Çakma kasetler tutmadı, çakma tapeler, yalan belgeler, akıl almaz yolsuzluk hırsızlık hikayeleri uydurdular.
Kendilerini kasıp kavuran heva ve hevesleri öyle ateşledi ki, akıl almaz hayaller kurudurdu bunlara. Ak partinin içinden 5. parti bile çıkardılar.
Provakasyon üstüne provakasyonlar ürettiler olmadı.
Ak partinin siyasi aktörlerine saldırdılar olmadı, çocuklarını eşlerini, akıl almaz karalama kampanyalarına malzeme yapmaktan çekinmediler.
Beraber cennete bile gitmeyi düşünemeyecekleri cemaatlerle, örgütlerle ve yapılarla, iç/dış güçlerle bir araya geldiler olmadı.
Askerleri darbe yapmaya çağırdılar olmadı.
Hukuk bürokrasisini darbeye çağırdılar tutmadı.
PKK terör örgütünü darbe yapmaya toplumun bazı kriminal kesimlerini top yekün ayaklanmaya çağırdılar olmadı.
Sokaklarda ak partili seçim çalışması yapanlara saldırmaya yöneldiler.
Toplu katliam yapan teröristlere her türlü desteği verdiler olmadı.
Olmadı Ak parti seçmenini, toplam seçmenin yarısını koyun yaptılar.
Yaşar Nuri&Müjdat Gezen vs. gibilere ana/avrat sövdürdüler olmadı.
Öyle bir şehvet, öyle bir ihtirasa kapıldılar ki, eğer ak parti tekrar tek başına iktidar olursa bu vatan bölünsün dediler. Ramazanı alaya aldılar, Bayrama, kurbana, namaza, hacca, Peygambere ve Allah’a sövdüler sövdüler.
Sakallıyla başörtülüyle dalga geçtiler, hakaret ederek aşağıladılar.
Şimdi gelinen şu noktada seçime bir hafta kala, Taha Akyol gibi sağ tandanslı adamlara, Mehmet Bekaroğlu gibi adamlara Ak parti tek başına iktidar olursa iç savaş çıkmasına kimsenin engel olamayacağını söyletmektedirler.
Artık Ak partinin tek başına iktidar olacağı sinyallerini alıyorlar ya, söylenebilecek her şeyde tükendi ya, ne söylenebilirler iç savaş tehtidinden başka…
Aslında iç savaş, kendi içlerinde, kalplerinde ak partinin ilk iktidar olduğunda çıktı. Kalplerindeki bu iç savaş önlenemez bir şekilde, yakıcı kor bir ateş gibi derinleşerek artarak devam ediyor. Sonunda bu kalplerindeki ateş kendilerini yakıp bitirecek ve bitiriyorda.
Söylemeye dilim varmıyor ama insan bu kadar mı alçalır….