Bugün ya da önümüzdeki hafta olmasa bile, yakın bir gelecekte Mısır Ordusu’nun Ariş’ten hızla çekilişini ve kenti İslam Devleti Örgütü (DAİŞ) ile bağlantılı “Sina Vilayeti Örgütü”ne teslim edişini izleyeceğiz. Bu operasyon, aynen Irak Ordusu’nun Musul’u DAİŞ’e terk edişine benzer şekilde gerçekleşecek. Bu operasyon bu şekilde gerçekleştirildiği takdirde Gazze kendisini çok yönlü bir felaketin eşiğinde bulacak.

Sina Vilayeti Örgütü Ariş’i ele geçirdiğinde Gazze bir taraftan DAİŞ, öbür taraftan da Ariş yolunu kesen Mısır Ordusu tarafından iki kat kuşatma altına alınmış olacak. Bu da, Filistinlilerin Gazze kesiminden Mısır’a geçişlerinin imkânsız hale gelmesi demektir.

Bu operasyonu başardıkları takdirde, Mısır medyası HAMAS hareketini, gerçekte kendilerinin işbirliği yaptığı Sina Vilayeti Örgütü’ne destek vermekle suçlayacak, böylece Mısır yönetiminin bölgeyi kuşatma altına almasına gerekçe bulunmuş olacak. Mısır, Filistinlilere yönelik düşmanca tavırlarına, ‘Sina çölünde Filistin devleti kurmak maksadıyla yayılma girişimleri’ni (!) gerekçe gösterecek. Bunların tamamı, medya organlarında da yer almış olan İsrail senaryolarıdır. Nitekim birçok İsrailli yetkili Gazze Kesimi sınırının Sina tarafına doğru genişletilmesini talep etmişti.

İsrail’in bu senaryosu gerçekleşecek olursa, Gazze kendisini çok yönlü bir felaketin eşiğinde bulacaktır. Zira, Sina Vilayeti Örgütü’nde temsil edilen radikal Selefi akım ile mutedil bir düşünceyi benimseyen İhvân-ı Müslimîn hareketi arasında büyük bir düşmanlık bulunmaktadır. Radikal akımları reddeden İhvân-ı Müslimîn, onları sahih İslam’ı temsil etmeyen hareketler olarak görmektedir. Daha da önemlisi, İhvân-ı Müslimîn düşüncesi ile radikal Selefi düşünce arasında derin anlaşmazlıklar bulunmaktadır. Bu da, Gazze’nin güney hududunda, hattâ iç kesimlerinde şiddetli çatışmaların patlak vermesi anlamına gelmektedir. Bunun da sebebi, Sina’da yaşayan bazı kabilelerin uzantılarının Gazze içlerine kadar yerleşmiş olmasıdır. Bu kabileler, -Başkan Muhammed Mürsi dönemi istisna tutulursa- Mısır hükümetleri tarafından yıllarca gasp edilmiş olan medeni haklarını geri almak isteyecektir. Nitekim çok sayıda insan, kamu ve özel sektördeki hak ve görevlerinden engellenmişti. Bu durum onları yasadışı yollardan ticaret yapmaya itmişti. Sina Vilayeti Örgütü ortaya çıktıktan sonra hızla güçlendi. Zira Sina’daki bu kabilelerle ve Libya’daki bazı kabilelerle iş birliği yaparak hazır savaş araçları elde etmiş oldu.

Özetle; aynen Irak Ordusu’nun Musul’dan çekilmesi gibi Sisi de Ariş’ten çekilmek istiyor. Amerikalılar bu operasyon için hem Mısır hem de İsrail tarafını hazırlamış bulunmakta. 1979 Mısır-İsrail Barış Anlaşması’ndan bu yana Kuzey Sina’da konuşlandırılmış bulunan Amerikan kuvvetleri Sina Vilayeti Örgütü ile çatışmaktan korktuğu için geri çekilecek.

Soru şu: Amerika bu oyunun ortağı mıdır? Bu yıl içerisinde Sina Vilayeti Örgütü’nün önü açılarak Ariş’i işgal etmesine göz yumulmak suretiyle bu örgütle Filistinliler arasında Gazze’de bir savaş ateşi yakılacak mı? Yani, Suriye’de izlediğimiz sahneyi Gazze sınırında yeniden izleyecek miyiz?

Çeviri: Fethi Güngör