Yeni Akit yazarı Dilipak’ın, ‘Bu durumda oyumuzu kime verelim!’ başlıklı yazısındaki, “Benim genel olarak savunduğum, bir parti işe yaramaz bir adamı aday gösterse, bir başka parti de İdris Küçükömer gibi sol gelenekten gelen bir adamı aday gösterse, benim tercihim 2.’si olurdu” ifadeleri bana Türkiye’nin tek ‘komünist’ belediyesi Ovacık’ı hatırlattı.

Borcu olmayan tek belediye ve Makam arabası olmayan tek belediye başkanı…

Başkanın maaşı belediye personelinden daha az.

Göreve gelir gelmez suyu bedava yapacakmış fakat devlet buna olur vermeyince Ovacık sakinlerine suyu, sudan ucuz vermeye başlamış; tonu 50 kuruş…

Ulaşımı ücretsiz yapmış.

Ovacık’a Komünist belediye ve başkanını görmek için her yıl 100 Binin üzerinde turist geliyormuş; Ülkücüler, Saadet Partililer, hatta AK Partililer…

Özellikle gençler Ovacık’ın çevresinde kamp kuruyorlarmış.

Kütüphanesi olan belki de tek belediye; 10 bin kitaplı iki kütüphanesi var.

Kurdukları Ovacık 94 Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Türkiye’nin 81 iline nohut, kuru fasulye, çay bal gibi organik ürün gönderiyor.

Kargo ile bütün ülkeye dağılıyor hatta yurtdışına…

Geçen yıl 100 ton fasulye, 30 ton barbunya, 7 ton bal üretip satmışlar.

Ürünlerin paket torbaları Halk Eğitim Müdürlüğü’ndeki kursiyer kadınlar tarafından dikiliyor.

Buradan sağlanan gelirle Ovacıklı 100 öğrenciye 200 TL üniversite eğitim bursu ve fakirlere gıda desteği veriliyor.

Komünist Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun, hayvancılığın geliştirilmesi, marka süt ve süt ürünleri üretilmesi, güneş ve rüzgârdan yenilenebilir enerji elde etmek gibi hedef projeleri var.

Her yıl belediyenin gelir gider tablosu belediyenin önüne afiş olarak asılıyor.

Başkan Maçoğlu, “Harcadığımız her kuruşun hesabını halkımız bize sorsun diye hesapları halka açıyoruz. Biz yönetime geldiğimiz zaman belediye zarardaydı ve borçları vardı, şimdi belediyemiz kâra geçti ve nakit parası da var” diyor.

Bu yazının komünizm propagandasına girip girmeyeceğini inceleyedurun;

Türkiye’de komünist belediye başkanı var da neden İslamcı belediye başkanı yok?

Makam arabasını reddeden, maaşı çalışanından az, derviş meşrep, mütedeyyin belediye başkanımız neden yok?

Olsaydı hayata geçireceği icraatları yukarıda sıralanan komünist belediye başkanının faaliyetlerinden farklı ve fazla olarak neler ihtiva ederdi çok fazla düşünülmemiş gibi duruyor.

Komünist belediye başkanından farklı ve fazla olarak hakiki manada İslamcı (şeriatçı?) bir belediye başkanı, İslam’ın korumayı taahhüt ve teklif ettiği; din, can, akıl, nesil ve mal emniyeti hususlarını ön plana çıkarmak için ne gibi hedef ve projeler ortaya koyardı?

Ya da İslam Medeniyet Tasavvuru şehirciliğini?

Ya da faizin haram, zekâtın farz olduğunu iş ve icraatlarında tezahür ettirecek hangi usul ve metotlardan hareket ederdi.

Kur’an ziyafetleri ve Ramazan eğlencelerinden fazla neler yapardı?

Bugünün sözde İslamcı belediye başkanlarının yobaz görünmemek adına uzak durdukları hangi İslami hassasiyetleri ön plana çıkarırdı?

İslam ahlak ve fazileti yani Emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker uğruna belediye başkanlığından azledilme veyahut belediyesine kayyum atanma tehlikesiyle burun buruna gelmeyi göze alabilir miydi?