Son günlerimizin ana meselesi Türkiye’nin doğusundaki bazı il ve ilçelerimizde lokal olarak sürdürülen sokağa çıkma yasağı ve terörün temizlenmesi operasyonlarıdır. Bu operasyonlar bilgi eksikliğinden kaynaklı olarak halkımızın bir kısmı tarafından farklı algı eşikleriyle, farklı tepkilerle karşılanıyor.

Kastımı örneklendirecek olursam, geçenlerde çok kıymetli bir abimizi ziyaretimiz esnasında tekstil üzerine fabrikası olan başka bir zat bulunduğumuz ortama geldi. Hoşbeş tanışmanın ardından konu dönüp dolaşıp siyasete gelince başladı veryansın etmeye: “Efendim; doğuda halkımız evlerine hapsolmuş, sokağa çıkma yasağı var Cumhurbaşkanımız tesbih müzesi açıyor. Olacak iş mi bu?

Zannetmeyin ki bu kişi CHP’nin ilçe başkanı. Oyunu AK Partiye vermiş, bürokrasiden birçok tanıdığı, eşi dostu ahbabı olan saygın birisi. Böyle bir açılış merasimini bugünkü konjonktürde Cumhurbaşkanı için lüks gören bu abimizle tartışma uzamasın diye medeniyet beşiği olma/sürdürme iddiası olan büyük devletler için tesbih müzesi açmak fevkalade önemli bir iştir, demekle yetindik.

Yalnız genel geçer bir hayat düsturu vardır: “Zihin boşluk kabul etmez.” Zihindeki boşluklar eğer doğrularla, hak olanlarla doldurulmazsa şeytan gelir bu boş alanı ifsad eder. Sonra siz orayı boşaltana kadar birçok şey için iş işten geçmiş olur. Zihinlerde oluşan soruların ivedilikle cevaplanması elzemdir.

Tüm vatan sathında seferberlik ilan edilmiş memleketimin bir parçasında neler olup bittiğini hususu hakkında detaylı bilgilendirmeye ihtiyaç vardır. Oradaki kardeşlerimizin neler yeyip içtiği, evlerinde kaldığı müddetçe nasıl bir muameleye tabi tutulduğu, dışarı çıkanlar hakkında neler yapıldığı hangi şartlarda terörist sayıldığı hangi şartlarda sivil vatandaş sayıldığı gibi birçok konunun teferruatıyla aktarılması, zihinlerde oluşan insani sorulara cevap verilmesi gerekir.

Cumhurbaşkanı temsilen ilin yönetimine sahip valinin bu zaman zarfında halkla bir arada olması, halkın yanında durması, basın yayın yoluyla devlet ve devletin en üst makamını temsilen bilgiler aktarması, terör temizliği raporu gibi bir rapor yayınlaması, basın önüne çıkıp halkı bilgilendirmesi ve bilinçlendirmesine ihtiyaç vardır.

Zira böyle bir bilgilendirme olmadığı taktirde ülkenin bir ucundan tutuşmuş bir yangının diğer bölgelerine de ulaşacağı önü alınmaz bir durum oluşacağı vehminin oluşması çok görülmese gerektir. O zaman tesbih müzesi de lüks olur, bir vefa örneği göstergesi olan mezar ziyareti de. Allah’a(cc) emanet olun!