap veren başka bir güç daha vardı. Allah’ın(cc) planını uygulayan göğsü iman dolu MİLLET!