Ramazan ayının ilk günlerini yaşadığımız şu dakikalarda isterdim ki klişe bir şekilde ‘hoş geldin ramazan’ yazısı yazayım. Ama o kadar çok problemimiz var ki şimdi öyle bir yazı yazmanın zamanı olmadığını düşündüm ve görünür olmayıp bizi içten içe eriten bir probleme değinmek istiyorum. Nedir o problem ? İslam dünyasının, Türkiye’nin günümüzde vermek üzere olduğu en büyük sınavlardan olan kapitalizmle imanı yaşama arasındaki sınavdan bahsetmek istiyorum.

Ramazan ayının ilk günlerinde bu gibi sorunlara çözüm önerileri aramak şüphesiz ramazan ayının bizim için daha verimli geçebileceğini gösterir. Türkiye başta olmak üzere İslam dünyası ve bazı krallık ülkelerinde kapitalizmin Protestan ahlakı yaşanıyor! Aslına bakıldığında FETÖ’nün Türkiye’ye vermiş olduğu en büyük zarar, ılımlı İslam adı altında İslam’ın protestanlaşmasına zemin hazırlamak ve İslam’ı küresel sisteme entegre etmeye çalışmak. FETÖ deşifre edildi ama projelerinin bünyeden atılması süreci uzun olacak gibi.

İslam’ın protestan bir İslam’a dönüştürülmesi, İslam’ın hayattan uzaklaştırılması İslam’ı bitirecek son derece sinsi ve tehlikeli projedir. 1980’ler ve 1990’lara baktığımızda üniversitelerin omurgalarını muhafazakar gençliğin oluşturduğunu görüyoruz. O günden bu güne baktığımızda İslami duyarlılıkları zayıflamış bir genç kuşakla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz.

Sabah Üsküdar’ın cafelerinde soluğu alan genç kuşak akşam oldu mu Beyoğlu’ndaki cafelerde günlerini sonlandırdığını görüyoruz. Bu Türkiye’nin geleceği açısından çok tehlikeli bir durum. Küresel güçler soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte kızıl tehlikeyi bertaraf ederek, yerine yeşil sermayeyi icat etmesiyle muhafazakar bireylere karşı oluşturulmaya çalışılan ekonomik kalkınmışlık ve modern yaşam anlayışı zamanla Batı hayranlığına evrilmiştir. Batı hayranlığına evrilen süreç zamanla bizde dini hassasiyetlerimizin gevşemesine yol açmıştır. Bu gevşemeyle birlikte İslam’ın uygulanması hususunda bireysel düşünerek kendimize göre yorumlar yaparak ve bu yorumları zamanla benimseyerek İslam’i yozlaşmaya sebep olduk. Bu yozlaşmada İslam’da protestan ahlakı doğuruyor. Ve böylelikle küresel güçlerin amaçlarına ulaşması hiçte zor olmuyor. Bu süreçte nereye gidiyoruz ? sorusunu sorup, iç muhasebe yapmalıyız.

İslam’ı protestanlaştırmaya, yani İslam’ı sadece bireysel bir inanç meselesi haline getirerek yaşamak, aslında FETÖ’nün Türkiye’de gerçekleştirmeye çalıştığı en önemli projesini başarıya ulaştırmak demektir. Bu yanlışa düşmeyelim. İstediklerini onlara vermeyelim.