Bu çağda, hazların kontrolünde yaşanan bir dönemdeyiz. Herkes her şeyin hızlıca ve en mükemmel şekilde olmasını istiyor. Sorumluluk ve inisiyatif almadan elde etmek istediklerine ulaşmak istiyor. Hal böyle olunca çocuklara sorumluluk kazandırmak da oldukça zor. ABD’de Houston Emniyet Müdürlüğü bir el broşürü hazırlayarak bölgedeki vatandaşlara dağıtmış. Bildirinin başlığı: Suçlu ve sorumsuz çocuk yetiştirmenin altın kuralları. Maddeler ise şu şekilde:

1. Küçük yaşlardan itibaren çocuğunuza istediği her şeyi vermeye başlayın lütfen. Böylece çocuğunuz herkesin onun geçimini sağlamak zorunda olduğuna inanacaktır.

2- Kötü sözler, küfürler söylediğinde ve argo konuştuğunda gülümseyin. Böylece çocuğunuz iletişim yöntemi olarak bunu tercih edecektir.

3- Ona düşünmeyi, problem çözmeyi ve sağduyulu davranmayı öğretmeyin. Tüm kararları onun adına alın, böylece yaşamı boyunca birilerine mahkûm olduğunu düşünecektir.

4- Yerde bıraktığı veya dağıttığı eşyaları kaldırın, giysilerini, kitaplarını, ayakkabılarını siz toparlayın ve düzenleyin. Böylece çocuğunuz bütün sorumluklarını başkalarına yüklemeye alışsın.

5- Evde sık sık kavga edin. Böylece aileniz bir gün bunun doğal bir şey olduğunu düşünsün.

6- Ona tasarruf etmeyi öğretmeyin, sürekli istediği kadar harçlık verin. Böylece hiçbir zaman kazanmak için emek harcaması gerektiğini düşünmesin.

7- Tüm arzularını doyurun, yiyecek, içecek ve konforla ilgili bütün ihtiyaçlarını giderin. Böylece çocuğunuz her zaman arzu ve taleplerinin karşılanacağını bilsin, tahammülsüz olsun.

8- Haksız da olsa komşulara, diğer insanlara, öğretmenlere ve polislere karşı, daima onun tarafını tutun. Böylece çocuğunuz hiçbir zaman hata yapabileceğini düşünmesin.

Haz erteleyemeyen çocuklar

Her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi çocuklarımızın hatalı ve yanlış da olsa her davranışını hoşgörüyle karşılamak doğru bir yaklaşım değildir. Ancak her toplumda çocuğunun hiçbir eksikliğini görmek istemeyen ve diğer insanların da bu noktalara dikkat çekmesi durumunda öfkelenen ebeveyn modeli mevcuttur. Aşırı hoş görülü anne babalar, çocuklarının eylem ve söylemlerine hiçbir sınır koymaz, onlara hiçbir müdahalede bulunmadan ve kendilerini sorgulama ve kontrol etmesine ihtiyaç duymadan yetiştirir. Kendisine herhangi bir sınır koyulmayan çocuğun son derece özgür ve bağımsız bir yaşam alanı vardır. Aşırı hoş görülü ebeveynler, çocuklarının sosyal kurallara uyup uymadığıyla ve toplumun ne tür tepkiler vereceğiyle ilgilenmediği için, bu ailede yetişen bir çocuk istediği gibi yaşar ve istemini yani yapmak istediği şeyleri denetlemek zorunda hissetmez, istediğini söyler, istediğini yapar.

Sadece kendi hedef, arzu ve hayallerinin farkında olup bunları gerçekleştirmek için eyleme geçen bir çocuk aynı zamanda toplumsal beklentilerin farkında olma fırsatını elde edememiş olur. Yani kendi istemini gerçekleştirirken karşıt istem diğer bir deyişle toplumun isteklerini göz ardı etmektedir. Aşırı hoş görülü bir ortamda yetişen çocuğun davranış şablonları bu şekilde gerçekleşmektedir.

Aşırı hoş görülü ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklara hatalı davranışlarında ebeveynleri tarafından herhangi bir müdahale olmadığı için çocuklar haz ve arzularıyla hareket etme eğilimini giderek daha fazla sergilemeye başlar. Bu çocuklar en yakın çevresi olan ebeveynlerinden başlayarak, arkadaşları ve diğer insanların kendisine hizmet etmek zorunda olduğunu düşünebilir, zira kendilerine hiçbir sınır konulmamıştır. Sınır konulmak istendiğinde ve engellendiğinde aşırı hassas davranarak saldırganlık içeren tutumlar içerisine girebilir. Zamanla narsistik bir kimlik geliştirmeye ve kendisini herkesten üstün görmeye başlayabilir. Kendini beğenme ve üstün görme sonucunda da diğer insanlar ve toplum tarafından dışlanma riskiyle karşı karşıya kalır.

Selametle…