Bu hali görünce “Ya Rabbi, içimizdeki ahmaklardan dolayı bizi helak etme” diye dua ediyorum. Kulluğumun muktezası gereği hak budur, hakikat budur diyorum. Gücümün yettiği kadarıyla da mücadele ediyorum.
Asrın mağdurunun sözünü naklettim ya: “Eğer bid’alarla ve günahlarla dine hizmet etmek mümkün olsaydı; Ehlisünnet vel cemaat 1437 senedir 72 fırka ile mücadele etmezdi.”
Sözü fazla uzatmaya gerek yok. Kitap ve sünnete uymayan her ameli din diye benimsemek bid’attır. Bugün maalesef din adı altında bid’atlar nazara veriliyor. Hem de İslam’a hizmet(!) diye. Bir kimse huy olarak tembel ve üşengeç olabilir. Bu sebeple Kur’an ve hadis okuyamamayı belki mazeret olarak gösterebilir. Tembel dersin, üşengeç dersin, geçersin. Biraz gayretli olmasını nasihat edersin. Peki, Kur’an ve hadis okumamayı meşrep ve meslek haline getirmek de nedir ya hu?..
Keza, cesareti az bir kimse geçim endişesinden dolayı evlenemeyebilir. Buna da biraz cesaret tavsiye eder; tevekkül dersi verirsin. Peki din adına evlenmemek de nereden çıktı?
Bu batıl inancın neticesinde ortaya çıkan lutilik herkesin malumu değil mi? Fıtrata muhalefet gayrimeşru bir yoldur. Bu ise maksadının aksi ile böyle tokatlara sebebiyet veriyor.
Dikkat ederseniz; evvela Kur’an ve hadis okumamanın neticesinde ruhbanların mesleği olan bekârlık nazara veriliyor. Akabinde ise Süfyan’ın doğum gününe kutsiyet verilerek Allah’ın rızası kazanılmaya çalışılıyor. Nereden baksanız batıl..
FETÖ’nün vasfı mümeyyizi hasutluktur. Din-i mübini İslam’a hizmet eden ve küfrün belini kıran Bediüzzaman’a; daha genç yaşta iken kin kusup eserlerini ve tarzı hizmetini bozmayı kendine ahd etmiş ve bunda ise nispeten başarılı olmuştur.
Evet hiç bir medresede Kur’an ve hadisin umumi bir şekilde okunmaması; ders izahlarında şeriatın ruhuna muhalefet edilmesi bunun en bariz örneğidir değimlidir?
İsterseniz bunun sağlamasını yapalım:
Sual: Din nedir?
Cevap: Kur’an ve hadistir
Sual: Ehli Sünnet vel cemaat nasıl olunur?
Cevap: Kur’an ve hadis okuyarak…
Sual: Veli kime denir?
Cevap: Kur’an ve Hadisi okuyup; hükmüyle amel edene denir…
Sual: Peygamberimiz bize neyi tavsiye etmiş?
Cevap: Kur’an ve hadisi okumayı tavsiye etmiştir…
Şimdi soruyorum? Dine hizmet ettiklerini zanneden ve sadece işine gelen hadisleri ve ayetleri kendi ideolojilerini makbul göstermek adına okuyor gibi gösteren ve tamamını okumamayı meşrep ve meslek haline getiren bir cemaat veya cemaatler; sizce FETÖ’nün esareti altında değil de nedir? Varsın kendilerini FETÖ’den ayrı tasnif etsinler. Kur’an ve hadis okumayanların dini maalesef FETÖİZM’dir. Sakın yanlış anlaşılmasın amacım kimseyi tahkir ve tekfir etmek değildir. Zira muhataplarım medeni(!) değildir. Kur’an ve hadis okumayarak dine hizmet ettiklerini sanan vahşi mutaassıplardır. Onun için yazım da ister istemez sert oluyor…
Bu hal neticesinde “Ya Rabbi, içimizdeki ahmaklardan dolayı bizi helak etme” diye dua ediyorum. Kulluğumun muktezası gereği hak budur, hakikat budur diyorum. Gücümün yettiği kadarıyla da mücadele ediyorum. Temennim bidalar zulumatini dağıtacak nurun bir an evvel zuhur etmesidir.
Hulusa: Ehli Bid’a olmaktan kurtulmak istiyorsanız; tövbe ve istiğfar ederek Kur’an’a ve Hadise yönelin. Hükmüyle amel ederek saadet-i daryne mazhar olun.
Fiemanillah…