Duâ vakti olmalı her ânımız kıymetli kardeşlerim. Duâ ânı…

Nerede olursak olalım, bize icabet edecek olan o yüceler yücesi Rabbimizdir.

“Bana duâ edin, size icâbet edeyim,” buyurur. (Mü’minSûresi 60)

Biz O’na yönelir, O’na duâ ederiz. Ayrıca şöyle buyurur :

“De ki! Yalvarıp yakarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?” (Furkan Suresi 77)

Rabbimiz bizlere duâlarımızın kabulünü lûtfeylesin ve yakın zamanda bu illetten memleketimizi ve İslâm Âlemini kurtarsın.

Kâbe’miz, Mescid-i Nebimiz, Mescid-i Aksa’mız ve camilerimiz bizleri kabul eylesin!

Yıkılan boyunlarımızı doğrultsun ve Kendisine Hamd eden, şükreden, dua eden,

Namaz kılan ve haramlardan kaçınan kullarından eylesin!

Kardeşlerim! Belki bütün bir dünyanın birlikte hiç görmediği bir uyarı ve imtihan var tabii bu günlerde. Bütün insanlık için. Allah (cc) kâfirlere imanı, bizlere de İman ve İslâm’ı yaşamamızı hatırlatıyor. İnşallah ders alanlardan oluruz.

NİYE GELDİ ACABA KORONA?

Bakıyoruz dünyamıza;

-Nuh, Hûd, Lût kavmine taş çıkartacak bir halde ne yazık ki dünya hayatı bugün!

-Günahlar ve inkâr umursanmaz oldu.

-Haram yemek, haksızlık yapmak, insan öldürmek ve masumlar üzerine acımasızca bombalar indirmek normal görüldü.

-Pompei misâli, fuhşun en acayip ve utanmaz halleri çok hayâsız bir şekilde yapılır oldu.

-Sanatçı adı altında övgüler yapıldı.

-Bütün bunlar en açık haliyle görünür, susulur ve hatta savunulur oldu.

-Sevgili tutma, arkadaş edinme normal görüldü.

-Erkek erkekle evlenip kadın kadınla birlik oldu.

-Faiz alıp vermek haram dairesinden çıkarıldı.

-İçki, kumar, hile ve aldatma meşru görüldü.

-Utanma duygusu ve Allah korkusu yok oldu. İstek ve arzuların peşinden koşuldu.

-‘Anneler efendilerini’ yani hizmet edeceği yavrularını doğurdu. (Buhari, İman 37)

-Evlilikler yok olmaya, boşanmalar çoğalmaya doğru gider oldu. Küçük yaşta aldı diye kocalar hapislere atıldı.

-İhtiyaç olmadığı halde nice kadın iş peşine düşüp, ‘evlerinizde oturun’ hükmü göz ardı edildi. (Ahzab 33) Anne olmak ötelere atıldı.

-TV kanallarının pek çoğu birer kanalizasyon oldu.

-Çıplak gezmek moda oldu. Düğünler çığırından çıktı, Aile yuvası küçümsendi.

-Allah Rasulü (sas) Efendimizin lânetlediği erkeğin kadına, kadının erkeğe benzemesi çok normal ve hoş hale getirildi.

-Sevgili ile yaşamak aile yerine geçti. Cezası kalktı. Çocuklar çöplüklerde bulundu.

-İşte dünya. Daha sayalım mı?

Ve en kötüsü de artık bunlar sanki günah değil de meşru gibi algılanmaya başlandı.

Âh dünya âh! Ne kadar da bedbahtsın! Şimdi alındın karantinaya. Sanki oldun bir hapishane. Firavun kavmine gelen belalardan geldi sana. (A’raf 133)

Anla ey insanlık! Abdesti, Namazı, Allah’a iman ve kulluğu anla!

Âh Ümmeti Muhammed! Hüzün yayıldı gönüllere.

Âh nefislerimiz âh! İşte virüs ve imtihan!

Küffar belli de, bizim başımıza neden geldi dünya tarihinde hiç görülmemiş ve bütün toplumları kapsayan bu musibet? Acaba gidiş nereye?

Hani “başımıza gelenler kendi işlediklerimiz yüzünden idi” değil mi? (Şûra 30) (Rûm 41)

 

“HÜZÜN SENESİ”

‘Hüzün Senesi’ oldu bu yıl bize sanki. Allah Rasûlü (sas) Efendimiz’in yılını hatırlattı.

Hüzün Cuması oldu bu cumalar, kandiller…

Gözler yaşlarla doldu.

Şimdi sorsak koronaya; niye geldin diye? O bize cevap verecek;

Rabbim gönderdi bütün bunlardan dolayı diye.

Biliyoruz Allah’ım! Bebekler Sana şikâyet etti.

Mazlumların âhı katına ulaştı. Nice ehl-i iman umursamaz oldu.

Allah’ım, bizleri bağışla, helâk etme Yâ Rabbi!

Merhamet buyur, ey merhametlilerin en merhametlisi!

Yeniden aç Kâbeni, Ravza ve camilerimizi.

Kur’an Kursu ve okullarımızı. Rızık kapılarımızı.

Bize hayırlı nesiller yetiştirmeyi nasib eyle Allah’ım! Edep ve hayâ duygusuyla.

Biliyoruz, yazık ettik yavrularımıza.

Bilemedik kıymetini bütün bunların!

Belki yüksündük camiye, cemaate gitmekten.

Senin yoluna koşturmamız gerekirken, mal-mülk ve makam sevdasına düştük belki de.

Affet Allah’ım, ne olur affet!

MİNARELER VE DUALAR

 

Ama şükürler olsun ki Minarelerimizde Salâ, Ezan ve

Duâlar gökler ulaşır ve inşallah dirilişimize vesile olur. Bunun için çok teşekkür ve duâ ediyoruz yetkililerimize.

O coşku ânı ne güzel!

İmanın simgelerini dinlerken ve Âmin derken pencere ve balkonlardan,

Rabbimize tevbe ve niyaz ediyoruz;

 

ALLAH’IM!

Bu belâyi üzerimizden gider! Şüphesiz ki giderecek olan sensin.

Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’ım!

Bizlere acı! Bizleri koru! Ümmeti Muhammed’e yardım et!

Hastalarımıza şifa ver! Dertlilerimize devâ ver! Borçlularımıza edâ ver!

Ey yüceler yüceler yücesi Rabbimiz! Duâlarımızı kabul eyle!

YÂ RABBİ!

-Şu acılı günlerde özellikle, bu hastalığın ilk muhatabı olan Sağlıkçılarımıza,

Güvenlik güçlerimize ve her kademede görev yapan görevli ve gönüllü hizmete

koşan kardeşlerimize yardım eyle.

Sevâbını lûtfeyle! Kendilerini muhafaza eyle!

Devletimizi güçlü ve başarılı eyle. Halkımızı tedbirli ve tevekküllü eyle!

-Allah’ım! Dünyadaki zalimlerin de cezasını ver!

Onlar ki, İslâm ülkelerini mahvettiler. Irz-namus bırakmadılar.

Anneleri, çocukları acımasızca öldürdüler.

Sen de onları perişan et ya Rabbi! İslâm dünyasının acısını al ya Rabbi!

Şüphesiz ki Sen, her şeye gücü yeten ve dilediğini yapansın!

Ey yüceler yücesi Rabbimiz!

Hatalıyız biliyoruz. Günahkârız biliyoruz.

Faiz, zina, içki, kumar, haksızlık, aldatma haddi aştı biliyoruz.

Hayâsızlık göklere ulaştı biliyoruz.

Aileler dağılıyor, yuvalar kurulmuyor, günahlar umursanmıyor,

biliyoruzyâ Rabbi!

Ama;“Sen, affedicisin ve affetmeyi seversin!”

Onu da biliyoruz! Ne olur bizleri bağışla Allah’ım!

Helâk olan kavimlerin âkıbetine uğramaktan sen koru ya Rabbi!

Bu illetten kurtar ey yüce Mevlâmız!

Bizlere hidayet ver Allah’ım!

Bütün günahlarımıza tevbe ediyoruz kabul eyle, affeyle Allah’ım!

Söz veriyoruz; namazlarımızı kılacağız ve günahlardan kaçınacağız. Y

avrularımıza İslâm aşısını vuracağız.

Ey Allah’ım! İçimizdeki gafillerden dolayı bize de ceza verme!

Onları da uyarmayı bizlere nasip eyle! Uyanışlarını ihsan eyle!

Allah’ım!

“Ancak Sana kulluk yapar ve yalnız Senden yardım dileriz!”

Bizi bize bırakma ey Rabbimiz!

Duâlarımızı kabul eyle! Âmin! Yâ Muîn!

Sonsuz hamd ve senâmız Sana, salât ve selâmımız da, sevgili

Peygamberimiz üzerine olsun!

Başta Peygamber Efendimiz ile âl ve ashabı olmak üzere; bütün nebiler,

sıddîklar, şehitler, salihler, âlimler, bu ve bütün hastalıklardan, âfetlerden,

terörden vefat edenler ve cümle geçmişlerimizin rûhları için;

el-Fâtiha!

Haydi, bizler de minarelerle birlikte evlerde ve her yerde duâ edelim!