Batı gizlemeye çalıştığı çirkin yüzünü iyiden iyiye göstermeye başladı. Aslında yaşananlar gizlemeye çalıştıkları gerçek yüzlerini iyice ortaya çıkardı. Diğer bir tabirle “malumun ilanı” oldu.

Dünyaya demokrasi, insan hakları, ifade ve seyahat özgürlüğü teraneleri okuyanların aslında bu iddialarında ne kadar samimiyetsiz ve ikiyüzlü oldukları Hollanda’da bir kez daha ortaya çıktı.

Çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi Hollanda’da da ırkçılık ve faşizmin giderek yükselmesini ibretle izliyoruz. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde bir ülke diplomatına ve bakanlarına yapılan çok çirkin bir muameleye karşı karşıyayız. Bu duruma gereken tepkiyi vermeyen dünyanın ikiyüzlülüğünü de söylemeden geçemeyeceğim.

Çok mu şaşırdık; elbette ki hayır! Hollanda tabiri caizse diğerleri adına “kabadayılığa” soyundu. Şayet bu tavırlarından istedikleri neticeyi aldıkları fikrine kapılırlarsa başka Avrupa ülkeleri de Hollanda’nın peşine takılıp antidemokratik ve faşizan tutumu sergilemekten geri durmayacaktır.

Hangi siyasi görüşte olursa olsun tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bizlere karşı takınılan faşizan tutumu çok iyi idrak etmeleri lazım. Devletimizin yetkilileri aklı selim dairesinde gereken en net ve sert karşılığı verecektir/vermek zorundadır.

15 Temmuz alçak darbe girişiminde tüm batılıların neden gerekli tavrı koyamadığı/koymadığını Almanya, İsviçre, Avusturya ve en son olarak da Hollanda’nın tavrı ile bir kez daha teyit etmiş olduk. Hollanda “piyon” olarak sahaya sürüldü. Duruma göre bunun devamının geleceğinden kuşkum yok. Zira Hollanda tek başına böyle bir karar alıp uygulayabilecek bir konumda değil. Hollanda’nın oluşturduğu diplomatik skandala tarif bulmak ise hiç kolay değil. Bu terbiyesizliğin ve aymazlığın başkaca bir örneği yok.

Olayın sevindirici yanı iktidarıyla-muhalefetiyle anında net bir tavır konuldu. Birlik ve beraberlik aynı şekilde devam etmeli.

Türkiye büyük, güçlü ve köklü bir devlet. Hiç kimsenin gerekenin yapılacağından kuşkusu olmasın. Bu çirkin ve talihsiz olaylar bir kez daha gösterdi ki kenetlenmekten başkaca yapacak bir şey yok. Bizi kimse yıkamaz; yeter ki herkes birlik ve beraberliğini muhafaza etmeye devam etsin.