“25 yaşındaki şoför S.D. okul servisinde tek başına kalan 12 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz etti! Olay, çocuğun bir öğretmenine anlatmasıyla ortaya çıktı. Öğretmenlerin yaptığı şikayet sonrasındajandarma tarafından yakalanan servis şoförü tutuklanarak cezaevine gönderildi.”
Salı günü 09.47’de önemli bir ajanstan gelen haber gündeme bomba gibi düştü. Korkunç haber, ulusal medya başta olmak üzere 205 sitede manşet oldu. Kısa sürede 405 bin kişinin tıkladığı haber gündemin birinci sırasına yükseldi.
Saatler ilerlerken aynı şehirden 2 cinsel saldırı haberi daha geldi. İlkokul müdür yardımcısı 8. Sınıfta okuyan kız çocuğuna tacizden tutuklandı. Bir başka şahsa çocuğun cinsel istismarı davasında 5 yıl hapis verildi!
4 saat 10 dakika sonra beklenmedik bir şey oldu!
O ilin valiliği açıklama yaptı. “Olay tecavüz değil” dedi.
Peki nedir?
“Tasaddi ve sarkıntılık.” Yani tecavüz tam gerçekleşmemişmiş de girişim aşamasında kalmış anlamına geliyor.
Saat 13:57’deresmi ajanstan gelen son haber, tecavüzü manşetlerden düşürdü. Haber ertesi gün ulusal basının gündeminde bile yoktu.
Tecavüz haberini geçen ajans, haberin arkasında durdu, abonelerine düzeltme göndermedi. O ajans, akşam saatlerinde bu haberi sitesinden silince bir gariplik olduğunu düşünerek araştırmaya başladık.
Gazeteciler ve kamu görevlileri üzerinden ulaştığımız bilgiler vahimdi!
İddiaya göre şehrin önde gelenleri “Bu tür haberler kentimizin adını kirletir” diyerek bazı girişimlerdi bulunmuş. Yetkililer de olayı sarkıntılığa indirgemiş!
Görüştüğümüz bir başka kamu görevlisi de olayın yaşandığı şehirle ilgili yorum yapmadı ama “Filanca illerde de çocuklarla ilgili vahim olaylar yaşanıyor ama resmi kayıtlara yansıtılmıyor” ifadesini kullandı çekinerek. Özgecan katliamından sonra birçok şehir markamız kirlenmesin diye böyle yapıyormuş artık!
Bu iddialarla birlikte olayın üzerindeki sis biraz daha arttı…
O ajansın muhabirinin yetkililerden aldığı bilgiye dayanarak net bir şekilde yazdığı tecavüz haberi, kentin ileri gelenlerinin insiyatifiyle mi değiştirildi?
“Tasaddi ve sarkıntılık” olarak tanımlanan olay adli tıp raporuna mı dayanıyor?
Haber yalansa basın savcısı muhabir ve ajans hakkında neden soruşturma başlatmadı? Şehirdeki diğer gazeteciler, ajanslar, gazeteciler cemiyeti neden susuyor?
Olay basit bir sarkıntılıksa hakimzanlıyı neden tutukladı?
Olayın aydınlığa çıkması için bu soruların acilen cevaplanması gerekiyor.
O şehrin yerel gazetelerini karıştırırken önemli bir haber dikkatimi çekti. Şehrin Ağır Ceza Hakimi, 14 Ocak’taki bir konferansta vali yardımcısına “Servis şoförlerinin içinde cinsel istismardan yargılanmış 8-10 şoför olduğunu duyduk, ürperdik” diyerek bilgi istemiş. Ağır Ceza Hakimi ürpermekte haklıymış. Ya aileler! Birçok aile çocuğunu servisten aldı, okulun kapısında bekliyor.
Bir çocuk annesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Doç. Dr. Ayşenur İslam’ı, iki çocuk babası ve dört torun sahibi Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay’ı olaya müdahil olmaya çağırıyoruz.