Delikanlım, işaret aldığın gün atandan

Yürüyeceksin… Millet yürüyecek arkandan!

Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan…

Merhum Arif Nihat Asya’nın bu sözlerinin muhatabı 24 gün önce yollara revan olup, otobanlara düşen CHP’nin Genel Müdürü asla değildir. Çünkü:

Bu zat, 24 gün önce bir yerlerden işaret almış olabilir, lakin kendisi bir kere delikanlı değildir..

Arkasından yürüyenler de zaten zinhar Millet değildir..

Fatih Sultan Mehmet Han ile birlikte cenk edip Osmanlı sancağını surlara diken Ulubatlı Hasan’ında bu kımıl ile zaten işi olmaz..

Türk Milleti bunun kimlerle iş tuttuğunu çok biliyor ve büyük bir ferasetle de izliyor. Feraset demiş iken Peygamber  Efendimiz (s.a.v.) “Mü’min’in ferasetinden sakının çünkü o Allah’ın nuruyla bakar” hadisi şerifini de burada yeniden hatırlatmakta da fayda görüyorum..

Bu CHP’nin takiyyeci müdürünün casus Enes Berberoğlu için yürüdüğü ironisine, bu saat’ten sonra bırakın çocukları kuşlar bile inanmaz.! Bütün mesele ‘’kendini ve koltuğunu’’ kurtarmaktır. Dün’de almış yanına 28 Şubatın başörtüsü yasakçısı Kemal Alemdaroğlu’nu pişmiş kelle gibi etrafa sırıtarak kol kola yürüyorlar..

Düşünün eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal bile sonunda bu hain yürüyüşe isyan edip ’’Ben bu ülkenin bölünmez bütünlüğüyle, Cumhuriyetle ve Atatürk’le sorunu olanlarla, emperyalizmin işbirlikçiliğini yapanlarla birlikte yürümem’’ dedi..

Sonra başımızı müdürün kadim dostuna, Sözcü Gazetesi’nin o meşhur yazarına çevirdik. Acep bu konu ile alakalı bir lakırdı etmiş mi diye.. Lakin onun gündemi her zamanki gibi çok başka tabi ki.. Hani hatırlarsınız Türk Lirası’ndan 6 sıfır atılacağının konuşulduğu dönemde,“6 sıfır atılırsa bende Taksim’de anırırım” demişti ya.! Şimdide “Uçak gemisi yapacakmışız! Neyle, hangi parayla yaptıracaksın beyefendi? Bir uçak gemisinin maliyeti en az 20 milyar dolar.” diye köşesinden maval okumaya devam ediyormuş..

Demem o ki kıymetli dostlar, bizler 15 Temmuz şehitlerimiz için binlerce hatimler indirir iken, bunlar ve bunların arkasındaki kirli güçlerde önceden çalışılmış bu danışıklı yürüyüş için üzerlerine düşenleri fazlası ile yapmaya devam ediyorlar.. Neler mi? Mesela;

Önceki gün Avrupa Parlamentosu skandal bir karara imza atarak Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep eden tasarıyı kabul etti.!

Hollanda parlamentosu, 15 Temmuz’un yıl dönümünde Başbakan yardımcısı Sayın Tuğrul Türkeş’in ülkeyi ziyaret etmesinin hoş karşılanmayacağını açıkladı.!

Bize daha düne kadar ‘’OHAL’i kaldır, başkanlık ve referandumdan vazgeç, Şanghayı unut, demokrasiye ve AB çapasına sarıl’’ diyen Fransa Ulusal Meclisi de OHAL uygulamasının 6’ncı kez uzatılmasına karar verdi.!

İsrail merkezli Begin Sadat Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanı Edy Cohen ise; “Birinci Dünya Savaşı’nda sonra kazanan güçler, Kürtlere bağımsızlık sözü vermişti’’ sözünü hatırlatıp, İsrail’in bağımsız Kürdistan’ı destekleyeceğine söyledi.! 

MİT Tırları konusunda sobelenen ABD büyük elçisi, FETÖ’nün mahkemelerde ifade veren dansözleri gibi kıvırarak şekilden şekil’e girdi.!

Hükümetimizin politikalarına her daim burnunu sokarak, ülkemize yön vermek isteyen, ikinci bir darbe girişimi için adeta yanıp tutuşan, darbeci Sisi’yi kırmızı halılar ile karşılayan, terörist sevici Almanya ise, “Erdoğan’ı öldür, bu araç senin” diye adice bir pankart açtırdı.! Hemen ardından Gezi olaylarının bir numaraları provokatörü Alman Der Spiegel, ‘’Yeni krizler ve hatta ikinci bir darbe teşebbüsü artık olası değil denemez” diyerek her zaman olduğu gibi yine sayfa aralarından bize havladı..

Peki ya Taksim’de bir Alman BND ajanının, kurduğu düzenekle otel odasının penceresinden Hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın aleyhinde siyasi içerikli bildiri dağıtmasına, vatandaşlarımızı ayaklanmaya çağırmasına ne demeli.? ‘’İkinci Gezi’’ için aşeren bu soysuz ajan, birde hiç utanıp sıkılmadan, Türkçe ve Almanca yazdığı bu bildirinin son kısmına “Bu bildiri Bavyera Eyaleti ve Alman Federal Hükümeti’nin maddi desteğiyle finanse edilmiştir. Direniş hareketini destekleyin, bu bildiriyi yayın.” diye not düşmüş…

Hamburg’da ki G20 Zirvesin’deki protestoları dahi kontrol edemeyen, düşmüş donunu bile çekmekten aciz olan, yaşlı ve bunak Almanya için bu kadar şımarıklık hakikaten fazladır.! Anlaşılan o ki başta Faşist Almanya olmak üzere, tüm Türkiye karşıtları hadlerini artık fazlası ile aşmışlardır. Lakin anlamadıkları bir şey vardır ‘’Türk Milletinin oynanan bütün kirli oyunların farkındadır.’’ve sabırla olup bitenleri takip etmektedir.

Türkiye ayağındaki prangalardan artık tamamen kurtulmuştur. Bizim için 9 Temmuz’da CHPHDPKK’ nın birlikte düzenleyeceği mitingin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. FETÖ’cü beslemeler ve PKK’lı teröristler Allahın izni ile asla hain emellerine ulaşamayacaklardır..