Tee bir asır önce, ileri(!) görüşlü büyüklerimiz bizler adına bir karar vermişlerdi. ‘’Eğer Avrupa’yı kendimize örnek alabilirsek, bizler de onlar gibi medeni ve gelişmiş bir millet olacaktık.!’’ Ve hemen hiç vakit kaybetmeden muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için harekete geçtik. Binlerce yıllık inancımızı, tarihimizi, geçmişimizi, kültürümüzü bir anda terk edip yok saymaya başladık..
Yıllarca hiç kimseyle kavga etmeden, denileni yapıp verilene razı olarak, yol almaya onlar gibi medeni olmaya çalıştık.. Lakin her ne yaptı isek bir türlü batılı olmayı beceremedik.! Ne evdeki hesap çarşıya uydu, ne de gavurun murdar elbisesi Müslüman Türk milletine.. Allah’a hamdolsun ki, Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olmuş bu aziz millet, inancından örf ve adetlerinden vazgeçip asla gerçek bir Avrupalı olamadı.! Çok şükür..
O gün için imrendiğimiz ve “Batılı” diye özendiğimiz Medeni Avrupa bugün itibarı ile bütün kurumlarıyla beraber büyük bir gürültü ile çökmeye başlamıştır. Bakmayın siz bunların öyle kuyruklarını dik tuttuklarına.! Esasen geldiğimiz noktada, Emperyalist ve Faşist Avrupa’nın her bir tarafında içten içe büyük bir yozlaşma ve dram yaşanmaktadır. O, modern diye bizlere pazarladıkları kokuşmuş yapıları artık iyice dibe vurmuş ortada ‘’Aile’’ diye bir şey kalmamıştır. Kadınlar “Annelik” vasfını kaybetmişlerdir. Ahlaksız bir şekilde erkekler erkeklerle, kadınlarda kadınlarla bir olmaya başlamışlardır. Dört ayaklı hayvan gibi yaşamak bunlar için adeta gündelik hayatın bir parçası haline gelmiştir. Evde köpek beslemek makul çocuk ise külfet olmuştur.Günden güne boşanmaların artması ile birlikte ahlâksızlık ve zina artık normal sayılmaya başlanmıştır.. Velhasıl demem o ki kıymetli dostlar bugün itibarı ile, sekülerizm ve çürümüşlük, medeni ve gelişmiş(!) Avrupa’nın her tarafını sarmış durumdadır. Ne diyordu bunlar için cennet mekan, merhum milli şairimiz Akif..
Kim demiş Avrupa insanı medeni?
Ne edep var ne hayâ çırılçıplak bedeni!
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar bizden daha medeni!
Evet kıymetli dostlar, bizlere ikide bir demokrasiden, insan haklarından, çiçek, böcek ve hayvan sevgisinden bahsederek bizlere maval okuyan bu ahlaksız Avrupalıların esasen ‘’Katliam ve Soykırım’’ sicilleri de oldukça kabarıktır. Ve bugün bizler Avrupalıların yapmış olduğu vahşi Srebrenitsa Katliamının 22.yıldönümündeyiz. 11 Temmuz 1995 tarihinde Hollandalıların ihaneti ile Sırp Kasabı Radko Miadic komutasındaki caniler sadece 5 günde 8.372 Müslüman kardeşimizi vahşice katletmişlerdir. Srebrenitsa II. Dünya Savaşı’nda yaşanan kayıplardan sonra Avrupa’nın göbeğinde meydana gelen en büyük utancın, soykırımın adıdır. Elbette Bosnalı Müslüman kardeşlerimizi yaraları kıyamete kadar kapanmayacaktır. Aliya İzetbegoviç’in son nefesinde Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a “Sen Osmanlı Torunusun, halkımı ve Bosna’mı artık sana emanet ediyorum.” vasiyeti bizler için oldukça büyük anlam taşımaktadır.
Daha dün, Cumhurbaşkanımızın şakağına afişlerde silah dayayıp sonra da katiline araç vaat edenler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya’nın Türk konsolosluğuna girmesine müsaade etmeyerek aracına hapsedenler ve köpeklerle vatandaşlarımıza saldıranlar bunlar değil miydi.? Yine Suriye’deki vahşi savaştan kaçarak ülkelerine sığınmak isteyen insanlara dikenli teller ile duvarlar örenlerde, çocuklarının gözleri önünde anne ve babalarını çelme takarak yere yıkarak coplayanlar da,ekmeğe muhtaç mültecilere dilenci muamelesi yaparak aralarına bozuk paralar atıp onlarla alay edenler de yine bu medeni Avrupalılardı..
15 Temmuzda katil ABD’nin emri ile FETÖ’nün asker kıyafetine bürünmüş Yurtta sulh cihanda sulh konseyi ile son taarruzunu Türkiye’ye gerçekleştiren bu alçak batılılar ve onun içimizdeki uşakları kesin bir mağlubiyet alarak yenilmişlerdir. Şimdi bizler ‘’Vatan için, Bayrak için Ezan için’’ toprağa düşen kahraman şehitlerimizi yad etmek için yine sabahlara kadar meydanlardayız. Bundan sonra herkes aklını başına devşirsin. Çünkü artık zalimler için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.! Önümüzdeki yıllar Türkiye Allahın izni ile; Müslüman Türk milletinin kendi özüne döndüğü, dünyanın süper devletleri arasında yer aldığı bir ülke olacaktır. O vakit hadi hep birlikte şu kavurucu sıcaklarda soğukça bir su içip merhum Akif’in şiirinin hakkını verelim..
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!
Tükürün ehl-i salîbin hayasız yüzüne!
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün,
Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün!