Rusya ve İran’dan aldığı destekle şımarıp, Türk askerine saldıran Esed rejiminin bir ordusu var mı gerçekte? Haber bültenlerinde “Suriye Ordusu” denilen yapının, Suriye Devleti’nin resmi ordusu olduğu ifade ediliyor. Oysaki durum hiç de öyle değil.

İç Savaşın başladığı 2012 yılına kadar Suriye’nin 250 bin civarında askerden oluşan bir ordusu olduğu iddia ediliyordu. Bu yapının kendi halkına karşı başlattığı katliam sonrası, askerlerin çok önemli bir kısmı muhaliflerin safına geçti. İç Savaşta verdiği kayıplar ve komuta kademesindeki pek çok askerin orduyu terk etmesiyle bu sayı şu anda 50-60 bin civarına düşmüş durumda. Üstelik, rejim aileleri tehdit ederek evlatlarını zorla askere almasa, bu sayı birkaç bine düşecek.

BİR KEZ SAVAŞTI BİRKAÇ SAAT İÇİNDE YOK OLDU

 

Suriye topraklarının elimizden çıkmasından sonra, 1920 yılında Fransız işgali başlamış ve işgale karşı direniş sadece birkaç gün sürmüş, Şam tek kurşun atılmadan teslim edilmişti. İşgalci Fransa, Suriye’yi Şam Devleti, Halep Devleti, Alevi Devleti, Dürzi Devleti, sonradan Türkiye’ye katılan Hatay Cumhuriyeti ve Lübnan Devleti olmak üzere altıya bölmüşlerdi. Suriye, Fransa’dan bağımsızlığını kazandığı 1946 yılına kadar bir orduya sahip olamadı.

1946’dan sonra kurulan Suriye Ordusu ise son derece güçsüz bir yapı olarak kaldı. Nusayri kökenli Hafız Esad‘ın 1963’te gerçekleşen darbe ile önce Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na, 1971’de ise yeni bir darbe ile devlet başkanlığına gelmesinden sonra ise bütünüyle mezhepçi, ırkçı ve sekter bir hale dönüştü.

Bu sözde ordunun verdiği ilk sınav, İsrail’le 1967’de yaptığı savaştı ve birkaç saat içerisinde tüm hava kuvvetlerinin yok olmasıyla sonuçlandı. Suriye altı gün içerisinde Golan’daki tüm topraklarını kaybetti. Bu ordunun bundan sonraki tüm düşmanları, Lübnan’daki Filistinliler ve Hama’da ayrımcılığa isyan eden kendi halkı oldu. Bir kez olsun topraklarını, Suriye halkının düşmanlarına karşı savunmadı.

İç Savaşın başlamasından sonra ise ülkeye İran Cumhuriyet Muhafızlarını, Rus Ordusu’nu; Lübnan, Irak ve Afganistan‘a kadar pek çok ülkeden mezhepçi fanatik teröristi çağırarak kendi eliyle işgal ettirdi. İran’ın konsolide ettiği teröristler ve Rusya’nın hava saldırıları olmasa, “Esed’in milislerinin bir günlük ömrü” dahi yoktur.

SURİYE’NİN TEK MEŞRU GÜCÜ “MİLLİ ORDU”DUR

 

Bugün Türkiye’ye karşı savaştığı söylenen Esed rejiminin çapulcularına Suriye Ordusu denilemez. Suriye’nin gerçek ordusu kendi modern tarihinde ilk defa Özgür Suriye Ordusu adıyla 2011’den sonra şekillenen ve 2017’de Milli Ordu adını alan muhaliflerin ordusudur.

Çünkü ilk defa Arap, Türkmen ve Kürt gibi çeşitli etnik kimliklere sahip askerlerden kurulu, 403 yıl boyunca bu toprakları yöneten Türkiye’ye “Esed rejimi gibi düşmanlık etmeyen” bilakis, Türkiye’nin terörle mücadelesinde destek olan gerçek bir ordu zuhur ediyor. Üstelik savaşta verdiği büyük kayıplara rağmen sayısı her geçen gün artıyor. Şimdiden 60 ila 100 bin arasında askeri olan düzenli bir orduya dönüşmüş durumda.

Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyabilecek, etnik bölünmelere dur diyebilecek, mezhep ya da din ayrımcılığı yapmadan yeniden Suriye’yi inşa edebilecek tek güç Mehmetçiğin desteklediği Suriye Milli Ordusu‘dur.

Haber bültenlerimizdeki “dili yeniden” şekillendirmeli; Suriye’nin gerçek ordusu için  “Milli Ordu” ismini kullanmalı; katliam şebekesine dönmüş, çapulculardan müteşekkil yapıyı ise “Esed rejiminin milisleri” olarak isimlendirmeliyiz.